Square Enix’in oyun dünyasındaki büyük umutları arasına eklediği Babylon’s Fall, adeta bir hayal kırıklığına dönüştü. Mart ayında piyasaya sürülen bu oyun, beklentileri öyle bir yerden vurdu ki, oyuncuların yüzünde “acaba bu bir şaka mı?” ifadesi belirdi. Birçok kişi oyunu beklerken Square Enix, sürekli olarak “Her şey yolunda, bu oyunu desteklemeye devam edeceğiz” diye neden bahsettiğini şaşkınlıkla izledi. Ama bir nokta var ki, peki bu iletişim ne kadar gerçek? Kalp kırıklığı da beraberinde geldi; çünkü Babylon’s Fall, görünüşe göre hızlı bir veda yapmaya hazırlanıyordu.
Geliştirici ekip, Babylon’s Fall için hayaller inşa etti ama bu hayaller, birer birer yıkıldı. Her ne kadar firma, oyuncuların geri bildirimlerini dinleyip oyunu geliştirme niyetiyle yola çıkmış olsa da, sonuçlar tam tersine gitti. Sonunda, 27 Şubat 2023’ten itibaren oyunun hizmetlerinin sonlandırılacağı açıklandı. Şimdi soralım; bu durum oyuncular için ne anlama geliyor? Rahat bir nefes almak! Çünkü o sıkıcı maçlardan kurtuluyoruz, öyle değil mi? Geliştirici ekip, bunun yanında iptal edilen büyük boyutlu güncellemelerle birlikte “Aman canım, biz bu oyunu uzatmayı düşünmüyoruz” mesajını da net bir şekilde iletti. Bu bir nevi “küstahınız ama işimize yarayacak bir şey yok” gibi oldu.
Babylon’s Fall, bir kirpi gibi kendini korumaya çalışırken, tüm planları da tepe taklak oldu. Mesela, oyundaki premium para birimi Garaz satışları bugün itibariyle nihayet sona erdi. Hâlâ çok sayıda oyuncu bu duruma üzülürken, muhtemelen bazıları “Yaşasın, almam gereken şeylerden kurtuldum!” diye sevinç çığlıkları atıyorlardı. Ayrıca, Premium Battle Pass’ın 29 Kasım’dan itibaren piyasadan kaldırılacak olması, oyun dünyasında bir başka dikiş yerinin de sökülmesi anlamına geliyordu. Gerçekten, çoğumuz bu durumu “Evet, burası tam bir yıkım alanı!” diye yorumladık.
Oyun, dijital ve fiziki kopyalarının sonlandırılmasıyla birlikte bir nevi “Cennetin kapıları kapandı, umutlar tükendi” tadında bir sona yaklaşmakta. Oyun hayranları, bu durumla yüzleşirken, “İyi ki o kadar sarılmamıştık” diyerek biraz olsun kendilerini avutmaya çalışıyorlar. Şunu itiraf edelim ki, “Bilinçli oyunu seçme! Yoksa böyle bir sonla karşılaşırsın!” uyarısı da sanırım geçmişteki tecrübelerle geliyor. Babylon’s Fall, gerçekten de bu bağlamda bir ders niteliğinde!
Eğer bu durum bir tüyolarla dolu bir hikaye olsaydı, kesinlikle “Bile bile lades! Hepimiz buna düştük” derdik. Square Enix’in, gelecekte birkaç daha bu tür “oyun servisi” denemeleri yaparak bizi serseme döndürmek istemediğini umuyorum. Umarım iyi bildikleri işler üzerine eğilirler ve bizlere, o nostaljik ve keyif dolu oyunları tahsis ederler. Hadi bakalım, Square Enix! Artık o eski günlere geri dön ve bizi sevindir!