İsveçli geliştirici Fatshark, 12 yıl önce oyun dünyasına adım atmış olsa da, aslında herkesin dilinde olmasını sağlayan dönüm noktası 2015 yılına dayanıyor. O yıl, Warhammer the End Times: Vermintide oyunuyla hem co-op aksiyonların doruk noktasına ulaşmış hem de bir şekilde aklımızı başımızdan almıştı. Vermintide 1 ve 2, Left 4 Dead‘in o meşhur kooperatif aksiyon anlayışını alıp, Warhammer Fantasy’ın karanlık Orta Çağ estetiğiyle buluşturmuş, ortaya da tam tadına doyamadığımız bir oyun çıkmıştı. Göz alıcı açık hava haritaları ile donatılmış bu oyun, bizi saatlerce ekran başına mahkum etmiş, 80/100 gibi yüksek puanlar alarak gönlümüzü fethetmişti. Ben de bir Warhammer 40K hayranı olarak oyunun bu evrene sıçramasını dört gözle bekliyordum. Ancak aklımda bir soru vardı: Dev bir kalkan ve silahlarıyla Space Marines gibi yürüyen tankların bu oyuna adapte olabilmesi mümkün müydü? (Multi Space Marine hayranları, Space Hulk: Deathwing’i deneyebilirler, öneririm.)

Fatshark, Vermintide’da yaptığı en doğru şeylerden biri lore’a sıkı sıkıya bağlı kalmak ve bu konuda doğru ekip ile çalışmak olmuştu. Darktide‘da da bu formül üzerinden gitmiş gibi görünüyor. Oyun yapısını, İmparatorluk ve Kaos (Nurgle) arasındaki varoluşsal çatışmanın üzerine kurmuşlar. Hatta senaryonun başına, İmparatorluk ve Kaos çatışmalarını kaleme alan en ünlü yazar olan Dan Abnett’i oturtmuşlar. Peki, 30 Kasım’da beklenen oyun bizi gerçekten ümitlendirdi mi? Hayır, efendim; bizi doğru yere değil, daha çok eğlenceli bir karmaşaya yönlendirdi. Korkmayın, potansiyeli yüksek bir eğlenceden bahsediyoruz!

İRİ BİR VERMINTIDE DLC’Sİ Mİ?

Hayır, kesinlikle değil. Evet, eğer bir Vermintide hayranıysanız adaptasyon süreciniz oldukça hızlı geçecektir. Ancak sakın ola ki, bu oyunun büyük bir Vermintide DLC’si olduğunu düşünmeyin. Darktide, üzerine birçok yenilik eklenmiş, değişiklikler barındıran bir yapı sunuyor. Daha başlamadan hemen söylemeliyim ki, beta sürüm, eğitim görevlerinden itibaren birkaç kere çökmüş olsa da sürpriz bir şekilde haritalarda çökme sorununa rastlamadık. Optimizasyon sorunları oldukça dikkat çekici; ama hemen morallerinizi bozmayın, iyi bir beta testinin amacı da bu değil midir? Oyun çıkışına kadar, en geç bir ay içinde bu sorunların büyük oranda giderileceğine inanıyorum. Hadi şimdi Darktide’a geri dönelim!

Artık oyuna başlarken bir karakter oluşturuyoruz ve bu karakterin kişiliği oyun boyunca duyacağımız diyalogları etkiliyor. Yani, karakterin ne kadar fanatik veya bencil olacağı, onun alacağı sözleri ve vereceği cevapları da dolaylı yoldan etkiliyor. Ancak ilginç olan, belirli isimleri olan karakterler oynamadığımız için takımda aynı sınıftan birden fazla kişi olabiliyor. Örneğin, iki Orgryn veya üç Veteran gibi! Anlayacağınız, bizler sınıf ve karakter bağımsız, cenaze törenine katılmış durumdayız. Cezamız mı? Üzerimize akan, kafasız düşman orduları! Seslendirmeler yine harikulade, düşmanların sesleri duvarlardan yansıdığında adrenalin seviyemiz tavan yapıyor. Bu arada, sistemde düşmanları birazcık korkutmak için biraz abartılı bir gülme krizi geçirebilirsiniz; dostlarınızdan çok daha fazla tehdit var etraflarınızda!

