Baldur’s Gate 3: Erken Erişim İzlenimleri ve Karakter Oluşturma
Baldur's Gate 3'te karakter oluşturma süreci, cüzdanımızı boşaltmak kadar eğlenceli! Haydi, maceraya hazır mızraklarınızı kuşanın!
1 gün önce

Üç gündür Kılıç Sahili’nde geçirdiğim zaman neredeyse bir uyanıklık maratonuna dönüşmüş durumda. Öncelikle, kendimi bir Tiefling Warlock olarak Avernus’a daldığımda, Eldritch Blast ile yolumu açtım. Evet, doğru duydunuz! Eldritch Blast, adeta bir Warlock’un elinde patlayan bir havai fişek gibi. Sahildeyken karşıma çıkan her şey, bir düşman olarak görünüyordu. Sonra Drow Rogue karakterimi açtım. O karakterle birlikte, gölgelerin ardında gizlenip, düşmanların arkasından bıçaklarımı fırlatmak bir keyifti. Ama nihayetinde, asıl maceramı masaüstünde yıllardır oynadığım Elf Büyücü ile yaşadım. Steam’den gelen “35 saat olmuş, yeter artık” uyarısına rağmen, Baldur’s Gate 3’e doyamadım, doyamadım. Zaten daha Erken Erişim’deki içeriklerin tamamını bitiremedim ve bu yazıyı bitirir bitirmez Karanlıkaltı’na doğru yola çıkmayı planlıyorum!
Peki, bu oyun gerçekten çok mu nefis yoksa çok mu kusursuz? Hemen şu dakika okuyup almaya mı koşmalısınız? Muhtemelen hayır. Baldur’s Gate 3’ün detaylı ve geniş kapsamlı analizini Oyungezer’in gelecek sayısında bulacaksınız. Lakin bu yazıda, şu ana kadarki genel izlenimlerime ve oyunu denemeye karar verenler için ufak tefek bazı taktiklere yer vereceğim.
250 TL’YE DEĞER Mİ?
Öncelikle Baldur’s Gate 3’ün, alıştığımız Erken Erişim oyunlarından biraz daha farklı olduğunu belirtmekte fayda var. Önceki Divinity: Original Sin 1 ve 2’de, Erken Erişim’in faydalarından sonuna kadar yararlanmışlardı. Baldur’s Gate 3 de bu yoldan giderek, oyuncuların nabzını daha yakından ölçmek için Erken Erişim seçeneğini sundular. Ancak, bu sefer tam teşekküllü bir AAA tecrübesini daha pahalı bir şekilde satışa koymaları, internette bazı tepkilere yol açtı. Larian, hem önceden yaptıkları yayınlarda hem de Erken Erişim ile ilgili Soru-Cevap etkinliklerinde bu durumu çok net bir şekilde açıklamıştı: Eğer tam bir oyun deneyimi yaşamak istiyorsanız, Erken Erişim’de almayın! Yani, “Ben bu oyunun betasını denemek istiyorum!” diyenler için uygun bir seçenek.
Eğer bunları göz önünde bulundurarak denemeye karar verirseniz, Baldur’s Gate 3 oldukça keyifli ve uzun soluklu bir içerik sunuyor. Hatta, animasyonlardaki çeşitli hatalara ve eksiklere denk gelene kadar Erken Erişim sürümü olduğuna inanmakta bile zorlanabilirsiniz. Oyun, Divinity: Original Sin motorunun geliştirilmiş bir versiyonunu kullanıyor ki bu da Larian’a ciddi bir zaman kazandırmış. Ama bu durum bizi bir diğer önemli noktaya getiriyor: Peki, Baldur’s Gate 3 gerçekten Divinity: Original Sin 3 gibi mi? Hem evet hem hayır! Evet, çünkü aynı motoru ve aynı yapımcıyı paylaşıyorlar. Hayır, çünkü Baldur’s Gate 3, sistemler açısından çok daha rafine ve iyi bir deneyim sunuyor.
Divinity’de bir yerden sonra olaylar “Yerden Yüksek” oynamaya ve yanımızda Death Fog varilleri taşıyarak herkesin canına okumaya dönüşüyordu. Baldur’s Gate 3 ise, Dungeons & Dragons 5th Edition’a daha sadık bir şekilde, masaüstü oyun tecrübesine en yakın bilgisayar oyunu deneyimlerinden birini sunuyor. Hâlâ törpülenmesi gereken veya daha iyi ayarlanması gereken kısımlar var, bu kesin. Bazen Divinity’deki gibi yere yağ döküldüğünde, herkesin alev alması gibi kontrolden çıkan durumlar yaşanabiliyor ama bu, her savaşta karşılaştığımız bir durum değil. Bu arada, bu tür durumlar aslında D&D’nin kendisinde de oluyor. Masaüstü oynarken büyücümün attığı bir büyü zarının 1 gelmesiyle koca kaleyi yakması hâlâ ekibimiz arasında geyik malzemesi. İşte bu yüzden, Erken Erişim’in güzelliği burada yatan bir şey: Oyuncuların nabzını tutarak, en iyi deneyimi sunma çabası. Larian, oyuncuların geri dönüşlerini dikkate alarak en iyi orta yolu bulup oyunu daha iyi hale getirecektir, buna eminim.
