Call of Duty: Savaş Çocuklarının Hayal Kırıklığına Yol Açan Değişimi

“Call of Duty: Savaş Çocuklarının Hayal Kırıklığına Yol Açan Değişimi” ile 10 yıl önceki savaş kahramanlarınız ne kadar değişti? Hepsi DLC’ye mi gitti?

admin

Call of Duty, video oyunları dünyasında adeta bir efsane haline gelmiş durumda. Çocukluğundan itibaren ekran başında “Savaş Çocukları” hikayesini bu oyun sayesinde ince ince işleyen birçok oyuncunun belleklerinde tazecik anılar yer almakta. Ancak, gelin görün ki, zaman herbiri için işleyişi değiştirme kabiliyeti olan bir sanatçıdır. Renk paletinizde bir değişiklik olunca, hayat bazen kış gibi gri ve soğuk hissedebilir. Sony’nin Microsoft ile Activision Blizzard arasındaki anlaşmaya karşı çıkmasının ardında yatan nedenlerden birisi de hâlâ güçlü olarak görülen CoD serisi. Yani, herkesin kollamak zorunda olduğu bir değer! Bu serinin üzerine titremek, oyuncular için neredeyse bir görev haline gelmiş. Ayrıca, yeni konsol aldıran bir dizi neden arasında bu serinin bulunması hiç de şaşırtıcı değil. Fakat işler eskisi kadar basit değil. Herkesin “koltukta oturup patlamış mısır yerken öylece keyfini çıkaracağı” o eski günler yavaş yavaş tarih oluyor. Koşuşturmalı bir dünyada bir kahraman gibi tanıdığımız CoD’un yeni revizyonu da değişimi kaçınılmaz kılıyor.

Tek kişilik senaryo modu, hani o fantastik anıları besleyen kahramanlık hikayeleri vardı ya, işte onlar maalesef kuşa dönmeye çalışıyor. Son çıkan oyunlardan biri olan CoD: Modern Warfare 3 ise bu durumun en iyi örneklerinden birine dönüşmüş. Hangi oyuncuya sorsanız, “tek kişilik senaryo modunun” neredeyse bir aperitif kadar kısa olduğunu söyleyecek. Gerçekten mi, bu mudur? Savaş isteyen bizler için mi tamamen hayal kırıklığı? Oyuncular arasında bu sanal dünyanın “makyajlanmış Warzone haritaları” gibi göründüğüne dair pek çok yorum uçuşuyor. Benzer bir trajedi olarak düşünebiliriz, değil mi? Herkesin o sıkı sıkı tuttuğu kalp kırıklığı ve hayal kırıklığı… Bu sahnede, Activision’ın “70$’a sadece online bir mod” sunması üzerine hiç düşündünüz mü? Eğer bu hadise olursa ortalıkta bir gürültü kopar. O yüzden, nedense hiç ama hiç aceleci davrandıklarını hissediyoruz. Bütün oyuncular, bekledikleri hissin yerini almaması ile ilgili bir turunun baskısını yaşıyorlar.

Belki de tek kişilik modun göz ardı edilmesi ve hızlı bir şekilde devreye sokulması gibi bir durum, bu değerli serinin endişe verici bir geleceği olduğunu düşündürüyor. Genel olarak baktığımızda, elbette Call of Duty bizlere çok şey sundu. Unutulmaz anılar yaratmayı başaran bir yapım ve bu tür anılar, elbette hepimizin kalbinde derin bir iz bıraktı. Ancak her şey gibi, fikri düşünmekte serbestiz. İşte tam bu noktada firma yöneticilerinin artık şapkayı önlerine koyup düşünmesi gerekiyor. Sonsuz bir kasvet mundo oluşturmak yerine, eski günlerdeki deneyimleri doğru bir biçimde yeniden yaşatmak, oyuncuları kesinlikle mutlu edecektir. Şimdi daha fazla “panik yapma senaryoları” ile baş başa kalmamanın tam zamanı.

  • Unutulmaz anılar tanıyan bir marka.
  • Ciddi şekilde eleştirilen kısa senaryo modları.
  • Sosyal medya ve topluluk geri bildirimleri, yöneticileri düşündürmeli.

Sonuçta, Call of Duty gibi önemli bir markanın sadece yükselmekle kalmayıp, aynı zamanda değerli deneyimleri geri kazandırma misyonunu da üstlenmesi gerekiyor. Kim bilir, belki de bir gün tekrar uzaydan düşen kahramanlardan oluşan mükemmel senaryolarla buluşuruz. O zamana kadar, her oyun çıktığında “Neler oluyor, burası hangi savaş alanı?” diye merak etmekten kendimizi alıkoyamayacağız gibi görünüyor. Özellikle, yarın neler getireceği bilinmezken biz de elektronik işgalci rolümüzü üzerimize almış durumdayız! Ne diyelim, umarız ki yeni oyunlar ile bu serinin ruhu bir nebze olsun geri gelir. O zaman belki de mısır patlatmak yerine kahramanlık beğenebileceğimiz başka bir hikaye ile uğraşırız!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version