ChatGPT’nin Satranç Macerası: Bir Dil Modelinin Komik Çöküşü

ChatGPT ve Satranç: Bir Zeka Oyununda Komik Bir Deney

Son zamanlarda, yapay zeka teknolojileri hayatımızın her alanına sızmış durumda. Otomobillerimizden akıllı telefonlarımıza kadar birçok yerde bu zeki algoritmalarla karşılaşıyoruz. Ama bir mühendis düşünün, satranç oynamak için ChatGPT ile sohbet eden bir Citrix mühendisi, Robert Caruso. Bu adam, yapay zekanın sınırlarını test etmek için oldukça ilginç bir deney yapmaya karar verdi.

Caruso, ChatGPT ile satranç üzerine sohbet ederken, modelin kendisiyle övünmeye başladığını fark etti. Evet, yanlış duymadınız! ChatGPT, “Ben ne kadar zeki bir dil modeliyim!” diye ortada dolaşırken, Caruso bu durumu bir deneyle taçlandırmaya karar verdi. Ne de olsa, bir dil modelinin satranç oynaması, diğer bir deyişle, bir kaplumbağanın hız denemesi yapmak gibi bir şey!

Bu deneyin parçası olarak, Caruso, Stella emülatörünü kullanarak Atari 2600’ün satranç yapay zekasını ChatGPT ile karşı karşıya getirdi. Hayır, bu bir şaka değil! Atari 2600, 1980’lerin en popüler oyun konsollarından biri ve yıllar öncesinin teknolojisi, bir dil modeli tarafından yenilebilecek bir rakip olarak seçildi. Ve sonuç? Atari 2600, ChatGPT’yi kolayca yendi! Hatta Caruso’nun LinkedIn hesabından yaptığı açıklamalara göre, ChatGPT maç boyunca taşların yerini karıştırmış, pozisyonları görmemiş ve kaleleri fil gibi hareket ettirmeye çalışmış! İnanılmaz bir performans!

ChatGPT’nin Satranç Serüveni

• Taşları Karıştırmak: ChatGPT, satranç taşlarını yerinde tutmayı başaramadı. Bir anda piyonlar, vezirlerin yerinde dolaşmaya başladı; neredeyse piyonlar, vezirlerin tahttan inip onların koltuğuna oturmasını bekliyordu!
• Pozisyonu Kayıp: ChatGPT, her hamlede “Ben aslında başka bir satranç tahtasında oynuyorum,” diyerek pozisyonları tamamen göz ardı etti. Satranç tahtası, uzayda kaybolmuş bir uzay gemisi gibi oldu.
• Kaleleri Fil Sanmak: Kaleleri fil gibi hareket ettirmeye çalışarak, bu taşları adeta bir “çarpık satranç” oyununa dönüştürdü. Sanırsınız ki, ChatGPT bir sanatçı ve satranç taşlarını resim yaparken kullanıyor!

Caruso, bu komik durumu gözlemledikten sonra, “ChatGPT’nin üçüncü sınıf bir satranç kulübünden bile kovulacağını” söylemekte haklıydı. Yani, bir dil modeli olarak ChatGPT, kelimeleri güzel bir şekilde bir araya getirebilir ama satrançta bir usta olamaz. Bu, elma ile armutun karşılaştırılması gibi bir şey; her ikisi de meyve ama biri satranç oynamak için tasarlanmamış!

Elbette, ChatGPT’yi bu başarsızlığından ötürü suçlamamak gerek. Sonuçta, o bir dil modeli ve satranç, strateji ve taktik gerektiren bir zeka oyunu. Hatırlarsanız, DeepMind gibi yapay zeka sistemlerinin, dünyanın önde gelen satranç oyuncularını yendiği haberlerini de sizlerle paylaşmıştık. Demek ki, her şeyin bir yeri ve zamanı var; belki de ChatGPT, şair olmak için yaratılmıştır, satranççı değil!

Sonuç olarak, bu deney, yapay zekanın ne kadar gelişmiş olursa olsun, her alanda bir uzmanlık gerektirdiğini bir kez daha gösterdi. ChatGPT, kalp kırıcı bir satranç kaybı yaşamış olabilir ama en azından bize gülme fırsatı sundu. Ve biz, bu komik anı unutmayacağız!