Yeni Call of Duty heyecanı, dijital savaş alanlarını sarmalayan bir akıntı gibi etrafımızı sararken, oyuncuların kalbinde de coşku dolu bir fırtına koparıyor. Call of Duty: Vanguard’ın açık beta süreci, Activision’un tuşlara basarak, klavyelerimizi birbirimze döndürebileceğimiz tarihleri açıklamasıyla daha da çekici hale geldi. Hadi, şu şehrin sokaklarında savaş sırasındaki o heyecan verici “Yavaş ol, düşman var!” sesini duymanın tam zamanı. Herkesin kadrolu komedyeni olduklarından şüphe etmiyorum; zira nasıl olsa o anı herkes yaşamak istiyor!
Şimdi, 18-20 Eylül tarihleri arasında bu beta sürecine katılmanın yollarını arayacağız. Ancak, bir sürpriz var! Oyunu ön sipariş eden şanslı oyuncuları bekleyen bir şablon daha var; bu oyuncular, beta sürecine daha erken katılma fırsatını kapıyor. Böylece, “Benim sürekli pusu kurduğum bir yere eylülde gelmezsen, seni özlerim!” diyebilme şansını elde ediyorlar. Ve tabii ki yeni nesil oyun platformları olan PlayStation sahipleri, beta sürecine ilk adım atanlar arasında yer alacak. Onlar bu aşamada birçok fiyaskoyu ilk gören olmanın “şerefine” şarap açabilirler!
PS oyuncuları için açık beta süreci, 16-20 Eylül tarihleri arasında devam edecek. Diğer platformlar için ön sipariş verenler ise şanslı günler geçirecek, zira 16-17 Eylül tarihlerinde beta sürecini erken erişimle deneyimleme şansını yakalayacaklar. Yani, “Hadi buluşalım, safe zone değişiyor!” dediklerinde aslında ne kadar da samimiyetle buluşacaklar, ben de merak ediyorum. Hani, düşmanın önüne geçtiğimizde o sinir bozucu “Kafanı kıyma makinesine sokma!” fısıldayacakları dönemde, bu durum oldukça eğlenceli olacak.
Bu arada PlayStation 5 üzerinde oynanacak demo için 9 GB’lık bir alan gerekecek. Hemen hemen her oyuncu, “Ne? Depolama alanım bunun için mi?” sorusunu sormadan edemeyecek! PC ve Xbox versiyonları için de benzer bir büyüklükte bir alan bekleniyor. Aslında bu kadar yer kaplayacak geçmişe dönük oynanabilir savaş alanlarını düşününce, bir yandan “Tesisatçım, beni kurtar!” derken, diğer yandan “Aynı anda o kadar bölgeden nasıl geri döneceğim?” gibi düşünceler dolanacak kafalarda.
Bakalım bu beta sürecinin sonunda neler çıkacak; belki de düşmanın peşinde gizlice saklanıp, kalem kağıtla plan yapacak ve stratejik bir deha gibi savaşı kazanacağız. Ancak unutmamak gerekir ki, sadece savaş meydanlarında değil, aynı zamanda gönüllerimizi fethetmekte de zaferin yanı sıra bolca kahkaha ve eğlenceye de ihtiyacımız var. Yavaş yavaş, kalemimizle düşman yok, sadece bir neşeli savaş var diyelim!