BF 1942: Nostaljinin ve Dostluğun Savaş Alanı

Çocukluğumun en güzel anılarından biri olan BF 1942, beni adeta sanal bir zaman makinesinin içine sokuyor. Bir düşünün, o yıllarda internet, bugün olduğu gibi hıhı hıhı hızında değildi! Yavaş yavaş yüklenecek, bazen de açılmayı reddedecek bir *kedi gibi* karşımızda duruyordu. Ama neyse ki, bir LAN partisinde toplanmış olan arkadaşlarım, bu kuralların dışına çıkmama neden oldular. O akşam, Beşiktaş’taki o internet kafe, belki de kahkaha sesleriyle dolup taşıyordu. Herkesin birbirine sarılırken söylediği o eski lagları anarak, “Hadi, sana el bombası atacağım!” gibi şakaları şimdi hatırlamak bile gülümsetiyor. İşte, bu yüzden bazen geriye dönmek, o güzel günleri hatırlamak ve onlarla gülmek insanı çok mutlu ediyor.

O zamanki heyecanım bambaşkaydı, ve 2003’e geldiğimde, izlediğim birçok filmi oyun ekranımda yaşarken buldum kendimi. İşte BATTLEFIELD 1942, bana bu fırsatı tanıyan bir oyun olarak akıllara kazındı. Şu an kafamda yankılanan seslerden biri de “Acil destek lazım!” sesidir ki, bu da her zaman biraz komik geldi. Saniyelerce lag yapan bir oyunla başlamak gerçekten de sinir bozucuydu ama sabahın ilk ışıklarına dek, arkadaşlarımla bayrak kapmaca oynamak için sabahlara kadar oturuyordum. Gözümden düşen gözlüklerimle birlikte, Battlefield zamanları, hafızamda kazınmış birer komedi filmi gibi geçiyor. Eğer o günlerde sosyal medyada fenomen olsaydık, kesin “Battlefield Kurbanı” diye bir hashtag türetirdik!

Oyun içindeki gelişmeler ve yenilikler ise, işin komik taraflarından biri. Ve sonra o genişleme paketleri, “Road To Rome” ve “Secret Weapons of WW2” gibi yapımlar, beni iyice kollarımı sıvamaya teşvik etti. Gazetelerde gördüğünüz popüler arabalarının bile yanına yakışamayacak gizli silahlar ve birlikler, kendimi süper kahraman gibi hissetmemi sağlıyordu. Ama tabii ki, 2003’te genç bir gamer olarak, oyunu rüyalarımda yaşarken, bir yandan da sürekli görevleri başarabilmek için yıpranıyordum. Yapılıp yapılabilecek en iyi sahnelerde geçirdim o yılı.

Neden Efsane Oldu?

• MOD DESTEĞİ ile birlikte gelen yeni oyun modları sayesinde, savaş uçağı olmadan bile taktikler geliştirebilmek mümkün hale geldi. Ya da sadece tabancayla savaşmak mı istiyorsunuz? Hadi canım, elinize bir bıçak alın, bu işin eğlencesi burada başlıyor!
• GRAFİKLER VE ATMOSFER açısından, o yıllarda çoğu kişi oyun oynarken gözlerinin kanamasını istemezdi. Ama Battlefield 1942’nin sunduğu görsellik öyle güzeldi ki, bazen oyun oynarken “Bir el atsan isyan etmeyeceğim!” dediğim anlarım oldu.
• ZENGİN İÇERİK sayesinde, o zamanlar gerçekten hayatımın en güzel saatlerini bu odalarda geçirdim. Öyle ki, haritaların çeşitliliği beni başka dünyalarda yolculuğa çıkarıyordu. O yıllar, efsane birer ‘dekor’ gibi kalmıştı aklımda.

Sadece bir oyun değil, aynı zamanda dostlukların da doğduğu bir alan BF 1942. Birbirimizle olan ilişkilerimiz, oyunculuktan çok daha fazlasına dönüşmüştü. Belki de Kahkaha ve komedinin yapı taşlarını oluşturmuş olduk kısa süreli birlikteliklerimizde… Herşeye rağmen, Battlefield 1942 bende bir dönemin güçlü anılarını taşıyor. Ve şu günlerde bir daha o günler yaşayabilir miyim, bilemiyorum ama nostaljik anılarımı daima yanımda taşımaya devam edeceğim.

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Aralık 2018 (#134) sayısında yayınlanmıştır.