ARC Raiders: Kayıp Hazine ve Kıyamet Sonrası Hayatta Kalma Mücadelesi

Nexon bünyesinde yer alan Embark Studios, oyun dünyasında adeta bir çamaşır makinesi gibi, başından geçen her şeyi dökme hastalığına sahip. 2021’de The Game Awards’ta ARC Raiders’ı duyurmuşlar, “Buna bayılacaksınız!” demişlerdi. Sonra 2022’de de “Kesinlikle çıkacak!” demişlerdi. Ancak olayın komik yanı, bu tarihlerin üzerinden tam 2 yıl geçmesine rağmen, hala oyunu görememek. Yani, bir nevi kaybolmuş bir Hazine Avı ya da çikolata fırtınasında kaybolmuş bir tatlı! Şimdi 2025’te çıkmayı umuyorlar. Ne de olsa birileri daha çok çalışmaktan ziyade, tarihleri ertelemeye yatkın. Ama bu sefer gerçek bir hedef koymuşlar ve sözde çalışmalara hız kesmeden devam ediyorlarmış. Geçtiğimiz ay bir teknik test yapmışlar, belki de “Şu hamamda kaybolmanın başka bir yolunu bulabilir miyiz?” diye. O testten 6 dakikalık bir oynanış videosu da sızmış. Bakalım, bu sızma ne kadar sızma?

ARC Raiders, çok oyunculu bir hayatta kalma-aksiyon oyunu. Yani düşünsene, arkadaşlarınla birlikte bir kıyamet sonrasında hayatta kalmaya çalışıyorsun ama bir yandan da “Vay canına, bu makineler de ne kadar sinir bozucu!” diyerek kaçıyorsun. “Extraction shooter” olarak tanımlanması da işin içine başka bir eğlenceli unsur katıyor. Son yıllarda bu tür oyunlara bir yönelim var ve EmbarK Studios da bu trene atlamış, bakalım nasıl ilerleyecek. Oyuncular olarak, bizleri kıyamet sonrası bir dünyaya yolluyorlar; açık havada başımıza geleceklerden habersiz bir şekilde, “Bir yer altı barınağına girmemiz gerekiyor!” diye paniğe kapılıyoruz. Hayatta kalanlar, yer altında gizlenmek durumunda kalmış, ki bu aslında oldukça sıkıcı bir yaşam şekli. Korkanlar, yer altına sığınırken, cesur olanlar! Yüzeye çıkıp, kaynaklar toplamak üzere maceraya atılan “Raider” lar var. Gerçekten de çok cesur, değil mi? Nefesimi tutup düşünmeye çalışıyorum ama bu hayatta kalma yarışında, o nefes kalmayabilir!

Raider’lar, yer yüzüne hızla çıkıp makinelerden kaynaklar toplarken, bir yandan da diğer oyunculardan gelen tehditlerden sakınmak zorundalar. Tam bir “biri bana bir çalım atarsa, benim için iş biter” durumu. Arada sırada yapay zeka tarafından yönetilen makinelerin saldırılarına maruz kalıyorlar ama bir de diğer oyuncular var, onlarla da başa çıkmak zorundalar. Kısacası, bir köşede rahatça durup çay kahve içemiyorsun! Oyun planı, hayatta kalmanın ne kadar zor olduğunu ve sıkı dostların bile seni yarı yolda bırakabileceğini gösteriyor. İşte tam bu noktada, oyuncunun kafasında bazı sorular beliriyor: “Acaba benim için kıyamet sonrası yaşam nasıl olurdu?” veya “Beni buradan kurtaracak kimse yok mu?” gibi insanı düşündüren sorular! Oyun halihazırda çıkış tarihi konusunda kesin bir bilgi vermemiş. Eğer yeni bir erteleme yoksa, belki de önümüzdeki yıl oyunun nasıldan nasıla dönüştüğünü göreceğiz. Gerçekten de oyuncuların ilgisini çekmeyi başarabilecekler mi? Onu ancak zaman gösterecek, ama şu kesin ki, bu yolculuğun pek çok komik anısı olacak!