Anomaly Agent: Enis Kirazoğlu ile Oyunun Derinliklerine Dalıyoruz

Ooo, sevgili Enis’i bir kez daha kıstırmak harika bir fikir! Şu an için Anomaly Agent’ın çıkışı üzerine sorularımızı yönlendirmek için onun yoğun programını hiçe sayarak kendisini sıkıştırdık. Düşünsenize, yoğun bir tempo içerisinde bile gülmeden geçilmiyor. “Sizi kıracağıma, kafanızı kırarım!” diyerek bizi kabul etti. Sanırım bu süreç yanılgıdan çok eğlence kaynağına dönüşecek! Şimdi sorulara geçelim, madem kendimizi hazırladık, daha fazla zayiat vermeden hemen olayları çözelim!

Turuncu Levye’den Phew Phew Games’e… Ne muazzam bir yolculuk bu! Gerçekten, ilk günlerde buralara geleceğimizi hayal etmiş miydin? O zamanlar modası geçmiş bir F1 oyunundaki yarış gibi dümdüz bir yolda mıydık yoksa? 🙂

Aaa, daha buralara geldiğimiz söylenemez. Henüz daha bir yere gelemedik. 🙂 Ama sonuçta oyunun belli bir başarıya ulaştığını düşünürsek, evet, bu bir hayal gibi. “Elbet bir gün oyun yapar mıyız?” düşüncesi kafamızda hep vardı. Ama Furkan (kardeşim) bu işe girip, ilk adımı atmasaydı ben muhtemelen girmezdim. Kendimizi burada bulmamızın sebebi o. O zaman biz böyle, hem kafamıza uyan hem de gönlümüze hitap eden bir oyunun, oyuncuyu cezbetme kabiliyetini göz önünde bulunduracağımızı tabii ki hayal etmemiştik. Şu an hâlâ bazı şeyleri sindirmeye çalışıyorum, arada aklımı kaybediyorum! 🙂

Anomaly Agent’ın hikâyesini nereden buldunuz peki? Daha önceden “Bir gün bir oyun yapsam/kitap yazsam konusu şöyle olurdu” gibisinden bir hayaliniz var mıydı? Kesinlikle, o tarz bir hikaye daha önceden kafamızda yoktu. Açık konuşmak gerekirse, hikaye oyunun yarısına geldiğimizde şekillendi. İnanın bana, kısıtlı imkanlarla hikaye oluşturmak bana daha çok çekici geliyor. Öyle çok abartılı bir yaratıcılığa sahip değilim. Mevcut materyallerle oynamayı, onlardan yaratarak yeni şeyler çıkarmayı tercih ediyorum. Orijinal konsepti ilk tasarlayan tasarımcımız ilk başlarda Uzay Polisi diye düşünmüştü ama anladık ki uzaya bütçemiz yetmiyor bu yapı da pek mümkün olmuyor. 🙂

Umarım son haliyle eğlenceli ve keyifli bir hikaye deneyimi sunabilmişizdir. Çünkü ben oyunun içinde kaybolup gidiyorum.

Bizi biraz Rogue Agent (Serseri Ajan) modunun ne olduğuyla ilgili bilgilendirir misin? Onun içindeki gizem karanlık dehlizleri daha bir aydınlatalım, ne dersin?

Aslında çok basit, bir Rogue-Lite moduyla karşınızdayız. Her bölümde rastgele gelen düşmanları dövüp, bazı geliştirmeler seçerek ilerlediğiniz bir yapı var. Eğlenceli kısmı da o kadar rastgele ki, test ederken “Yok artık, bu nasıl denk geldi?” diye düşündüğümüz anlar yaşıyoruz. Özellikle hikayede karşılaştığınız bossların üstünüze geldiği anlar; eminim bazı oyuncuları terletecektir, onlara da popüler bir “yüzmeyle sınav” şansı veririz! 🙂

Rogue Agent modunu tasarlamakta ki amacımız, hem oyunculara daha çok keyifli saat sunmak hem de aksiyon sevenlere tekrar tekrar girip deneyebilecekleri bir oyun alanı oluşturmak. Zaten “İlk sınav” ve “Bölüm Bitti” arası bir maç gibi bir deneyim sunmakta. Haydi bakalım, eğlenceye siz de katılın!

Anomaly Agent tek seferlik bir oyun mu yoksa ileride Ajan 70’in başka maceralarını görebilecek miyiz?

Şu an için hiçbir fikrimiz yok, tamamen ilgiye bağlı bir mevzu! 🙂 Biliyorsun, ilgi çoğu şeyi şekillendirebiliyor. Eğer ilgi görürsek, neden olmasın? Yeni maceralara açığız değil mi? 🙂

Kafanda başka oyun fikirleri var mı? Anomaly Agent’la istediğiniz satış rakamına ulaşırsanız yeni oyunlar geliştirmek gibi hayaller peşinde koşacak mısınız?

Tabii ki, birçok yeni oyun fikrimiz var. Başarılı olsa da olmasa da, en az bir oyun daha geliştirmek istiyoruz çünkü öğrendiklerimizi bir sonraki projeye aktarmak çok önemli.

Peki, artık oyun geliştiriciliğinin içine girdiğinize göre sektör hakkındaki düşüncelerinizde bir değişiklik oldu mu? Oyun geliştirmek dışarıdan görüldüğü kadar eğlenceli mi? Yoksa düşündüğünüzden daha mı zor ve stresli?

Kesinlikle deli işi, manyaklık yani! Eğlenceli olmasına eğlenceli ama hayat karartacak kadar da zaman tüketen bir iş. Bilmiyorum, işin en güzel anını oyunu çıkardığın anken senin bile rahat olman pek mümkün olmuyor. “Oyun beğenildi mi, eleştiriler tehlikeli mi, hata düştü mü?” gibi korkulu rüyalar sırf kafamızda dolanıyor. Bu işin keyfini bir gün doruk noktasında yaşayacak mıyız, onu merakla bekliyorum! 🙂

Konsollardan ne haber? Uzak ufuklarda bir çıkış tarihi var mı yakında?

24 Ocak’ta Steam ile aynı anda Xbox One, Xbox Series S ve X konsollarına geliyoruz. Switch versiyonunu da 25 Ocak’tan itibaren yayınlayacağız. Playstation için elimizdeki geliştirici kit henüz yok. O konuyu da bu yıl içerisinde halledeceğiz ve PS4 ile PS5’te de olması planlanıyor.

Son olarak… Bir heyecan var mı? Heyecan pıh! 🙂

Bayılmama az kaldı. Stresle iyi baş ederim sanıyordum ama şu an kendimi heyecandan bayılacak gibi hissediyorum! Oturduğum yerde ter döküyorum ya, o derece! O kadar büyük bir heyecan var ki, kelimelere dökmem için en az 100 farklı dünya klasiğini okuyup 5 yıl bir dağ evinde kapanmam şart; yoksa bu heyecanımı asla ifade edemem! 🙂

Sevgili Enis Kirazoğlu’na sorularımızı yanıtladığı için çok teşekkür ediyor, ona ve Furkan’a daha nice oyunlar ve başarılar diliyoruz.