KONUYA GELİR MİSİN ARTIK?
Belki de gelebilirim… Bir zar atalım bakalım… 16! Gelebilirmişim. Baldur’s Gate 3’ün şu an için önceki oyunlarla doğrudan bir bağlantısı yok. Ama bu HİÇ olmayacağı anlamına gelmiyor. Zira çok uzun zamandır, üçüncü oyuna doğru döşenen bir yol olduğu, D&D içeriklerini takip edenler için oldukça bariz. Ancak şimdilik hikâye, kendi ayakları üzerinde duruyor: Mind Flayer’lar Faerûn üzerinde milleti kaçırıp gözlerine larva yerleştiriyor ve “ceremorphosis” adı verilen yöntemle bedenlerini Mind Flayer’lara dönüştürüyorlar. Biz de bu larvaya maruz kalan talihsizlerden biriyiz.
Hikâyenin başlangıcında gözümüze sokulan (kelime anlamıyla, evet) larvadan daha tiksinmeye bile vakit bulamadan, ortamı kırmızı ejderhalarıyla ateş saçan Githyanki şövalyeleri basıyor ve Mind Flayer’ların gemisini kovalamaya başlıyorlar. Çıkan karışıklık, bizim yararımıza oluyor ve çok geçmeden gemi çakılıyor. Biz, gözümüze larva sokulmuş bir avuç karakterle birlikte bu beladan nasıl kurtulacağımızı bulmaya çalışıyoruz. Hikâyenin girişi bu şekilde; biz “Şifacı bulalım da cımbızla falan alsın şunu gözümüzden” diye aranırken, olaylar yavaş yavaş açılmaya başlıyor. Sürprizi çok bozmamak adına detay vermek istemiyorum ama ortada “Absolute” adında yeni ve gizemli bir tanrı var ve bu tanrının inananlarıyla bizim problemlerimiz de çok geçmeden kesişiyor.
Peki, önceki oyunlarla olan alakası? Larian’ın ilk yolladığı basın bültenlerinde “Ölü Üçlünün hain planlarından” bahsediliyordu. Peki “Ölü Üçlü” kim? Bane, Myrkul ve Bhaal. Yani merak etmeyin, bu dediklerine göre oyunun hikâyesi ileride muhtemelen çeşitli bağlantılar kuracak önceki oyunlarla da.
Hikâye kısmından kaptırdım gidiyorum ama tabii ki karakter oluşturma ekranına geçmeden önce, daha önceki Baldur’s Gate oyunlarının ruhunu yakından hissetmek için, karakterimizi oluşturmak oldukça önemli. Elf, Tiefling, Drow, Human, Githyanki, Dwarf, Half-Elf ve Halfling olmak üzere seçilebilir 8 ırk mevcut. Merak etmeyin, ilerleyen dönemlerde Dragonborn ve Half-Orc gibi ırkların da ekleneceğini düşünüyorum. Sınıf olarak ise şimdilik temel klasikleri oyuna koymuşlar: Cleric, Fighter, Ranger, Rogue, Warlock, Wizard. Sorcerer, Druid, Bard, Paladin isteyenler üzülmesin; bu saydıklarımın hepsinin olacağına kesin gözüyle bakıyorum. Belki daha fazlası bile gelir, kim bilir?
Karakterimizi yaratırken, oyunun sunduğu cömert seçenekler de beni oldukça mutlu etti. Bioware oyunları gibi, sadece üç farklı saçın beş versiyonunu koyup “Bunlar yeter size” dememişler; herkesi tatmin edecek kadar bol saç, sakal ve yüz tipi mevcut. Hatta eğer isterseniz, normalde o ırklara açık olmayan seçenekleri de gösterebiliyorsunuz. Yani, albino Drow ya da yeşil Tiefling oynama hayalleriniz suya düşmeyecek!
