Geçtiğimiz ay kaybettiğimiz Akira Toriyama’nın eserlerini birer birer hayata döndürmeye devam ediyoruz, sanki Toriyama bir yerlerde gizlice “Ben ölmedim, hâlâ sizinle beraberim!” diye bağırıyor. Evet, yanlış duymadınız, Toriyama’nın dünyası tekrar kapılarımızı çalıyor. Bu kez karşımıza, herkesin beklediği eğlenceli ve macera dolu bir oyun olan Sand Land ile çıkmaya hazırlanıyor. Şu günlerde, bu oyunu dört gözle bekleyenler olarak takvimlerimizde yıllardır görmediğimiz bir tarih olan 26 Nisan‘ı işaretlemeye başladık. Gözlerimiz, yeni fragmanın her bir karesinde kaybolmuş durumda; ağaçlar neden bu kadar az, çöl neden bu kadar çok, ve neden Beelzebub’un öfke patlamaları bu kadar göz alıcı? İşte sorular, çöl kadar kuru gökyüzü kadar uçsuz bucaksız!
Mevzu eğer Toriyama ve onun mizah anlayışıysa, “Bir yukarı, bir aşağı!” diyoruz, çünkü Sand Land’deki fragmanlar birer komedi şovu gibi geçiyor. Üstelik, bu fragmanın yeni başlığı olan Sandstorm, aklımızda bir Darude klasiği şarkısı çalmaya başlatıyor; evet, 2000’li yılların sabahlardaki zihin açıcı melodileri. Hani, spor salonunda ya da dans pistinde duyduğunuz o “Dum Dum Dum” melodisi! Fragmandaki müzik, bizi yüzyıllar öncesine geri götürüyor gibi hissediyorum. O zamanlar, çantalarımızda piknik yapabilirken, şimdi sanal dünyalarda çöl fırtınası estirmeye hazırlanıyoruz.
Beelzebub’un maceralarının tam ortasında, kendisi aynı zamanda bir dost ve bir “ölüm yemeği” avcısı olarak karşımıza çıkıyor. Elbette, onun sinir krizleri ve öfke patlamaları, bu macerayı daha da eğlenceli hale getiriyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü yüzüğündeki her bir kutlama, aslında onun başına gelen komik felaketler gibi vurucu bir espri unsuru taşıyor. Tepkileri izlemek, tam bir sitcom gibi; kahkaha atabilirsiniz, zira bu adam gerçekten bu çöl hayatını çekip çıkarırken komedi dizisinin başrolünde gibi. Beelzebub’a bir kez daha göz attığımızda, gerçekten de bu oyunla birlikte bizleri bekleyen epik bir *macera* olduğu hemen anlaşılır gibi.
- Fragmanın getirdiği beklentiler: Herkesin merakla beklediği o maceralardan bir tanesi, Beelzebub’un serüvenleri!
- Çöl ve fırtınalar: Sanki çölü süzülen bir kumsalda, havada uçuşan kum taneleri arasında kaybolmuş gibiyiz.
- Öfke patlamaları: Kim bilebilirdi ki, hiddet arada sırada bu kadar eğlenceli olabilirdi?
26 Nisan geldiğinde, Sand Land’in kapısını araladığımızda, arka planda bu komik ve çılgın macerayla daha da yakın bir bağ kuracağımıza inanıyorum. Şimdi merak edenlere şöyle bir önerim var: O fragmana bakarken, yalnızca gözlerinizi değil, kalbinizi de açın! Zira bu sadece bir oyun değil, aynı zamanda dostluğun, sırların ve biraz da gerilimin yer aldığı bir yolculuk. Belki de Beelzebub’un tüm bu çılgınlıkları, bize hayatın bazen komik olduğunu hatırlatmak içindir. O yüzden oyunu beklerken bir küçük not: Öfke patlamalarına karşı hazırlıklı olun, çünkü bu çöl fırtınasında ne olacağını asla bilemezsiniz. Ve elbette, “epik” kelimesi her zaman Toriyama’nın evreninde en önde yer alır.