Assassin’s Creed Shadows’ta beklenen her şeyin üzerine, bir de Naoe gibi süper hızlı bir suikastçi eklenince, işin rengi değişiyor gibi. Jonathan Dumont, Naoe’nin özelliğini “Naruto koşusu” olarak açıklarken, bu esnada “Ben buradayım ama göreceksiniz işte beni yakalayamazsınız” havasını da eklemiş. Öne eğilerek koşması, kollarını bükmesi ve adeta rüzgar gibi çırpınmasıyla, tüm düşmanlarına “Hadi bakalım, beni yakalayabilirseniz!” demek istiyor sanki. Tabii ki, bu hızla, düşmanları alt etmek için gizlilik ekipmanlarıyla zenginleştirilmiş bir arsenal de cabası!
Dumont’un bu açıklamaları, Naoe’nin sadece hızla değil, aynı zamanda gizli kalma yetenekleriyle de öne çıktığını ortaya koyuyor. “Bu da onun daha sık dövüşmek zorunda kalmasını engelliyor” derken, aslında “Döğüşmek neymiş, ben sadece koşarım” dercesine bir tavır sergiliyor. Açıkçası, her suikastçının bir ninja gibi davranma isteği, bu oyunda bir araya geliyor gibi görünüyor. Naoe’nin hikayesinde intikam ve aile bağları önemli bir yere sahip; ancak hangi aile bağları? Burada bir tane daha hikaye var, üstelik oldukça alengirli bir konu ya da ders vermek için bir bahane değil. Naoe, babasından aldığı toplumsal değerlerin önemini ve dünyada savunmasız olanlara yardım etmenin gerekliliğini keşfedecekmiş. Tabii ki, bu değerleri öğrendikçe Naoe evinde annesinden bahsetmediği halde, annesinin de aslında bir yerlerde olduğunu tartışmaya açabilir.
Babası tarafından korunaklı bir yaşam sürmesine rağmen, Naoe bir savaşın içine itiliyor. “Kuyudaki kurbağa denizi bilmez” sözü de bunun güzel bir örneği olmuş. Yani, her şey güllük gülistanlık değil, hayatta karşılaşılan zorluklar, Naoe’nin kim olduğunu bulmasına yardımcı olacak bir süreç olarak işleniyor. İnsanlar bir fedakarlık yapın derken, onun içinden bir suikastçi çıkıveriyor. Kumda oturan bir kurbağa olarak kalmamak için kendi yolu keşfedilmeyi bekliyor. Ama nedir bu, bir bıçak hediye almak mı? Söz konusu gizli bıçaksa, babasından aldığını öğreniyoruz ve başaramamak – hayır, yanlıştan dönmek – asla sıkıntı değil. Sadece “Hadi, biraz antrenman yapalım!” demek yeterli.
Dumont, Assassin’s Creed Shadows’ta iki farklı perspektiften Naoe ve diğer karakter Yakuke’nin hikayelerini sunacak. Ancak Yakuke kadar kötü şanslı başka bir karakter var mı hiç? Dumont’un verdiği bilgiye göre, Yakuke, İnanç Sıçrayışı’nı yaparken, yani kısaca “Ben bu yükseklikten atlarım, sorun değil!” derken, direkt olarak saman yığınına çakılıyor. Ve evet, kıçını acıtıp komik bir durumla baş başa kalıyor! Bu durum aslında bizler için büyük bir eğlence kaynağı. Oyun oynamak sadece mücadele değil, aynı zamanda birazcık da gülmeceli anların tadını çıkarmak!
Bu tür bir ikili oynanış, sadece eski Assassin’s Creed hayranlarının değil, aynı zamanda son dönemin aksiyon odaklı oyuncularının da keyif almasına olanak tanıyor. Herkese hitap edecek bir yapı bulnmuş! Ama şunu unutmayın; Naoe hızlı bir koşucu olabilir ama Yakuke’nin komik düşüşleri de bir o kadar hızlı geliyor. Nihayetinde, bu kapsamda tüm bu detayların nasıl başarıyla oyun içine yedirileceğini görmek için beklemekten başka çaremiz yok. Umulur ki, bizi beyaz ekranda kahkahalara boğan eğlenceli bir deneyim sunarlar!