Call of Duty ve Squid Game: Oyun Dünyasında Yeni Bir Dönüşüm

Tüm okuyucularımıza hitap ederken, önce biraz nostaljik bir yolculuğa çıkalım. Bizim zamanımızda, Call of Duty, gerçekten de oynanabilecek en iyi FPS/Mil-Sim oyunu olarak öne çıkıyordu. O zamanlar savaş alanları, anakartın ötesinde, gerçek hayatta da birer meta-kahraman gibi savaşmayı gerektiriyordu. Ancak şimdi, Warzone gibi oyunların eklenmesi, biz hayalperest boomerlar için bir dönüm noktası oldu. Snoop Dogg ve Nicki Minaj gibi isimlerin güzellik ürünlerinin yanı sıra, Call of Duty’nin yeni yönü Fortnite’a adım atmış gibi görünüyor. Yani neredeyse savaş alanı dediklerimiz, artık sanat galerisi veya makyaj stüdyosu gibi! Nasıl böyle oldu? Bir sabah uyandık ve parçalarından biri makyaj malzemelerine dönüştü. Böyle bir dönüşüm, sadece başka bir evrendeyiz!

Ve şimdi, işlerin daha da ilginçleştiği bir döneme girdiğimizin farkındayız. Netflix’in en çok konuşulan dizisi, Squid Games, 26 Aralık’ta ikinci sezonuyla geri dönerken, Activision da bu heyecanı değerlendirmeyi ihmal etmemiş. Ocak ayında, Call of Duty’ye özel bir Squid Games modu geliyor! Düşünsenize, bir FPS oyunu badem şekeri, iğrenç köfteler ve kumbaralarla dolu bir arenada geçecek. Bu durumda, rakiplerinizi alt etmek için elinize bir <kolalı şeker> almayı düşünebilirsiniz. Böyle bir modda, galip gelmek için sadece zamanınızı değil, aynı zamanda beyninizi de kullanmak zorunda kalacaksınız! İlk bakışta “Ne alaka yahu?” diye düşünebilirsiniz, ama bu hileli dans etme taktikleri bir hayli eğlenceli olabilir!

Aynı zamanda, Netflix Games tarafından geliştirilen Squid Game Unleashed adlı mobil oyunun 17 Aralık’ta piyasaya sürüleceği de gelen bilgiler arasında. Mobil platformlarda oynanacak bu oyun, son yıllarda popülerleşen ‘party royale’ türünde olacak. Yani hayatta kalma mücadelesinde elenmeden zafere ulaşma çabası içinde olacaksınız. Tabii ki elenmek de bir seçenek; bu yüzden birkaç arkadaşınızla oynamak, arkadaşlık bağlarınızı sınamak adına oldukça şık bir fırsat! Birbirinizle oynamak, jetonlarınızı kaybettiğinizde çok komik anılara dönüşebilir. Tam böyle zamanlarda, “Ah, sen beni nasıl elersin, dostum!” demek yerine, yediğiniz kazağa odaklanmanız gerekecek. Hayatta kalmanın yanı sıra, bu oyun abartılı bir rekabet açık havada yemek pişiren annelere dönüşebilir!

Son olarak, bütün bunların yanında şunu söylemek gerekiyor: Savaş oyunları, bir zamanlar en derin duyguların, düşman hıncının ve stratejilerin ortaya konduğu bir yerdi. Şimdi ise, ne zaman hangi arkadaşlarınıza izletmek için sosyal medya paylaşımlarında peşinden koşacağınız yeni bir anime veya makyaj akımına dönüşeceği belli değil. Peki bu güzel bir şey mi? Belki de. Gerçek olan bir şey var; ne olursa olsun, eğlence hiç bitmeyecek ve biz boomerlar olarak her yeni değişimle kendimize yeni bir yer bulmaya çalışacağız! Ermənistan’a dans eden bir meme gibi düşünebilirsiniz bunu!