Eh, Age of Empires IV’ün çıkışını beklerken sabrımızın taşmaması da zor, değil mi? Bu sırada, *Age of Empires II: Definitive Edition* bir kez daha sahneye çıkarak “Beni unutma!” der gibi yeni içeriklerle dolup taşıyor. Eğer siz de benim gibi eski oyunların azizliğine kapılanlardansanız, bu fırsatı kaçırmamanız gerektiğini söyleyebilirim. İlk olarak, Dawn of the Dukes ek paketi sayesinde oyuna eklenen Bohemyalılar ve Polonyalılar’dan bahsedelim. Bu medeniyetlerle birlikte hem tarihi senaryolarla hem de stratejik yeni içeriklerle dolu bir macera bizleri bekliyor!
Bohemyalıların ve Polonyalıların efsanevi senaryoları, zamanında dinçilerle cengizcilerle kapışan, *kabadayı* bir grup olarak bilinen kahramanlarını ön plana çıkarıyor. Jan Zizka senaryosunda, Bohemyalıların zekice tasarlanmış teknolojik keşifleriyle dolu bir mücadeleye atılıyorsunuz. Hani şu Kutsal Roma İmparatorluğu’nun güçlerine karşı? Ho ho! Kendinizi adeta bir bilim adamı gibi hissedeceksiniz, çünkü boyut büyütmek gibi bir keşfiniz bile olabilir (tabii bu biraz hayal gücüne kalmış)! Jadwiga senaryosunda ise, Polonya’nın ilk kadın hükümdarı Jadwiga’yı yönetiyorsunuz. Kadınsı bir güç mü olduğu kesin değil ama en azından o da sizden zeki. Hadi bakalım, Polonya-Litvanya birliğini kurmaya çalışırken başınıza bir ton iş almaya hazır olun!
Tabii Litvanyalı prens kardeşler Algirdas ve Kestutis de işin içine giriyor. Onların maceralarına tanık olmak, Haçlılar’la ve Cengiz Han’ın torunlarıyla başa çıkmaya çalışmak insanı bir kahraman gibi hissettiriyor. Aceleniz yoksa, *Altın Orda* savaşçılarıyla kükreyerek geçmek de iyi bir alternatif. Dikkat etmelisiniz, bu savaşlar öyle hayallerde kalan barış masalları gibi değil; oldukça gerçek ve bir o kadar da çaba gerektiriyor!
- Bohemyalılar: Barutla haşır neşir ve keşişleriyle kitap okumaktan çok, savaşa dair etkili hamlelerde bulunuyorlar. Yani düşünün, barutlu pastalar yapmaktan çok, savaş taktikleri üzerine yoğunlaşıyorlar. İnanılacak gibi değil ama!
- Bohemyalıların teknolojik ilerlemeleri: ‘Wagenburg Taktiği’ ile ‘Hussit Reformları’ sayesinde savaş teknoloji konusundaki becerilerini artırarak, yenilmez etme yolunda ilerliyorlar. Özellikle modern tankların atası olarak bilinen ‘Hussite Wagon’ ile düşmanlarına korku salıyorlar. Bir bakmışsınız, yanınızda mobil bir kale var ve o da bir kaleymiş gibi hareket ediyor!
Bunlar bir yana, Polonyalılar daha çok süvarilerine yatırım yapmış durumdalar. *Szlachta Ayrıcalıkları* ve *Lakit Mirası* gibi teknolojilerle bulundukları savaş meydanında vahşi ve bir o kadar da şımarık bir eğlence sunuyorlar. Winged Hussar birlikleri, nemmisi, o ne demek bilmiyorum ama Heard الإخوة gibi bir şey işte! İşin içine Obuch adlı birlik de girince, parçalayan, zırhları delip geçen sıkı esnafa dönüşüyorlar. Bunların yanında karşılarında göreceğiniz Barbaros, Cengiz Han ve Ivaylo senaryoları da bir bakıma keyif katıyor.
Öyleyse, Age of Empires IV’e kadar geçmiş oyunlarla biraz oyalanmak istiyorsanız, mademki bu serüvene çıkmaya niyet ettiniz, o zaman Age of Empires II: Definitive Edition’ın Dawn of the Dukes ek paketine göz atmakta fayda var, derim! Unutmayın, bu ek paket sizin için yeni düşmanlar, yeni dostlar ve bolca gülme fırsatı sunacak. Kim bilir, belki de savaşın en komik yönünden bahsedecek yeni anılar biriktirirsiniz!