Kendi karakterimizi yaratmanın yanı sıra, şu an Erken Erişim’de açık olmayan “Origin” karakterlerinden birinin rolünü üstlenme seçeneği de var. Bu karakterleri direkt yaratırken seçemiyorsunuz ama hikâye sırasında yolumuz kesişiyor ve parti üyesi olarak yanımıza katılıyorlar. Şimdilik sadece beş tane mevcut: Astarion (Rogue), Lae’zel (Fighter), Gale (Wizard), Shadowheart (Cleric), Wyll (Warlock). Umuyorum ki ilerleyen bölümler için yeni karakterler de ekleyeceklerdir. Zira Baldur’s Gate 1’de tam 29, Siege of Dragonspear’da 17, Baldur’s Gate 2 + Throne of Bhaal’da ise 22 tane parti üyesi varmış. Dolayısıyla, 5 tane parti üyesi gerçekten çok ufak kalıyor. Ayrıca şu an açık olan sınıflardan Ranger’ın eksik olması da gözümden kaçmadı. Oraya koca yürekli bir Ranger pek güzel gider aslında… Ne dersiniz? (Yanında Hamster’ıyla birlikte gelsin!)
Ha, ama iyi yanından bakarsanız, en azından bu parti üyeleri gerçekten iyi ve detaylı yazılmış. Farklı durumlara ilginç ve değişik tepkiler veriyorlar. Örneğin, Shadowheart bilhassa başlarda elf karakterime çok ters davranırken, drow karakterime saygılı bir yaklaşım göstermesi beni iyi anlamda şaşırttı. Ancak, bir diğer ilginç ve beklemediğim sürpriz, parti üyelerinin biraz fazla “Vuralım, keselim, parçalayalım” kafasında olmasıydı. Eğer iyi karakter oynamayı düşünüyorsanız, grubunuzla sıkça ters düşmeye hazırlayın kendinizi; en azından başlarda. İleride yaptığınız hareketlerle dünya görüşlerinin değişebileceğine dair emareler var ki bu da tam olarak “işte aradığım Baldur’s Gate ruhu!” dedirtti bana. (Bilmeyenler için: Önceki oyunlarda Sarevok ve Viconia’nın dünya görüşünü değiştirmek mümkündü.)
Bütün bu parti diyaloglarını nefis grafikler ve görsel şölen eşliğinde yapıyor olmak da cabası. Zamanında Dragon Age’in yapmaya çalıştığı “3 boyutlu Baldur’s Gate” formülünü, Baldur’s Gate 3 kat kat daha iyi uyguluyor. Çünkü görsel şenliği, oynanışı bulandırıp aksiyona kaydırmadan yapıyor. Tıpkı Bioware’in ders alması gereken bir durum!
Tüm diyaloglar, sahneler Motion Capture ile hazırlandığı için, karşınızdaki karakterler, sahneler kazık yutmuş gibi piyes oynamak yerine çok daha hareketli ve inandırıcı tutumlar sergiliyor. Ama tabii ki bu sahnelerin tamamının cilası bitmemiş olduğundan, Erken Erişim sürecinde olduğunuzu en çok belli eden kısımlar da bunlar. Dudak senkronlarının yüklenmemesi, çeşitli hatalar ve geçici olarak konulmuş animasyonlarla sıkça karşılaşabiliyorsunuz. Ama doğru çalışan kısımlarının enfesliği, son hali için güzel umut veriyor.
YEREL SEÇİMLER VE TWITCH SEÇİMLERİ
Original Sin 2, Co-Op tecrübesi açısından müthiş keyifliydi. Henüz Baldur’s Gate 3’ü Co-Op’ta deneme şansım olmadı (çok sorunlu diyorlardı ama dün yayınlanan yama toparladı deniyor; bir deneyeceğim) ama şimdiden çıkacak çekişmeleri ve sunacağı tecrübenin onun bile ötesinde olacağını tahmin edebiliyorum. Üstelik, Larian çok akıllıca bir hamleyle oyunu Twitch ve Youtube entegrasyonlarıyla birlikte Erken Erişim’e soktu. Entegrasyonu yaptığınızda yayın açarsanız, oyun içindeki seçimleri izleyenlerinize oylattırabiliyorsunuz. Bu, gerçekten çok eğlenceli bir özellik. Kullanımı da oldukça basit. Aynı zamanda yayındaki izleyiciler, karakterinizi ve partinizi de inceleyebiliyorlar. Gelecekte Baldur’s Gate yayınları çok popüler olabilir, bu kesin!
Hatta bir de oyuna, bir Dungeon Master modülü getirirlerse, demeyin keyfimize! Daha Baldur’s Gate 3 hakkında söylenebilecek tonla şey var ama şimdilik burada keselim. Olur da Erken Erişim’i denemeye karar verirseniz ve D&D konseptlerine aşina değilseniz, elinizden tutacak minik bir rehber de hazırlayayım dedim, ona da şuradan ulaşabilirsiniz. Tymora zarlarınızı kutsasın!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?