Age of Empires 4: Strateji Dünyasında Yeni Bir Dönem

Age of Empires 4: Orta Çağda Mükemmel Bir Buluşma

Microsoft’un X019 etkinliği, oyun dünyasında heyecan yaratan birçok duyuruyla dolup taştı. Ama biz burada Age of Empires serisinin yeni oyunu olan Age of Empires 4’ten bahsetmek istiyoruz. Zira bu oyun, geçmişten günümüze birçok strateji meraklısını heyecanlandıracak detaylarla dolu. Hadi gelin, Age of Empires 4’ü birlikte keşfedelim ve bu yeni çağda neler olabileceğine bir bakalım!

Dark Age: Uygarlıkların Dansı

Age of Empires 4, eski ve yeni uygarlıkları bir araya getirerek geniş bir yelpaze sunacak. Adam Isgreen’in açıklamalarına göre, bu oyunda her uygarlığın kendine has özellikleri ve farklı birimleri olacak. Yani bu kez, “Merhaba, ben de burada bir uygarlıkım” diyen sıradan bir komşu değil, “Benim medeniyetimle oynamaya hazır mısın?” diyen bir süperstar olacak!

Isgreen, “Bütün uygarlıklar, birbirinden farklı hissettirecek” diyerek bizi kesinlikle meraklandırdı. Yani artık bir uygarlık seçtiğinizde, onun sadece bir özel birimi ve bonusu olmayacak, aynı zamanda stratejinizi tamamen değiştiren bir dizi farklılıkla karşılaşacaksınız. Düşünün ki, Age of Empires 2’deki o koca koca binalar, “Ne yapalım, ben de buradayım” derken, Age of Empires 4’te, “Beni seç, ben sana zaferi getireceğim!” diye bağıracaklar.

Çağ Atlama: 500 Odun ve Bir Gün

Çağ atlama sistemi, Age of Empires serisinin vazgeçilmez bir unsuru. Artık, “Hadi şu çağa geçelim” demek için sadece odun ve yiyecek toplamakla kalmayacağız, aynı zamanda kaynakları nasıl yöneteceğimizi de düşünmek zorundayız. Isgreen, “Çağ atlama fikrini seviyoruz. Ancak bazı uygarlıkların temel 4 çağı atlamadığını bile göreceksiniz” diyor. Bu durumda, belki de bir uygarlığın “Ben çağ atlamaktan pek hoşlanmam” diyen bir akrabası var!

Kaynakların toplanma şekilleri değişecek ve bu konuda daha yenilikçi yaklaşımlar göreceğiz. Örneğin, İspanyollar’ın madencilerinin zayıf olması ama topladıkları altınları eriterek değerini artırabilmesi, “Küçük ama etkili” mottosunun harika bir örneği. Yani, “Oyun bitti, ben buradayım” diyen zayıf madenciler, aslında “Küçük ama değerli” bir strateji geliştirebilirler. Kim bilir, belki de eski dostlarımızı tekrar hatırlamak zorunda kalacağız!

Kralların Savaşı: Tarihin Sırları

Isgreen, Age of Empires 4’ün tek oyunculu kısmının da Age of Empires 2’den etkilenerek genişletileceğinden bahsetti. Artık orta çağların başlangıcına gitmekle kalmayacağız, aynı zamanda erken Rönesans’a kadar da gidebileceğiz. “Bu kez iki taraftan da uzatılmış olacak” diyerek, sanki tarihin kitaplarını açıp, “Gel bakalım, o dönemlerde neler olmuş?” diyor.

Ama burada bir soru işareti var: İlk tanıtım videosunda gördüğümüz İngiliz Red Coat askerleri ile Roma lejyonerleri nasıl bir araya geliyor? Sanki tarih kitaplarıyla bir hile yapmışlar gibi. “Hadi tarih yeniden yazılsın” dedikleri kesin! Belki de bu, “Tarih, sen ne kadar saklarsan sakla, ben yine buradayım!” diyen bir oyun olacak.

Mikro Ödemeler: Para mı, Huzur mu?

Age of Empires 4’te mikro ödemelerin bulunmayacağı da açıklandı. Isgreen, “RTS oyunlarda mikro ödeme sistemleri pek mantıklı değil” diyerek bu konudaki kararlılıklarını gösterdi. “DLC’ler ve ek paketler dışında hiçbir şey eklemeyi düşünmüyoruz” diyerek, oyuncuların cebini rahatlatacak bir açıklama yaptı. Yani, “Kendine bir DLC alabilirsin ama cebinde para bırakmazsan, sana yardım edemem” diyor.

Gelecek ek paketlerin daha önceki genişleme paketleri ile benzer özellikler taşıyacağını belirten yapımcı, “Yeni modlara odaklanacağız” diyerek, oyunun dengesini korumayı amaçladıklarını vurguladı. Yani, “Hadi bakalım, sen nereden geldin? Ben de burada yeni modlarla seni karşılayayım!” diyor gibi.

Özetle, Age of Empires 4, hem eski hem de yeni oyuncular için büyük bir heyecan kaynağı olacak. 2020 yılında çıkması beklenen bu oyun ile birlikte, strateji dünyası nasıl şekillenecek, kim bilir? Ama şunu biliyoruz ki, Age of Empires 4, geçmişin izlerini taşırken, geleceği de kucaklayacak bir macera sunacak. Hadi bakalım, çağ atlamaya hazır mısınız?