Todd Howard, katıldığı Lex Fridman podcastında Starfield ile ilgili pek çok ilginç detay paylaştı. Görünüşe göre, oyun tasarımında bazı kararlar zamanla değişmiş. Başlangıçta, Starfield’ın *hardcore* özellikleriyle dolup taşması planlanıyormuş; oyuncuların uzayda pilotluk yaparken karşılaşacakları zorluklar daha belirgin olabilirmiş. Ancak oyun tasarımcıları, zamanla bunun çok eğlenceli bir deneyim değil, aksine bir kabusa dönüşebileceğini fark etmiş. Howard bunun için “Yakıtınız bitiyordu, gemiden fırlatılıyor ve mahsur kalıyordunuz. Kağıt üzerinde harika bir andı” diyor. Fakat, bu durum gerçekte oyuncuları daha çok *sıkıcı* bir madencilik sürecine sokmuş ve tabi ki bu da eğlenceyi baltalamış!
Sonuçta Bethesda, yakıt bitirme gibi özellikleri tamamen ortadan kaldırmamış. Bunları belki de gelecekte sunulacak bir hardcore survival modunda kullanabilecekler. Yani, eğer yeterince cesur ve sabırlı iseniz, belki de yakıtız kalma şansınız söz konusu olacak! Bu, tabii ki ilerideki oyuncular için daha fazla *mehmet* anısı anlamına geliyor. Hani düşünsenize, benzini biten arabasıyla yolda kalan bir oyuncu, yarım saat boyunca “İnşallah birisi beni kurtarır!” diye beklemek zorunda kalıyor. Bunun yerine uzaya açılan kapının ilginç detayları ile eğlenceli bir şekilde işi kurtarabiliriz!
Öte yandan, Starfield ile ilgili yapılan sohbetlerin en yaygın konularından biri de oyundaki 1000 gezegen. Howard, bu gezegen sayısının gerçek olduğu ve teknolojilerinin aslında diledikleri kadar gezegen yaratmalarına imkan tanıdığını belirtiyor. “Yüz gezegen, bin gezegen, bir milyon gezegen; tek yaptığınız sayıyı değiştirip düğmeye basmak” diyor. Kısacası Bethesda, çok sayıda gezegen üretmekte sıkıntı yaşamıyor ama bunu yaptıkları takdirde oyuncuların bu kadar çok gezegende ne deneyimleyecekleri konusunda pek bir fikirleri yokmuş. Yani No Man’s Sky’daki gibi, sıradan bir türev yaratmaya çalışmıyorlar. Zaten bazı oyuncuların da bunu beğenmeyeceği aşikâr! Şu an, gezegenlerin nasıl görüneceği ve oyuncuların bunlarda nasıl bir deneyim yaşayacağı konusunda bir gizem hâkim.
Howard, ayrıca oyundaki yıldız sistemleri‘nin belli levellere sahip olacağını da ifade ediyor. “Bir sisteme girdiğinizde örneğin onun level 40 sistem olduğunu göreceksiniz” diyor. Bu durum, oyuncuların seviyeleri hakkında bir tür cebirsel denklem gibi: “Burada devasa bir seviye farkı var, aman dikkat!” Kısacası, burada bahsedilen şeyler ufak bölgeler değil, yıldız sistemleri! Bu kadar geniş bir alanda gezmek hakkaten de bir nebze zorlayıcı olabilir. Belki Howard, bu sistemi biraz “*dikkat et, düşersin!*” gibi bir uyarıyla daha eğlenceli hale getirmeyi planlıyordur.
Starfield’daki uzay giysileri de farklı atmosferik koşullara göre değişiklik gösterecek. Yani gideceğiniz gezegenin özelliklerine göre, *zehirden* tutun da *ısıya* dayanıklı giysiler seçebiliriz. Düşünün ki bir gezegene iniş yapıyorsunuz ve aniden etrafınıza yayılmış bir zehir bulutu ile karşılaşıyorsunuz! O an giysi seçimleriniz ciddiye alınmaz bir olay haline gelebilir. Howard, bu çeşitlilikten bahsederken bir yandan da sanki oyuncuların hazırlıklı olmasını umuyormuş gibi, “işte bu senin giysi değiştir, yoksa nefes almakta zorlanırsın!” mesajını sunduğunu hissediyorum.
Yani kısacası, Starfield hakkında konuşacak çok şey var, ama şimdilik elimizdeki bilgiler bu kadar. Bethesda’nın derin galaksilerini keşfetmek için sabırsızlanıyoruz ve umarız en kısa zamanda bu heyecan verici detayların bir kısmını görsel olarak sunan yeni bir fragman ile karşılaşırız!