Untamed Tactics: Sevimli Hayvanların Taktiksel Dünyası

Taktik strateji-RYO türünde pek çok oyun zamanla oyuncuların beğenisine sunulmuşken, şimdi de bu listeye Untamed Tactics eklendi. Bu oyun, daha önce Untamed Feral Factions adlı masaüstü oyununu geliştiren bir ekip tarafından hayata geçirilmiş. Masaüstü oyununun içeriği hakkında fazla fikrim olmamakla birlikte, iki oyun arasındaki bazı benzerliklerin yanı sıra farklılıklar olabileceğini söyleyebilirim. Her iki oyun da birbirinden sevimli hayvan karakterleriyle dolu neşeli bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ancak şu anda masaüstü oyunu bir kenara bırakarak, Untamed Tactics’e detaylıca bir göz atalım.

Bir tavşan, bir tilki, bir de bukalemun yola çıkmışlar… Untamed Tactics’teki karakterlerimiz arasında tavşan, tilki, bukalemun, kaplan, panda ve kaplumbağa gibi sevimli hayvanlar yer alıyor. Oyun içerisinde bu renkli karakterler, yüzünüzde bir gülümseme bırakacak türden. Harita üzerinde karakterlerin ilginç ve eğlenceli hareketlerine tanık olurken birçok kez gülümsemekten kendimi alamadım. Her bölümde 3 karakterle mücadeleye katılıyoruz. Başlangıçta hikayemizin ana kahramanı Greycoat (tavşan) ile yol arkadaşları Mortimer (bukalemun) ve Lynn (tilki) yer alırken, ilerledikçe yeni karakterler de ekibe dahil edilebiliyor. Şimdi, hikayeyi kısaca özetleyelim. Greycoat ve arkadaşları bir kaza sonucunda kendilerini bilinmedik bir coğrafyada buluyorlar. Burada yerel halk tarafından pek hoş karşılanmayan ekip, karşılarına çıkan engelleri aşarak hayatta kalmaya çabalıyor. Aynı zamanda, yardıma ihtiyaç duyanlara destek olup, kendi yeni evlerini bulmanın yollarını arıyorlar. Şimdi gelin, oynanış kısmına odaklanalım.

Karakterlerimizi alternatif sınıflardan birini seçerek bölümlere başlatıyoruz. Lynn hırsız veya suikastçı, Mortimer ise biyolog ya da doktor olabiliyor. Bu durum, bize farklı ekip oluşturma ve oyunda çeşitli taktikler izleme şansı tanıyor. Verilen görevler genellikle basit ve tahmin edilebilir; örneğin birisini kurtarma, ya da haritadaki tüm düşmanları yenme gibi. Ancak bu durum, tekrara düşme riskini de beraberinde getiriyor. Geliştiriciler ise bu durumu aşmak adına haritaları her seferinde rastgele oluşturuyor. Ayrıca haritadaki düşman sayısı ve çeşitlerinin değişmesi de zorluk düzeyini arttırıyor.

Diğer benzer oyunlarda olduğu gibi, Untamed Tactics’te de dengeli bir ekip oluşturmak ve her birinin yeteneklerinden en iyi şekilde faydalanacak stratejiler geliştirmek sınıf savaşlarından galip ayrılmak için büyük önem taşıyor. Karakterleri geliştirmek de bu bağlamda kritik bir unsur. Karakter gelişimine gelecek olursak; savaşlarında tecrübe kazanarak yeni saldırı ve savunma hareketleri ekleyebiliyor veya belirli özelliklerini yükseltebiliyorsunuz. Geliştirme seçenekleri, yeterli tecrübe puanı toplandığında karşınıza çıkıyor. Ayrıca, çeşitli nesneleri toplayarak bunları da geliştirmelerde kullanabilirsiniz. Savaşlardan elde ettiğiniz ganimetleri değerlendirip, altınları rünler veya yetenek artırıcı kitaplar satın almak için kullanma şansınız var. Elmaslar da silahlara ek özellikler kazandırıyor. Rünler ve iksir gibi malzemeler de karakterlerinize çeşitli avantajlar sağlayabiliyor.

Bölümler arasında kurulmuş bir kamp alanı da mevcut. Burada “Arcane Forge” aracılığıyla elmas ya da rün yapma imkânı buluyoruz. Elde ettiğimiz nesneleri bu alanda kullanarak daha da güçleniyoruz. Ayrıca, görevler sırasında kurtardığınız bir tüccar, sizlere gereken malzemeleri satabiliyor. Tüm bu detaylar, oyunun sunduğu taktiksel çeşitliliğe katkıda bulunuyor. Masaüstü oyununa benzer bir özellik de, savaşlarda belirli puan lar toplayarak düşmanlarla etkileşim sağlayabildiğimiz sohbet kartlarını (parley) kullanabilmemizdir. Her seferinde karşımıza 3 sohbet kartı çıkıyor ve bunlarla düşmanı etkileyerek çeşitli sonuçlar elde edebiliyoruz. Özellikle dezavantajlı durumlarda bu kartlar, oyunun akışında büyük bir fark yaratabiliyor.

Her şey toz pembe değil tabii… Evet, oyunun bazı eleştirilecek yönleri de bulunmakta. Öncelikle hikaye, beklenildiği kadar orijinal değil. Eğer sürükleyici bir hikaye arıyorsanız, muhtemelen aradığınızı bulamayacaksınız. Daha çok rastgele oluşturulan savaş alanlarında düşmanları yenmeyi amaçlayan bir “sandbox” deneyimi sunuyor. Hikaye ön planda olsa da, çok etkili olduğu söylenemez. Teknik aksaklıklara gelince, bazı durumlarda karakterlerimize komut vermek için sürekli butonlara basmam gerektiğini fark ettim. Animasyonların hızı da biraz yavaş gelmiş durumda. Örneğin Mortimer’in Transfusion yeteneğini kullandığımızda, belirtilen iyileştirme değerlerinin çok altında kalması gibi bazı sıkıntılar yaşadım.

Bunun yanı sıra, oyunun ilk bölümünü bitirdikten sonra çıkış yapıp yeniden girdiğinizde “Continue” sekmesinin kaybolduğu durumu da deneyimledim. Neyse ki, “New Game” ekranından Chapter 2’ye geçebiliyorsunuz. Ancak bölüm geçişleri arasında bir bağlantı kurulmadığı için, yaptığınız karakter geliştirmeleri sıfırlanıyor. Her bölüm baştan başlarcasına oynanmış olunuyor. Bu belki de birçok oyuncu için keyif kaçırıcı bir durum yaratıyor.

Tüm bunların bir yana, karmaşık olmayan, arada birkaç görev tamamlayarak eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir oyun sizleri bekliyor. Grumpy Owl Games, ilk oyunu ile güzel bir iş çıkarmış gibi görünüyor; belki de bir şans vermelisiniz.