Dürüst olmak gerekirse, Balatro birkaç hafta öncesine kadar bilmediğim bir oyun duygusu veriyordu. “Deckbuilding” temalı oyunlara olan tutkum büyük olmasına rağmen, adını yeni duyduğumu kabul etmeliyim. Bu oyun beni hemen etkisi altına aldı ve satın aldığım günden itibaren içimde bir Balatro tutkusu uyandı. Kendisi, “poker temalı bir roguelike” olarak tanımlanabiliyor. Oyun hakkında daha fazla bilgi bulacağınız tanımlar içerisinde yer alıyor. Ancak, Balatro’nun çok daha farklı bir deneyim sunduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerçekten de tüm deckbuilding oyunlarını geride bırakacak kadar ayrıntılı ve kompleks bir yapıya sahip.
Peki, Balatro’yu bu kadar özel kılan unsurlar neler?
Balatro Nedir?
Balatro, Texas Hold’em poker türünden esinlenerek tasarlanmış bir oyun. Amacınız, elinizdeki kartlarla çeşitli kombinasyonlar oluşturarak puan kazanmak. Oyuna girdiğinizde size belirli sayıda kart sunuluyor ve bu kartları poker kurallarına bağlı kalarak bir araya getiriyorsunuz. Maksimum beş kartla, en iyi kombinasyonu elde etmeye çalışarak gerçekleştirilen standart bir Texas Hold’em oyunu oynuyoruz. Her poker elinin kendine özgü bir değeri bulunmaktadır. Örneğin, floş yaparak döperden daha fazla puan kazanabiliyorsunuz. Şimdilik her şey normal akışında gidiyor.
Balatro’nun “deck building” unsuru, ilk turun hemen ardından ortaya çıkıyor. İlk elden sonra açılan pazardan, destenize yeni kartlar ekleyebiliyor ve joker kartlarla elinize ekstra güç katabiliyorsunuz. Kartlar, pasif yetenekler ve tarot kartları ile oyun dinamikleri oldukça çeşitleniyor. Nihai hedefiniz, toplamda dokuz bölümden oluşan “bahisleri” tamamlamak ve belirli çip miktarını toplamaktır. Poker elleri oluşturarak, kartların değerine göre çip topluyorsunuz ve ortalama dört elde belirlenen çip sayısını geçmek için çaba gösteriyorsunuz.
Bilmiyorum ama, buraya kadar her şey sıradan bir deck building oyunu izlenimi veriyor gibi görünüyor. Ancak, oyunun derinliği ancak oynadıkça ortaya çıkıyor. İlk birkaç saatimde bir poker tutkunu olarak, poker ellerini düşünerek hareket ettim. Örneğin, gezegen kartlarını kullanarak ellerimin değerini yükseltmeye çalıştım. Eğer döper setini 12. seviyeye çıkartırsanız, hem standart çip kazancınız hem de çarpanınız kayda değer şekilde artıyor. Jokerleri de buna uygun şekilde yerleştirdim tabii ki.
Rest!
Fakat Balatro, birkaç saat sonra asıl yüzünü göstermeye başlıyor. Oyunun her aşamasında açtığınız yeni kart tipleri veya jokerler, anında oyun akışını değiştirmekte. İnanılması zor ama, poker unsurları hızla görmezden geliniyor. İlk saatlerde gelen destelerle oynarken, ilerledikçe kendimi sadece aslardan oluşan bir deste oluşturmaya yönlendirilmiş buldum. Balatro size geniş bir özgürlük sunarak, jokerler, özel kartlar ve elinizdeki imkanlarla neredeyse sonsuz kombinasyonlar oluşturma şansı veriyor. Örneğin, benim inceleme yazım sırasında en yüksek kart build’ini gördüm. Tek bir kartla oyunu kazanabileceğiniz bir deste kurmak imkân dahilinde. İşte, Balatro gerçek başarısını üçüncü saatten itibaren göstermeye başlıyor.
Her jokerin gücünü, farklı kartlar ve yeteneklerle harmanlamak mümkün. Fakat kartların ve jokerlerin farklı versiyonları (foil, glass, polychrome vb.) kombinasyonlarda değişik sonuçlar doğurabilir. İlk oyun başlangıcında seçtiğiniz destenin özelliklerini ve kartlarınızı güçlendiren gezegen kartlarını da hesabınıza katın… Bu bile yetmiyor. Kartlarınızın renklerini değiştirebilen, elin tamamını düzenleyebilen Spectral kart seçenekleri de mevcut. Bu kartlar sayesinde destenizin tamamını tek bir renge çekebilir ya da aslardan oluşan bir deste inşa edebilirsiniz.
Kısacası, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor bir oyun Balatro.
Royal Flush
Tabii ki ufak tefek sorunları da bulunuyor. Örneğin, standart oyunda belli sayıda el oynadığınız için mağaza ziyaretleriniz kısıtlı hale geliyor. Özellikle başlangıçta kazancınızı etkileyebilecek jokerler almadıysanız, mağazaya girdiğinizde elinize geçirebileceğiniz kartlara ulaşmak zorlaşıyor. Oyun, bazen sıkı bir şekilde zorluk derecesini yükseltiyor ve kazanç sağlamakta zorlandığınız anlar yaşatıyor. Bu noktada, “blind’ları” atlamanızı sağlayan bir sistem de düşünülmüş. Bir eli atlayarak sonraki turda farklı özellikler kazanabilmeniz mümkün, ancak bu durumda kazançlarından mahrum kalıyorsunuz. Cebinize herhangi bir kazanç girmediği zaman işinize yarayan kartları alma fırsatını kaybediyorsunuz.
Deck building oyunlarında sıkça tartıştığımız RNG burada da büyük bir rol oynamaktır. Bu yüzden, “joker satmaktan kaçının” derim. Balatro’nun bence en önemli özelliklerinden biri, geniş imkanlar sunmasıdır. Mağazanıza gelen iki joker, run’ın gidişatını birtakım değişikliklere uğratabilir. Elinizdeki jokerleri satıp yeni bir build’e geçiş yapabilirsiniz. Bölümleri ilerlettikçe oyunun çeşitliliği ve sunduğu zorluklar da artmakta. Zorlu modlarda hareket alanınız kısıtlanarak, bazen hesap makinesi kullanmanız gerektiği anlar yaşanabiliyor. Yani Balatro, bir kart oyunu gibi strateji kurmayı ve bu stratejileri uygulamayı sizin ellerinize bırakıyor.
Ya da sadece poker şansına güvenmeyi tercih ediyorsunuz… Şu ana kadar deneyimlediğim en iyi deck building oyunlarından biri kuşkusuz Balatro. Özellikle Switch versiyonu tam anlamıyla bağımlılık yapıcı bir deneyim sunuyor. Uzun süre boyunca oynayabileceğiniz ve arada bir kafa dağıtmak için keyifle tercih edebileceğiniz Balatro’yu kesinlikle öneririm.
♦ İnceleme puanlarımız ne anlama geliyor?