Bir zamanlar, Cyberpunk 2077’yi tartışmasız en çok konuşulan oyun yapan gelgitler yaşanıyordu. Kimisi “harika bir deneyim” derken, kimisi de “nasıl bu kadar kötü olabilir?” diye haykırıyordu. Neyse ki, Phantom Liberty DLC’si ile bu durumun kısmen toparlandığını söyleyebiliriz. Artık bir aydınlanma dönemi yaşanıyor gibi. Ama şu an, CD Projekt’ten sadece Witcher serisi hakkında beklenmedik haberler duymamız bile eğlenceli bir hal aldı. Tıpkı bir sabah kahvesi içip “yahu acaba bu sefer Witcher’ın yeni düşmanı kim olacak?” diye düşünmemiz gibi. Ancak, Cyberpunk sosyal medya hesaplarından gelen son açıklama, içerikleriyle bir defa daha gündemi sarstı.
Resmi hesaplardan “NUSA vatandaşlarına Başkan Rosalind Myers’tan önemli mesaj” başlığı ile paylaşılan açıklama, tam olarak klavye başındaki herkesi meraklandıracak bir içerik sunuyor. Açıklamada, ülkenin “büyük bir siber güvenlik tehdidi” ile karşı karşıya olduğunu belirtiyorlar. Sanki herkesin cebindeki akıllı telefon, uzaydan gelen kötü niyetli bir yazılımın eline geçmiş gibi hissettiriyor. Hatta Myers, “cesur netrunner’ları” göreve çağırıyor. Yani eğer bir netrunner iseniz ve elinizde bir hacker kılıcı ile sokaklarda koşturmuyorsanız, bu sizin için harika bir fırsat! Unutmayın, geleceğin dünyasında Elon Musk’ın dükkânında çalıştığınız yerden daha tehlikeli bir siber savaşta yer alma şansınız olabilir!
Phantom Liberty DLC’sinin büyüsünü de unutmamak gerek! Başkan Myers, bu DLC’de büyük bir rol oynamıştı, bu nedenle bu açıklamanın internet alemini nasıl bir yangına dönüştürdüğünü tahmin etmek zor değil. 4 Eylül’de ne olacağına dair pek çok spekülasyon mevcut. Kimi “Hooop yeni bir DLC geliyor!” derken kimisi “Yeeaaah yeni NG+ modu geliyor!” diye iştah kabartıyor. Ama benim şahsi korkum, bu durumun yeni bir “etkinlik” veya “marka çalışması” olması. Hani olur ya, okuduğunuz açıklama yeni bir Cyberpunk 2077 eşarp veya tişört koleksiyonuna işaret ediyor olabilir. “Al buyur, %100 pamuklu t-shirt ile siber güvenlik tehditlerine karşı daha güçlü olabilirsin!” gibi bir şey. O yüzden 4 Eylül’ü heyecanla bekliyorum, bakalım CDPR elinde ne tür sürprizler var. Komşunun kedisi bile bu olayları merakla takip ediyor!
Aslında, bu tür açıklamalar oyun dünyasını daha eğlenceli hale getirmiyor mu? Bir yandan yeni bir DLC haberi beklemek, diğer yandan olası bir marka çalışması düşüncesi; kafamızdaki karmaşa tıpkı bir kahvaltıda bir araya gelen tüm yiyeceklerin aynı tabakta yer alması gibi. Bir yudum çay, bir dilim zeytin, bir parça peynir… Hayatın tadını çıkarmak için her şey bir arada. O yüzden bu 4 Eylül tarihini büyük bir merakla bekliyoruz. Gönül isterdi ki açıklama net bir yolda yürüsün ama kim bilir, belki de bu belirsizlik bize yeni maceralar sunacak. Şimdi tüm gözler CD Project’in üzerindeki o gizemli perdede, acaba neler saklı? Evet, çok az kaldı. Bakalım neler çıkacak ortaya!