Sizi bilmiyorum ama normalde korkutucu olmayan şeylerin bir anda korkunç hale dönüşmesi beni aşırı tedirgin ediyor. Mesela, evde tek başıma kaldığımda karşımda bir gölge belirse hemen aklıma hayalet filmleri gelir. Bu yüzden dördüncü duvarı yıkmayı deneyen pek çok oyunu gün ışığının altında ve evin tüm ışıklarını yakarak oynamaya çalışıyorum. Karanlık bir ortamda oynamak, sanki bir canavarın çıkıp üzerime atlayacağına dair bir hisse yol açıyor. Cidden, bir oyunda “Merhaba!” diye bir ses duymak üzereyken ürkerek yaklaşık on dakika boyunca o sesi “Şeytanın fısıldaması” olarak yorumlayabiliyorum! Ama gelin görün ki, bu oyunlardan biri olan Animal Crossing: New Horizons, tüm korkularıma aynı anda hitap ediyor.
Bugün karşımıza çıkan şu video, tüm korkularımı aynı anda depreştirdi. Aslında şirin mi şirin bir dünya sunan Animal Crossing: New Horizons, ufak bir mod ile birinci şahıs kamerasına geçiş yapabiliyor. Bu yeni bakış açısı, tüm dünyayı bambaşka bir şekilde görmemizi sağlıyor. Ama, öyle bir bakış açısı ki, etrafında sevimli hayvanlardan ziyade; ürkütücü gölgeler ve gizemli sesler olmadan edemiyorum. Bir oyuncu bu dar koridorların içine girdiğinde aklına elbette ki P.T. gelmiş. O lanet olası korku oyunundan sonra, hiçbir şeyin normal şekilde devam edebileceğini düşünmüyorum.
Çıkış yapmamış olmasına rağmen günümüzde adeta kült statüsüne ulaşan P.T.‘nin, Animal Crossing evreninde canlandırılması ilginç olduğu kadar tedirgin edici. Hele ki Chrissy ve Francine’in, yakından The Shining‘den fırlamış gibi görünmesi hiç hoş değil! Onların gülümsemeleri artık bana mükemmel bir şekilde planlanmış bir korku filmi sahnesini hatırlatıyor. Hani derler ya: “Hiç bir şey göründüğü gibi değildir.” İşte burada, minnacık köydeki sevimli karakterler birdenbire Sinema’nın karanlık tarafına geçmiş gibi hissettiriyor. Sanki bir köşede, gözlüklü bir adam parmağını dudağının üzerine koymuş ve “Ssshhh” der gibi bakıyor.
- Hayvanların davranışları: Bir köydeki sevimli hayvanların, geceleyin hiç olmadığı kadar gizemli ve karanlık bir amaca hizmet ettiği düşüncesi, insanı korkutuyor.
- Yeni Mod Deneyimi: İlk başta eğlenceli olan bu mod, karanlık bir atmosfer ile birleşince istemsizce insanları geriyor.
- Unutulan Korkular: Genel olarak sevimli ve eğlenceli bir oyun deneyimi beklerken, bu mod ile geçmişteki korkular yeniden ortaya çıkıyor.
Öyle bir noktaya geliyorum ki, belki de bir gün Animal Crossing’ te arka planda sürekli “Jack Torrance” gibi bir karanlık figür belirirse şaşırmam. O yüzden, bu tarz değişiklikleri izlerken elim ayağım birbirine dolaşıyor. Ciddi olarak, hiç kimse böyle bir deneyimin nasıl olacağını tahmin edemezdi! Yaşayacağımız bu korku dolu anların yanı sıra, bir de yanımızda bülbüller ya da tavşanlar olduğunu düşününce, işin rengi değişiyor. Sonuç olarak, şirin hayvanlar arasında dolaşırken, acaba gerçekliğimi kaybedecek miyim diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.