Darktide ile artık görevler düzeylere bağlı değil; Tertium Hive City’de farklı alanlarda farklı görevler koşabiliyoruz. Ana üste hızlıca bir göreve girip çıkabilmek harika! Burada başka oyuncularla bir araya gelerek oyun için kredi ile alışveriş yapabiliyoruz. Hologram haritasından istediğimiz görevi seçip, loot sistemini devreye sokmayı unutmayın! Artık yalnızca tesadüfi donanımlar yok; ana üste gittiğinizde, görevlerde kazandığımız oyun içi paralarla da ekipman satın alabiliyoruz. Oyunun tam sürümünde aldığımız silahlara görsel unsurlardan bile bir şeyler eklenecektir. Hatırlatayım, görev çeşitliliği Vermintide’a göre arttı! Savunma, tamir ve hackleme gibi yeni görevlerle artık ipleri elimize alıyoruz. Ha, bir de tur atlama durumu var; yani bir görevde iki tur yapıp çıkmak mümkün. Yalnızca yan görevleri yapmak baştan başlamak için ekibin inisiyatifine bağlı. Silahlar modernleştiğinde (taramalı ve pompalı tüfekler gibi) siper almanın ve dodge’lamanın önemi oldukça artmış durumda. Artık, herkesin kendi canından önce bir ‘kalkanı’ olması gerekiyor. Bu durum zırh, warp veya inanç gibi unsurlardan kaynaklanıyor.

ERKEKSENİZ YÜZER YÜZER GELİN

Darktide’da üzerimize akan düşman orduları hiç olmadığı kadar kalabalık! Ama buna rağmen oyun, vuruş hissini Vermintide’dan çok daha iyi hissettiriyor! Bunu defalarca yaşamak zorunda kalsanız bile, kesinlikle bu oyun performansıyla sizi etkileyecektir. Zorluk seviyesi, düşman sayısı ve onlardan alınan hasar oranıyla ayarlanmış. Oyun türü olarak pek de yapay zeka sanat eseri değil; ama eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Çok karanlık ve kapalı ortamlarda dolanırken bir arada olmanız gerektiği durumlar moral bozukluğunu artırabilir. Hatta kimi görevlerde, daha önce oynadığınız haritaları zifiri karanlıkta yalnızca Veteran’ın silahının ışığıyla geçmek zorunda kalmanız, gerçekten de paranoya haline dönüşebilir. Stresli ama eğlenceli bir deneyim; oyun akışı çok iyi; optimizasyon sorunları da giderilince daha da iyi olacak. Oyun dünyası loş, dumanlı ve gölgelerle dolu. Eğer RTX30 ve üzeri bir ekran kartınız varsa, keyfiniz katbekat artacak!

Bu oyunda, Warhammer 40K’nın o karanlık atmosferini tam anlamıyla hissedebildim. Kendimi bir Hive City’de yaşıyormuş gibi hissettim! Vermintide’ın aydınlık anları sonrasında bazı oyuncular için bu karanlık tonların boğucu olabileceğini itiraf etmem gerek. Evet, Space Marine ve onun türevleri bu oyunda yok; ama olsalardı da ya lore gerçeklerinden çok sapılırdı ya da god-mode’da dolaşacak olan bu savaş makineleri oyunu fazlasıyla sıkıcı bir hale getirirdi. Biz burada perde arkasındaki karanlığı yaşıyoruz, vahşiliği ve fanatizmi… Ve bu oyunun bunu iyi yapacağına kesinlikle inanıyorum. Şimdi PC’miz ve Xbox Series S/X ile Darktide’ı merakla bekliyoruz. (PS kullanıcıları biraz daha beklemek durumunda kalacak gibi gözüküyor.)