2019 yılında duyurulan Bleak Faith: Forsaken, indie oyun dünyasında adeta bir fenomene dönüşmek üzereydi. İki kişilik bir ekip, Miso Vukcevic ve Mirko Stanic, hayallerini gerçekleştirmek için Kickstarter’da yola çıktılar. Hani derler ya, “Küçük bir ekip, büyük hayaller!” İşte bu ikili de tam olarak bu zihniyetle yola çıktı. Ancak, o günden bu yana geçen zaman, tam olarak ne kadar ilerleme kaydettiklerini sorgulatıyor. Oyunun ilk tanıtım videosunu izlediğinizde, karakterimizin koşu stilinin sanki bir robotun pilinin bitmesi gibi olduğunu, kalkanını sallarken de bir döner kapı gibi döndüğünü görüyorsunuz. Yani, ilginç bir görsel deneyim sunuyor ama belki de “görsel” kısmında biraz daha çalışmaları gerektiği aşikar.
İlk videoda, “Bu oyunun son kalitesinin bir göstergesi değildir” uyarısı vardı. Bunu duydum ve düşündüm ki, “Acaba bu cümle bir güvence mi yoksa bir bahane mi?” Yani, ilk videodaki grafikler öyle bir durumdaydı ki, sanki karakterimiz bir ağaç dalında sallanıyordu da, rüzgar çıkınca düşecekti. Neyse ki, geçen yılın Aralık ayında yeni bir video ile karşımıza çıktılar. Bu sefer, ekip kendini geliştirmiş gibi görünüyordu. Oynanış mekaniklerinde gözle görülür bir iyileşme vardı. Videoda, karakterin koşu stilinin bir sporcu gibi olduğunu ve kalkanın da artık bir döner kapı gibi değil, gerçek bir zırh gibi hareket ettiğini görmek oldukça keyifliydi.
Tabii ki, oyun hala tam anlamıyla tamlanmamış durumda. Hani bir yemeği yaparken tuzunu biraz fazla kaçırırsanız, o yemeği bir daha asla yemek istemezsiniz ya, işte Bleak Faith: Forsaken da o noktada. Haliyle, oyun henüz çıkış tarihini açıklamadı ve bu durum, oyuncular arasında bir merak unsuru oluşturuyor. Ama bence bu belirsizlik, “sorunlu bir çıkış” yapmamaları için bir fırsat. Mükemmel bir oyunun arkasında, sıkı bir çalışma ve sabır yatıyor. Zamanla, ekip bu mekanikleri ve görselliği iyice oturtup, belki de bizlere bir “Soulslike” oyunun en güzel örneğini sunabilirler. Bu da demek oluyor ki, sabırla beklemek en iyisi.
Oyun geliştirme süreci, bazen bir çileye dönüşebilir. İki kişilik bir ekip, büyük hayalleri olan bir projeyi hayata geçirmeye çalışırken, birçok zorlukla karşılaşabilir. Ama bu zorluklar, aynı zamanda birer maceradır. Kim bilir, belki de ileride bu iki gencin hikayesi, sinemalara bile uyarlanacak! “İki cesur yürek, bir oyun için!”
Sonuç olarak, Bleak Faith: Forsaken, beklenmedik bir yolculuğa çıkmış durumda. Eğer ekip kendini geliştirmeye devam ederse, beklenmedik bir sürpriz ile karşılaşabiliriz. Kim bilir, belki de bir gün bu oyunun hayranı olup, “Beni bu dünyadan al!” diye haykıracağız. Şimdi, izleme sırası sizde! İlk videoyu izlemek ister misiniz?