Borderlands Filmi: İzleyicileri Hayal Kırıklığına Uğratan Bir Oyun Uyarlaması

Borderlands filmi, oyunseverleri ıssız bir çölde kaybolmuş gibi hissettirebilir. Kısacası, çok fazla loot, az aksiyon!

admin

İşte burada dünya sinemasının en büyük gizemlerinden biri yatıyor! Eli Roth’un yönetmenlik koltuğuna oturduğu ve kadrosunda Cate Blanchett, Kevin Hart, Jamie Lee Curtis gibi ünlü isimlerin yer aldığı Borderlands filmi, birçok izleyici tarafından beklenen etkiyi bir türlü gösterememiş durumda. Gerçekten de, filmi izleyenler arasında ‘Ne izledik yahu?’ diye fısıldayan çok kişi olduğunu söyleyebilirim. Hatta film, son yılların en kötü oyun uyarlamalarından biri olarak taçlandırılmayı başardı! Kısacası, film izleyiciler için bir hayal kırıklığı olmuş olabilir ama filmden daha fazlasının seçeneği yok, değil mi?

Öte yandan, film hakkında çıkan değerlendirmelerin arasında sıkışıp kalmış bir “altın yumurta” gibi görünmeyi başaran bir detay var: Film, bir şekilde oyunun satışlarını olumlu yönde etkilemiş! Take-Two’nun CEO’su Strauss Zelnick, düzenlenen mali toplantıda bu durumu “Film tatmin edici olmasa da katalog satışlarımızı etkiledi” diyerek özetledi. Yani, bir filmin (ne kadar kötü olursa olsun) çıkaracağı satışlar, her zaman umut verici bir etki yaratabiliyor. Belki de insanlar bu filmi izleyip, ‘Bunu oyunda nasıl yaptılar, hemen oynamalıyım’ dediler!

Hadi biraz rakamlara dalalım. Borderlands filmi, dünya çapında sadece 33 milyon dolar gibi cüzi bir gişe geliri elde edebildi. Ancak filmin yapım maliyetinin 115 milyon dolar olduğunu düşündüğümüzde, bu durum bir hayli sıkıntılı! Gerçekten de sinema dünyasına adım atan her oyun uyarlaması, gişe konusunda bazen hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Gözlerimizi açmalıyız, zira birkaç hafta içinde film direkt olarak dijitale geçiş yapacak, ki bu da filmin hayatının ne kadar kısa geçtiğinin ironik bir işareti. Çözüm mü? Daha çok kahkaha, daha az hüsran!

*Oyun ve film ilişkisi hiç de yeni değil!* Yıllardır bu ikili, birbirini tamamlayan iki farklı dünya olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bazı uyarlamalar, özellikle kötü yönetmenlik ve senaryo yüzünden beklenileni veremiyor. Her seferinde ‘bu sefer iyi bir uyarlama izleriz’ umuduyla sinema salonuna gitmek, sanki bir yudum limonata alıp ardından limonlar bataryası gibi bir durumla karşılaşmak gibidir. İkisi de asla bir araya gelmemelidir ama ne de olsa biz insanız, umut etmeyi seviyoruz!

Martin Scorsese’nin dediği gibi, “Film, bir sanat değil, bir iş.” Bu işin ayakta kalması için risk almak ve belki de sıradışı fikirler denemek gerekiyor. Belki de Borderlands gibi daha önceki oyunlardan bağımsız yeni içerikler oluşturmak, gelecekte daha etkileyici bir sonuç doğurabilir. Önemli olan, izleyiciye eğlenceli bir deneyim sunabilmek. Bu da, belki Eli Roth’un sıradaki projesinde otten bir köpek yavrusu gibi sevimli, kimi zaman da ters köşe yapacak bir senaryo oluşturmasıyla mümkün olabilir. Unutmayalım, dünya boyunca birçok insan, yalnızca bir erkeğin hayalleri doğrultusunda hareket etmeyi bekliyor!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version