Microids, yeni bir oyun duyurusuyla karşımıza çıktı ve bu sefer Agatha Christie’nin eserleriyle dolu bir dedektiflik macerasına dalıyoruz. “Agatha Christie – Death on the Nile” üzerine ciddiyetle eğildiğimizde, Nil Nehri’nin güzellikleriyle dolu, ama bir o kadar da leş bir cinayet sahnesine dönüşen hikayesinin bizi nasıl beklediğini hayal edebiliyor musunuz? Yani, tatile gitmekteyken su kenarında otururken, bir cinayet işleniyor! İşte tam da bu yüzden sevimli dedektifimiz Hercule Poirot, iş başına geçiyor. Kendisi su kenarında rahatlamaktan çok, iş başında olmayı tercih ediyor gibi görünüyor. Bu arada, fragman ise her zamanki gibi bilge Agatha’nın kıvrak zekâsını gösteriyor, tıpkı bir palyaçonun kerpeteniyle jonglörlük yapması gibi.
Tabii ki, serinin bu yeni oyunu, yalnızca Agatha Christie’nin “Nil’de Ölüm” hikayesinden esinlenmiyor, aynı zamanda Microids’in kendi renkli dokunuşlarıyla bezeli. Yani, çiğ köfte gibi, içindeki malzemeler her seferinde farklılaşıyor. Studio Lyon CEO’su David Chomard, önceki oyunun geri dönüşlerinin kendileri için “Küçük Dedektif Notları” gibi çalıştığını belirtiyor. Bu, onların sadece dedektifliğe meraklı değiller, aynı zamanda oyuncuların beğenisini de kazanmak istiyorlar demektir. Mesele şu ki, her çözülmemiş cinayet, yeni bir fırsat! Unutmayalım, Poirot yine aynı kıvrak zekâsıyla karşımızda! Üstelik bu sefer Jayne Royce adında bir başka dedektif daha aramıza katılıyor. Başka bir deyişle, iki dedektif, iki katı kaos!
Chomard, zorluk seviyesini biraz daha artırdıklarını söyledi, ama merak etmeyin! Oyun, daha karmaşık bulmacalar içereceği için bir miktar “hıçkırık” hatırlatıyor. Yani sadece cinayetleri çözmekle kalmayacak, aynı zamanda bu bulmacaları çözerken beynimizi de biraz zorlayacağız. Tam bir zihin sporu. İster bulmacaların içine dalıp bir yandan da gömlek kollarını sıvayıp cinayeti çözmeye çalışın, ister sadece ipuçlarını takip ederken bir çay molası verin!
Ayrıca, bu yeni macerada artan özgürlük seviyesi, Poirot ve Royce’un katillerin peşinden koşarken okyanusta kaybolmaktansa, doğru kıyılara yönelmelerini sağlayacak. Yani bu sefer kıçımıza oturup “Acaba bu sefer kim düşük profilde bir katil?” diye düşünmeyeceğiz, çünkü yolculuğun, maceranın tadını çıkartmak için daha fazla fırsatımız olacak. Bu sebepten dolayı Agatha Christie – Death on the Nile oyunu, 2024’te oyun severlerle buluşmak için sabırsızlanıyor. Takip listelerimize ekledik, çünkü cinayetlerin peşinde koşmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Bununla birlikte, bekleyiş sırasında başımızı döndürecek birkaç “neden bu oyunu oynamalıyız” noktası var. Öncelikle, Agatha Christie’nin hikayelerinden daha fazlasını almak için bu oyunu merakla beklemek adeta bir gereklilik. Daha fazla ikili karakter yönetimi ile, kendi dedektifliğimizi bir nebze geliştirecek, daha fazla ipucu ile daha fazla zeka yürütme fırsatı bulacağız. Çözüm sürecindeki bu yeni ve heyecan verici öğeler, Poirot ile birlikte maceraya atılmamız için yeterli bir neden! Hadi, kırmızı halıyı serin ve cinayetlerin peşine düşün!