Zamanı Durdurmak ve Geri Almak: Iron Danger İncelemesi

Zamanı durdurma ve geri alma mekanikleriyle dolu Iron Danger oyununu keşfedin. Stratejik savaş ve derin hikaye sizi bekliyor!

admin

Zamanı durdurmak… Baldur’s Gate ve Icewind Dale gibi klasiklerden, Dragon Age ve son Fallout serilerine kadar birçok rol yapma oyununda bu yetenek karşımıza çıkar. Tek bir tuşla zamanın akışını durdurabilir, ekip üyelerimize stratejik komutlar verebiliriz. Peki, ya zamanı sadece durdurmakla kalmayıp, bir de geri alabilseydik? Ya onlarca ölümcül düşmanla kapışırken her saniyenin kritik bir önemi olsaydı? Tek bir yanlış adımda tüm karakterlerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalsaydık? İşte Iron Danger, bu soruları merkezine alan bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.

Bana Rol Yapma!

Finlandiyalı Action Squad Studios’un ilk oyunu olan Iron Danger, alıştığımız rol yapma oyunlarından oldukça farklı bir yapıya sahip. Aslında, kendisine bir RYO demek pek de doğru olmaz. Çünkü seçim yapma şansımız ya da diyalog seçeneklerimiz bulunmuyor. Bunun yanı sıra yan görevler, seviye atlama ve yeni zırh ya da silahlar edinme gibi unsurlar da mevcut değil. Eğer oyuna bu tür beklentilerle başlarsanız, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bunun yerine, Druidstone: The Secret of the Menhir Forest’ı andıran bir yapım ile karşı karşıyayız; her savaşı birer bulmaca gibi çözmemiz gereken bir deneyim sunuyor.

Finlandiya efsanelerinden esinlenerek hazırlanan oyunda, hem fantastik hem de steampunk unsurlarını bir arada buluyoruz. Kuzeyliler olarak bilinen acımasız savaşçılar, kısmen robota dönüşmüş askerleri ve buharla çalışan yıkım makineleriyle kasabaları yakıp yıkmakta, önlerine çıkan her toprak parçasını acımasızca fethetmektedir. Biz de Kipuna adındaki genç kızı yöneterek, işgal altındaki küçük bir balıkçı kasabasından kaçmaya çalışıyoruz.

Kipuna, köyünden kaçmaya çalışırken bir yeraltı mağarasına düşer ve göğsüne saplanan bir dikit ile hayatını kaybeder. Ancak bu talihsizlik, sıradan bir kaya parçasıyla değil, kadim bir ırkın büyülü taşlarından biriyle gerçekleşir. Kipuna, son nefesini vermek üzereyken, bu kadim ırkın son temsilcisi ona zamanı geri alma yeteneği bahşeder. Böylece Kipuna, göğsündeki kristal ile hayata döner.

Artık Kipuna, zamanı 14 kalp atımı boyunca geri alabilmektedir. Bu yetenek sayesinde, karakterimiz her öldüğünde hatalarından ders çıkararak farklı taktikler denemeye başlıyoruz. Kısa süre içinde, demirci Topi ile karşılaşıyoruz; o da köyden sağ kalan tek kişi. Birlikte başkente kaçıp durumu yetkililere bildirmeye karar veriyorlar. Fakat, evlerine ateşler düşmesi yetmiyormuş gibi güvenli olarak gördükleri dağlara da karlar yağıyor. Kipuna’nın göğsündeki kristalin, normalde kimsenin dokunamadığı güçlü bir büyü gücüne sahip olduğu ortaya çıkıyor. Kuzeylileri yenmek için diğer kristal parçalarının da bulunması gerekiyor. Ancak, tüm bu karmaşa Kipuna’nın başına patlıyor ve böylece maceramız başlıyor; kristal parçalarını Kuzeylilerden önce bulmak için koşuşturuyoruz.

Oynatalım Uğurcum

Gördüğünüz gibi, Iron Danger’ın hikâyesi birçok klişeden oluşuyor. Oynanış ise bir RYO’ya göre oldukça çizgisel. Ancak, oyunun iddialı olduğu asıl alan, taktiksel savaşlar. Bu konuda da oldukça başarılı. Zamanı geri alma mekaniği, oyunun merkezinde yer alıyor. Savaşlar acımasız; düşmanlar, her an bir-iki vuruşta karakterlerimizi ortadan kaldırabilecek kadar güçlü. Bu nedenle, düşmanlara kılıçla dalmak pek de akıllıca değil, aksi takdirde bir anda kendimizi oyunun başlangıcında bulabiliriz.

