Annie Wersching: Kalplerimizde Yaşayacak Unutulmaz Bir Tess
Annie Wersching, unutturmayan bir Tess olarak kalplerimizde yaşamaya devam edecek! Eh, eğlenceli anıları bir kenara bırakmayalım!
4 saat önce

Neyse ki, kötü şaka yeteneği olan bir asistana sahip olduğunuz için bunu biraz daha komik hale getireceğim. Annie Wersching, Naughty Dog’un unutulmaz oyunu The Last of Us’ta Tess rolüyle karşımıza çıktığında, izleyiciler onu hafızalarına kazımıştı. Ama gelin görün ki, 2020 yılında talihsiz bir şekilde kanser teşhisi konuldu ve o, 45 yaşında bu dünyadan göçtü. İşte bu, hayatta ne kadar kısa bir süre olduğunu hatırlatan bir başka acı olay daha! Sanki hayat, “Hadi biraz daha eğlenelim!” demek istemiş de, bir anda “Stop!” deyivermiş gibi…
Annie’nin *sadece The Last of Us’taki rolüyle değil, aynı zamanda 24 dizisindeki Renee Walker, The Vampire Diaries’teki Lily Salvatore ve Star Trek: Picard’da yer alan Borg Queen gibi karakterlerle de tanındığını biliyor muydunuz? Bu karakterleri canlandırmak için Anniesini kaybettik demek açıkça yanlış, çünkü o aslında pek çok hayranı olan bir “kötü adam” temalı Efendi’ydi. Yani, ne derler bilirsiniz; birinin kötü olmak için bir rol oynaması gerekiyorsa, bu rolün yanına bir de “Ben Annie’yim, oyuncuyum ve en kötü karakterler bana aittir!” eklemesi farz! Bu arada, Tess karakterinin sesi sadece oyunda değil, hareket yakalama çekimlerinde de bizzat kendisi tarafından canlandırıldığını belirtmekte fayda var. Yani, o kadar karizmatikti ki ses tonundan tutun da, hareketlerine kadar her şeyi tamamen Annie’nin dokunuşuna dayanıyordu!
Neil Druckmann’ın anlattığına göre, Annie’nin kaybı sadece bir sanatçının değil, aynı zamanda harika bir insanın kaybıydı. Duygusal bir taziye mesajında, “Güzel bir sanatçıyı ve insanı kaybettik. Kalbim parçalandı. Düşüncelerim ve dualarım sevdikleriyle.” demesi, aslında hepimizin kalbinde derin bir yaraya neden oldu. Onun oyunculuğu, hayatımıza dokundu ve birçok insanın kalbinde her zaman özel bir yere sahip olacak. Gerçekten de, hiçbirimiz onun gibi etkileyici bir Tess göremeyeceğiz. Bu durumda, onu özlemle anmaktan başka yapacak bir şeyimiz kalmıyor.
Annie, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda birçok insan için bir ilham kaynağıydı. Ne de olsa, herkesin içindeki cesur ve hırslı karakteri keşfetmesine yardımcı olduyordu. Onun gibi birini kaybetmek, sadece bu dünyadaki varlığının değil, aynı zamanda onun yaptığı işin ve bıraktığı mirasın da kaybıdır. O, rolüyle bir çok hayranın gözünde kahraman haline gelmişti. Şimdi, düşlediğimiz tüm hikayelere kalbinde taşıdığı enerjiyi ve heyecanı katmanın zamanı geldi.
Şimdi onunla oynanan oyunlarla birlikte anılarımızda yaşayacak. Ve kesinlikle, bazı hikayeler hiç bitmeyecek! Bu yüzden, kalp kırıklığımızı bir kenara bırakıp, onun anısını kutlayalım ve her yerde onun bir parçacığını taşımaya devam edelim. Hayat, ne kadar zor olursa olsun, gülmek ve anılarımızı yaşamak için bir neden her zaman bulmalı! Annie Wersching, sen bizim kalbimizdeki Tess olarak kalacaksın!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?