Anıların İzinde: SEASON ile Geçmişi Yeniden Yaşa
Anıların İzinde: SEASON ile geçmişin büyüsünü yeniden keşfet! Unutulmaz anılara yolculuğa çıkmaya hazır mısın?
7 saat önce

Bazı anların kaybolmaması gerektiğini düşündüğümde, sık sık “Küçüklüğümde şu anımı bir tür şekilde belgeleyebilseydim” diye haykırdığımı hatırlıyorum. SEASON, geçmişin değerlerini gözler önüne seren ve anıların tarihle birlikte silinmemesi için kayıt altında tutulması gereken bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca, senaryosu kaybolan bir köyün anılarını koruma çabasını ele alıyor. Ana karakterimiz, “Köyümüz yok olacak, biz de Dünya’da hatırlanmayı sürdürebilmek için anılarımızı bu deftere aktaracağız” düşüncesiyle yazdığı bir günlüğü doldurmaya yöneliyor ve biz de onun isteğiyle bu sürecin bir parçası haline geliyoruz. Oyunun ana mekanikleri üzerine inşa edilmiş olması, alışılmışın dışında bir deneyim sunuyor.
Oyun, fotoğraf çekme, ses kaydetme gibi tatlı bir mekanik ile, bunları anı defterinde düzenleyerek kayıt altına almayı sağlıyor. Düşük poligon tarzı grafikler ve kalın çizgileri ile Telltale oyunlarına benzer bir atmosfer sunarken, sade bir tasarım ile hikâyeye derinlik katıyor. Müzikler ve doğa sesleri, yalnızlık ve hüzün dolu bir atmosfer oluşturarak izole olma hissini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Melankolik bir hava hakikaten hikayenin oyuncuya iyi bir şekilde aktarılmasını sağlıyor. Zaman zaman terkedilmiş yerleşim yerlerini ziyaret ederken, geçmişte yaşanmış olanları hatırlatacak curcuna içerisindeki anı defterine bu deneyimleri kaydediyoruz. Defteri baştan sona bir göz gezdirdiğimde, o anıların yükünü hissetmemek elde değil. Gerçek hayatta her zaman saklamak istediğim günlük ve ajanda isteğimi oyuna yansıtmış oldum. Anı toplayan biri olarak bu yönüyle derin bir etkisi oldu bende.
Oyunun başlangıcı, içerisindeki çekiciliği ile insanı hemen içine çekiyor. İlk başta kendi doğduğum kasabaya dair izleri kaydederken, oyun mekanikleri de yavaş yavaş açığa çıkmaya başlıyor. Fotoğraf makinesiyle istediğiniz gibi oynamak, polaroid fotoğraflar çekmek ve bunları günlüğe yerleştirmek gerçekten eğlenceli. Ayrıca, doğru objeleri fotoğrafladığınızda karakterimizin onlarla ilgili yorum yapabilmesi de beni oldukça etkiledi. Özellikle ormanda bisikletimle rastladığım bir manzarayı çektiğimde karakterimin de o manzara hakkında ne düşündüğünü duymak beni daha fazla oyuna bağladı.
Diyaloglar ise oldukça iyi yazılmış. Bazı replikleri o kadar beğendim ki not almak istedim. Oyunda biraz Death Stranding hüznü, biraz Firewatch’un yarattığı yalnızlığı ve gerçek hayatta karşılaştığımız felsefi soruları bir arada bulacaksınız. SEASON, kesinlikle boş hissettirmeyen bir deneyim sunuyor. Belirli hataları mevcut ancak bağımsız bir oyun için çok etkileyici bir senaryoya sahip olduğunu düşünüyorum. Bu oyun, hissettirdikleri ve alışılmadık mekanikleriyle benim için diğer pek çok oyundan farklı bir yere konumlandı. Her bağımsız oyun unutulmaz değildir, ancak SEASON özel bir yerde kalacak benim için.
Karakterimiz, oyuncuya ne kadar taze bir deneyim sunuyorsa, kendisi de o kadar yeni bir başlangıç yapıyor. Hiç köyünden ayrılmamış olan Estelle, dış dünyayı sizinle birlikte ilk kez tanıyacak. İnsanlar nasıl yaşıyor, hangi araçları kullanıyor ve ne tür zorluklarla karşılaşıyorlar? Bunların hepsini karakterimizle keşfederken, anıları kaydetmek de duygusal bir bağ kurmamızı sağlıyor. Tieng köyü ve çevresinde keşif yaparken, her köşede yeni bir hikaye ile karşılaşmak son derece keyifli. Rüyalarda kaybolan ve ruhsal hastalıklarla mücadele eden karakterler, ilginç tanrılar ve doğal taşların büyüleri de evrene ekstra bir gizem ekliyor. Bu sırlar, geçmişe dair anıları günlüğe kaydederek, çeşitli çiçeklerin sesi ile dinleme fırsatı sunuyor.
Oyunun en dikkat çekici yönü, anlatımını görsellikle yapmasıdır. Fakat, zaman zaman diyalogların fazlalığı nedeniyle anlatımın zorlaştığını da hissettim. “En iyi yaptığın şeyi yap ve güzel bir hikaye anlat!” diye bağırma isteği uyanıyor insanda. Mekaniklerin daha da geliştirilmesi gerektiği düşüncesindeyim; belki daha fazla özellik eklenmesi güzel olurdu. Duyulara ve organlara bu kadar bağlı olan bir oyunun, temas konusunu da işlemesini isterdim. Sadece fotoğraf ve ses kaydetmekle kalsak da, belki dokunsal kayıtları da ekleyebilirdik. Veya bir envanter sisteminin olması, oyunu daha eğlenceli ve çeşitli hale getirebilirdi. Fakat, yanlış anlaşıldıysam lütfen affedin; ben bu potansiyeli daha fazlasıyla görmek istemiştim. Yarı açık dünyasıyla beni saran, hüzünlü ama hoş bir deneyim sunan SEASON, bu sezon mutlaka oynanması gereken bir yapım. Bu espriyi yapmak istemesem içim acırdı 🙂
Bir Polaroid HissiBir oyun bölümü var ki, asla unutamayacağım. Bir kadının ölen eşinin mezarını ve ona ait anıları bırakmakta zorlandığı bir sahne. Kadına, yanına alması gereken, kocasından hatıra olabilecek çeşitli objeleri seçerken yardımcı oluyoruz. Bu süreçte, oyun bize insanların objelere ne denli bağlı olduğunu gösteriyor. Kadın, yanına aldığı her parça için mutluluk biriktiriyor, bu da bende ekstra bir hüzün bırakıyor. Oyunun en sevdiğim anları, bu tür anıları deftere kaydedebilmek. Ablamızın sevimli bir polaroid fotoğrafını çektim ve günlüğüme ekledim… İşte böyle hissettiren bir yapı SEASON. |
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?