Warcraft: Arclight Rumble ile ilgili müthiş bir sohbet gerçekleştirme fırsatımız oldu. Ortada bir heyecan varken, kendimizi bir anda Blizzard stüdyosunda gibi hissettik. Oyun dünyasının köy halkından gelen tüm heyecan bu bülbül sesli yapımcılara doğru akmaya başladı. Takımın ruhunun ne kadar güçlü olduğunu savunan Jeremy, onların özelliklerinden bahsedip, “Bu projedeki en büyük tutkumuz ekip çalışmamız,” dedi. Arkadaş, senin bu içtenliğinle zafer yoldaşım olabilirim, bunu anladım.

Şimdi düşünsenize, biraz bizim gibi geek’lerin bir proje etrafında ne denli sevgiyle toplandığını. Tabi ki bu arada, Warcraft evreninin zenginliğinden nasıl yararlanacağız? konusunu düşünmeden edemiyoruz. Andy ise açıkça belirtti ki, “Gerçek Zamanlı Strateji köklerine dönüş, bence en heyecan verici kısım!” imiş. Tek sorun var, o da Andy’nin uzun seanslara veda etmesi. Düşününce, ne kadar da pragmatik bir yaklaşım: 3-4 dakikalık maç süreleriyle oyun tecrübesi üst üste konulmuş, oturumu kapattığınızda ne aldığınızı bile anlamayacaksınız.

• 🥳 Takım ruhu! – Jeremy için bu, projedeki en tutkulu parça!
• ⏱️ Kısa süreli mücadeleler! – Andy’nin favori özelliği; 3-4 dakikalık seanslar!
• 🧙‍♂️ Zengin hikaye evreni! – Yararlanılacak birçok nostaljik karakter mevcut!

Sonrasında, Can durumu daha da ilginçleştirip bir soru sordu: “Blizzard oyunlarıyla bir kesişme bekleyebilir miyiz?” Öyle ya, Heroes of the Storm geçmişte bunu oldukça güzel bir şekilde yapmıştı. Ama Jeremy’nin cevabı, “Asla yapmayız demiyorum ama şu an için başka bir şey yok,” şeklindeydi. Yani, şimdilik bu konuda daha fazla bilgi yok; Warcraft evrenini altından geçirmeye odaklanmış durumdalar. Ama belki de ileride kendi içlerinde fantastik bir buluş yaparlar? Ya da belki de hiçbir zaman olmaz, bu da ayrı bir muamma!

Sonra herkesin kazım kazım işlediği bir konuya geldik: mikro-ödeme sistemi! Andy hemen orada, “Oynaması bedava olacak ancak gerçek parayla mini alışveriş yapabileceğiniz bir sistemimiz var,” diyerek durumu netleştirdi. Yani, anladık ki asıl derinliği ücretsiz bir şekilde yaşayabileceğiz. Bir tek “Kralların Krallığı” gibi altın dünyası var, onun üzerinden sapasağlam yol alacağız.

Diğer bir merak konusu ise senaryo modu üzerindeydi. Andy, hafif bir senaryo modunun içerisinde yer alacağını vurguladı. Bu, oyuncuları Eastern Kingdoms’dan Kalimdor’a kadar götüren bir yolculuk olacak. “Eğlenceli bir yolculuk,” diyebiliriz. Jeremy ise PVE ve PVP üzerinden bolca seçenek sunacaklarını belirtti. Bir yandan yapay zekâya karşı, diğer yandan birlikte Raid’ler yapabileceğimiz bir dünya öngörülüyor. Manzara oldukça hoş görünüyor!

• 🎮 Hikaye Modu! – Eastern Kingdoms’den Kalimdor’a yolculuk!
• 🤖 PVE & PVP Seçenekleri! – Bolca muhabbet var!

Dungeon’lar ve Raid’ler hakkında yapılan konuşma ise ayrı bir keyifli hal aldı. Jeremy, “Dungeon’lar haftalık bir sistem üzerine kurulu ve klasik WoW’dan hatırlayacağınız birçok yeri barındırıyor,” dedi. Bir de bunun üzerine oyunun “Iron Man” modunu ekleyince, herkesin yüzünde bir gülümseme belirdi. Örneğin, BFD’nin son boss’u Aku’mai hakkında yapılan yorumlar duygusal boyutlara gitti. Can da onun üzerine “Bu zorluklarla ne kadar eğlenebileceğiz?” diye sordu.

Şimdi aklımı kurcalayan bir detay daha var. Ordular ve lider betimlemeleri arasında kaybolurken, bazı sorular içeride uçuşmaya başladı. Andy’nin açıklamalarıyla birlikte her liderin, kendi birim ailesini temsil ettiğini öğrendik. Beş farklı birim ailesi var; Alliance, Horde, Undead, Blackrock, ve Beast. Ancak ne kadar güzel olsa da bu sistem, biraz gerici olabilir. Yani, özgürlük arayan ruhlar için oralar ihtişamla donanmış. Ancak, nesneler arasında sinerji bulmak da önemli!

• 🔍 Oynanabilirlik! – Tekrar oynamak teşvik ediliyor!
• 🏆 Heroik Karakter Gelişimi! – Her liderin keşfi keyifli!

Can son noktayı koyarak, oynanabilirlikten bahsetti. Andy’nin yanıtı şöyleydi: “Bir bölümü bir kere bitirirseniz, dönüp farklı bir liderle tekrar oynamanızı teşvik ediyoruz.” Yani bir bonus sistem ile birlikte, tekrar oynamaya sizi cesaretlendirmekten kaçmıyorlar. Bunu da kesinlikle göz ardı etmemek gerek, çünkü büyük bir yapım ve her detayıyla hayal gücünüzü tetikliyor.

Röportaj için tüm ekibe teşekkür etmek gerekir; çünkü sorularla birlikte tüm detayları açıkça ve keyifli bir dille anlattılar. Herkes aklındaki sorularla birlikte dönüp, ellerine kadeh alarak Blizzard’ın büyülü dünyasında kaybolmaktan geri durmadı.