Black Widow: Marvel’in Kahramanı Natasha Romanoff’un Duygusal Yolculuğu

Marvel Sinematik Evreni‘nde bir türlü bitmeyen bekleyişin ardından nihayet Black Widow filminin vizyona girmesiyle ilgili heyecan dorukta. Resmi olarak 7 Temmuz tarihinde hem sinemalarda hem de Disney+ platformunda yayınlanacak olan bu film, birçok yere yıldırım hızıyla yayılan ilk değerlendirmeleriyle dikkat çekiyor. Elbette bu süre zarfında, beklentilerimizi yazarken yer yer saçmalamaktan kaçınamayız; çünkü beklemek, bir süper kahraman güneşinde yanmış ızgara bir tavuk gibi hissettiriyor! Tam bir sinema bağımlısıysanız, sormanıza gerek yok tabii ki, Black Widow’u izlemek elzem! Herkes bir şekilde bu filmin kıyısından köşesinden etkileniyor. İzlemeyenler var haberdar mısınız? Onlara da sınıf geçecek misafir süsü verebiliriz!

Filmden gelen ilk yorumlar çoğunlukla olumlu yönde. Tabii, eleştirmenler eksik bir şeyler ararken, ‘lan filmde daha çok çatışma olsaydı’ gibi lafları kime sorarsınız? Evet, genç çağlarımızı geçirdiğimiz bu tuhaf dünyada, görmekten bıktığımız aksiyon sahneleri yerine belki de Scarlett Johansson’un „ağır dram” ifadesini pekala bir zürafa gibi izlemek tutkuluydu! Geraldine viski şişesi gibi dolup taştıkça, bir yerden başlamak gerektiği aşikar! İşte bu yüzden, filmdeki karakterlere ve onların öyküsüne biraz daha derin dalış yapmalıyız. Çünkü elbette Natasha Romanoff, *mükemmel* bir veda ile kanımızı kaynatıyor ama nasıl oldu da her şey bu hale geldi? Biraz bunun üzerine kafa yoralım.

• Jamie Jirak (Comicbook): Black Widow’un sinemalarda ve Disney+’ta yayınlanacak olması, karşımıza dev bir fırsat çıkarıyor. Gidin büyük ekranda izleyin, çünkü Scarlett Johansson bu rolü adeta bir iğrenç iblis kıyafetinde parlayan bir yıldız gibi taşımış. Film; radyoaktif böcek, gamma bombası veya başka bir süper güç olmaksızın, doğrudan insan olmanın zorlukları ile yüzleşiyor. On yıl önce yapılmalıydı, diyor ama zamanlaması aslında bir hüsran hikayesinin ortasını yakalıyor.
• Owen Gleiberman (Variety): Black Widow’a dair izleyicilerin beklentileri oldukça yüksek. Özellikle bıçak hareketleri ve dövüş sahneleri üzerine gizem dolu bir merak var. Ancak film, aslında çok daha farklı bir odak noktasına sahip. Kendi içinde savaş alanına dönüşüyor; sadece bıçaklar değil, duygular da burada savaşıyor! Wavy saç modeliyle tezat oluşturacak kadar zıtlık yaratıyor. O yüzden heyecanın dozu arttıkça, bıçaklar kadar uzun sahnelerde akıcılığı görmeyi umuyoruz!
• Nicole Clark (IGN): Hikaye bir ajan temalı aksiyon/gerilim filmi olmasının yanı sıra bir işlevsiz aile draması ve kurutulma hikayesi sunuyor. Yani aslında film, bir sonraki kahramanımız hakkında psikolojik bir inceleme yazısı gibi! Natasha’nın geçmişinin karanlıklarını aydınlatırken, geçen her sahnede kadınların güç elde etme yollarına biraz daha odaklanmış. ‘Hey, bak! Burası Marvel, burada büyük olaylar değil, insanlar karşı karşıya, öyle değil mi?’ diyerek gülüyoruz.
• David Rooney (THR): Filmin yönetmeni Cate Shortland, sizi saf bir aksiyonun ötesine götürüyor; adeta bir tur rehberinin yerine geçip sizleri duygusal patlamalarla sarmalana sarıyor. Yani bu aslında bir kadın kahramanın sanatında gezinen bir yolculuk olacak. Bu durumu, Captain Marvel ile kıyaslarken, aklımızda çok şey sallanıyor; çünkü Black Widow tam anlamıyla duygusal yoğunluğuyla tüm kalp yollarını kapatıyor!
• Clarisse Loughrey (The Independent): Black Widow’un başından sonuna kadar oluşturulan tüm doğrunun, gelecek MCU’sunda kadın karakterler için yeni umut kapıları açtığını vurguluyor! Filmin yapısı, yeterince cesur olup daha iyi yönler bulmasına rağmen, hala Natasha’nın en başından beri sahip olamaması gereken özelliklere sahip olması gerçekten yürek burkuyor. Bu da gösteriyor ki, Classy su şişesi olarak kalemi mutfağa havale edin, çünkü kahramanlık insan ruhunun derinliklerinde kaybolmuş samimi anlar barındırıyor!

Sonuçta, Black Widow doğası gereği bir mücadele hikayesi. Zeytin gibi yaşam mücadelesine giren Natasha, izleyiciyi gözyaşlarına dağıtan bir bağlantıyla yüzleştiriyor. Ne yazık ki bu sürecin sonunda, filmin eleştirileri hala onu takip ediyor; ama sonuçta bu yolculukta “yaşasın kadın güçleri!” demekten geri durmadığımız bir kahramanımız var. Nihayet, izlemeyi düşündüğünüz Black Widow izlenme listelerimizdeki yerini alır. Artık gelen yorumlarla birlikte, Natasha’nın duygusal olayları hiç bir zaman tam olarak kaçırmamak gerek. Film çıktıktan sonra ona bakmayı dört gözle bekliyoruz!