Zamanı geri alma olayı, farenin tekerleğini geri yuvarlayarak gerçekleştiriliyor. Bu sayede, karakterlerimizden biri yaralandığında ya da öldüğünde onu kurtarabiliyoruz. Tekerleği ileri yuvarladığımızda ise zamanı ileri alabiliyoruz. Bu mekanizmayı kullanarak kalabalık düşman gruplarıyla başa çıkıyoruz. Zamanlamayı doğru ayarlayarak üzerimize gelen okları kılıcımızla sektirmek, darbeleri silahımızla karşılamak ya da hızla yana kaçmak mümkün. Bu mekanikler, oyunun keyifli bir deneyim sunmasını sağlıyor. İlerleyen bölümlerde daha kalabalık ve güçlü düşmanlarla karşılaşmamızla birlikte, her anı dikkatlice düşünmemiz ve hesaplamamız gerekiyor. Bu durum, savaşlara bir bulmaca havası katarken, arada zorlu boss savaşları da sunuyor.

İlerledikçe yeni yetenekler kazanıyoruz. Topladığımız her yeni kristal, Kipuna’ya yeni bir büyü yeteneği kazandırıyor. Örneğin, ateş kristalini aldığımızda ateş topu atabilme yeteneği kazanırken, buz kristali ile düşmanlarımızı dondurabiliyoruz. Yeni yetenekleri sadece bölüm sonlarında aralarından birini seçerek edinebiliyoruz. Bu nedenle, hangi yeteneği seçeceğiniz oyun tarzınıza göre büyük bir önem taşıyor. Demirci Topi’nin yanı sıra, Lemichen adında bir paralı asker ve healer olarak bilinen bir şifacı da ekibimize katılıyor. Her biri benzersiz savaş yeteneklerine sahipken, tek seferde sadece birini yanımıza alabiliyoruz. Ancak, bu seçim senaryonun gidişatına bağlı olarak yapılıyor, bu da her bir karakterle yeterince oynama fırsatı sunuyor.

Unutulmaması gereken bir nokta, zamanı sadece 14 kalp atımı süresince geri alabiliyor olmamız. Eğer bu süreyi aşarsak, örneğin 20 saniye önce yaralandığımızda ve bunu geri almazsak, bir daha o kadar geri gidemiyoruz. Hızlı kayıt özelliği bulunmadığı için, bu durum büyük dikkat gerektiriyor. Aksi takdirde, bölümü baştan oynamak zorunda kalabiliriz. Bu durum, deneyimli oyuncular için bile can sıkıcı bir hal alabiliyor.

Ütü Tehlikesi

Iron Danger’ın bölüm tasarımları, görev çeşitliliği ve düşman bolluğu oldukça tatmin edici. Sürekli olarak yeni düşmanlar, bulmacalar ve mekânlarla karşılaşmak, oyuncunun sıkılmasını engelliyor. Senaryosu ilk başta klişe gibi görünse de, baş karakterimizin klasik seçilmiş kişi rolüne bürünmemesi ve karşılaştığı tehlikeleri sorgulaması oldukça etkileyici. Diyaloglar ve müzikler, genel atmosferi güçlendiriyor.

Ancak, oyunun bazı sorunları da mevcut. Öncelikle izometrik kameranın kullanımı pek de pratik değil. Arada sırada ağaçların ve dağların arkasında kaybolarak karakterleri görememek sinir bozucu olabiliyor. Bu durumda açıyı değiştirmek zorunda kalmak, zaman kaybettiriyor. Özellikle de zamanı geri alma mekaniği fare tekerleğine atandığı için, bu durum daha da can sıkıcı hale geliyor.

Diyaloglar bazen takılabiliyor ve grafik kartının ısınması gözlemleniyor. Ayrıca, bazı başarımlar açılmıyor. Ancak en büyük sorun, oyunun havada kalan sonu. Tüm kristal parçalarını topladıktan sonra, büyük bir boss savaşının ardından oyun aniden bitiyor. Asıl büyük savaş bir sonraki oyuna bırakılıyor. Bu durum, oyuncularda bir hayal kırıklığı yaratıyor, çünkü oyunun bir devamı olacağına dair bir bilgi verilmemişti.

Yine de, 15-20 saatlik eğlenceli ve düşündürücü bir deneyim sunan Iron Danger, ufak tefek kusurlarını ve havada kalmış sonunu görmezden gelebilecek bir oyuncu için oldukça keyifli bir oyun. Kendisine karşı duyulan sevgiyi artıracak birçok neden sunuyor.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version