Chris Kaleiki, Blizzard Entertainment’ın World of Warcraft (WoW) tasarımcılarından biri, sonunda “Biraz ben de yola çıktım” diyerek 13 yıllık serüvenine son verdi. Evet, tam 13 yıl! Bu, WoW’un hayatında neredeyse bir ömür boyu süren bir macera. Kaleiki, hem oyunun PvP kısmında hem de monk sınıfı gibi pek çok özelliğin tasarımında önemli rol oynamış bir isim. Yani, düşünsenize; birisi sizinle birlikte yıllarca savaşıyor, zindanları fethediyor, sonra bir gün “Ben gidiyorum” diyerek kapıyı çarpıyor. Bu, bir raid grubunun en kritik anında boss’u bırakıp gitmesi gibi bir şey!
Kaleiki’nin WoW’daki hikayesi aslında o kadar derin ki, oyunda onun adını taşıyan iki NPC (Foreman Kaleiki ve Chris Kaleiki) ve bir eşya (Kaleiki’s Lost Training Staff) bile var. Bu adamın ismi, sanal dünyada bir efsane gibi dolaşıyor. Ama şimdi, bu efsanenin kendi efsanesini yazma vakti geldi. Kaleiki, WoW Classic ile birlikte oyunun mevcut hali arasındaki uçurumun daha da belirginleştiğini düşünüyor. “Ah, o eski günler!” diye iç geçirdiğini duyar gibiyim.
Bir zamanlar, WoW’da loncaların önemi tartışılmazdı. Kaleiki, “Classic’te loncalar çok önemliydi. Oyun sonu içeriği deyince bir şey yapabilmek için mutlaka bir loncada olmanız gerekirdi” diyor. Yani, bir loncada olmak, bir tür sosyal deneyim gibiydi. Özellikle raidlerde, birbirinize ihtiyaç duyuyordunuz. Eğer bir tank kaybolursa, işte o zaman herkes panik oluyordu. Gerçekten de, loncalar arası bu karşılıklı bağlılık, topluluğun ruhunu oluşturuyordu. Ama son yıllarda bu durum değişti. Artık lonca kurmak yerine, sadece “Yeni bir NPC daha eklemişiz!” diyerek geçiyoruz. Kaleiki de bunun farkında; “Bazen kısıtlayıcı gibi hissettirse de aslında topluluğu yaratan şeydi” diyor.
Bunun yanında Kaleiki, zamanla oyuncu odaklı hikayenin yerini NPC’lerin hikayelerine bıraktığını düşünüyor. “Bence bir sanal dünyada, bir DVO’da, oyuncuların kendisinin hikaye olması gerekir” diyerek, aslında ne kadar derin bir felsefe yüklendiğinin altını çiziyor. Yani, bu durumda, kendinizi bir NPC gibi hissediyorsanız, bu durum Kaleiki’nin gözünde bir sorun olabilir. Bir oyunun, oyuncuların kendi hikayelerini yazmalarını sağlaması gerektiğini savunuyor. Hatta bir nevi, “Kendin yaz, kendin oyna!” mottosunu benimsiyor.
WoW’un mevcut durumu hakkında ise Kaleiki, “Oyun ana sistemlerine odaklanmaktan uzak” diyor. Yani, anlaşılan o ki; WoW, büyük bir çamaşır makinesi gibi dönüyor ama içindeki kıyafetler bir türlü temizlenmiyor. Değişikliklerin çoğunun oyuncuların istediği şeyler olduğunun da farkında, ama bu durum onun için oyunun ruhunu kaybetmesi anlamına geliyor. Sonuç olarak, “Bir sonraki büyük sanal dünya üzerinde çalışma” umuduyla Blizzard’dan ayrılmış. Yani, Chris’i kaybettik ama umarız ki yeni bir DVO ile tekrar karşımıza çıkar. Belki de bir gün, “Chris’in Lost Training Staff’ı” gibi bir eşyayla geri döner!
Son olarak, Chris Kaleiki’nin ayrılığı, WoW topluluğu için bir dönüm noktası. Herkesin aklında “Acaba yeni projeleri nasıl olacak?” sorusu var. Belki de bir gün, onun tasarladığı bir oyunda başrol oynarız. Ve o zaman, “Beni unuttun mu?” diye soran bir NPC ile karşılaşabiliriz. Ama o NPC’nin kim olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? İşte o, Chris Kaleiki’nin kendisi olabilir!