David Harbour’un Video Oyunlarına Dair Komik İtirafları: WoW ve Sims Deneyimi
David Harbour'un WoW ve Sims maceralarındaki komik itiraflarıyla gülmekten yerlere düşeceksiniz. Oyun dünyasına dair eğlenceli bir yolculuk!
4 saat önce

Geeked Week’in canlı yayınına katılan David Harbour, Stranger Things dizisindeki rolüyle tanınan bir oyuncu olarak oyun deneyimlerine yönelik oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Kendisinin, video oyunlarına olan bağımlılığını komik bir dille anlattığı bu açıklamalar dikkate değer. Hemen “World of Warcraft” ile ilgili olarak şöyle bir cümle kurdu: “Bütün varoluşumun en utanç verici şeyiydi!” Tabii ki, bu cümle biraz abartılı kalıyor, sonuçta WoW oynamak neden bu kadar utanç verici olsun ki?
Oyun dünyasına olan tutkusunu daha da derinleştirerek 2005 yılında sabah akşam WoW oynadığını itiraf eden Harbour, “Bir yıl boyunca tüm hayatımı mahveden bu oyuna fazlasıyla bağlanmıştım. Aklım yerinde değildi, tam anlamıyla bağımlıydım.” anlatımıyla bizlere bu dönemden bahsetti. O dönem kendi karakteri için “Norad” isminde bir Night Elf warrior yarattığını ve loncasının ikinci tankı olduğunu da vurguladı. Hayal ederken bile kahkaha atıyorum; düşünün, bir insan, bir video oyununda tank olmak için çırpınıyor! Belki de en garibi, hardcore raid yapan bir oyuncu olmasıydı. Neyse ki, bir Main Tank değildi; yoksa sorumluluğu daha da fazla olurdu ve hayatta kalma mücadelesi daha zorlu geçerdi!
Peki, bu bağımlılığın farkına varmasının nedeni neydi? İşte burada komik bir olay devreye giriyor. Harbour, The Sims isimli başka bir oyunu oynadığı dönemde bu gerçeği keşfettiğini söylüyor. “Bu çok komik,” diyerek söze devam ediyor. “Çünkü The Sims’te bir aktör olabiliyorsunuz. Kariyerinizi ilerletebilir, bir şeyler üzerinde çalışarak başarıya ulaşabilirsiniz. Ama benim avatarım kariyerinde bir yere gelmişti ve ben hâlâ ‘konuşma’ üzerinde çalışıyordum!”
Gerçekten de, bu noktada bir aydınlanma yaşadım. Hayatım gözlerimin önünde açılır gibi oldu. Orada ben, avatarımın bir yardımcı karakter olduğunu düşündüm. Çalışmalarım sonucu onun konuşmasını ve vücudunu geliştirmeye çalışıyordum; ama onun tek isteği oturup video oyun oynamaktı – yani tam anlamıyla tembellik yapıyordu! O an anladım ki, eğer benim hedefim kariyerimi yükseltmekse, video oyunlarıyla bu olmayacaktı.”
Harbour’un bu düşüncelerle birlikte kendini video oyunlarından uzaklaştırdığını ve oyunculuk kariyerine yöneldiğini belirtmesi de oldukça ilgi çekici. Tabii ki, bu süreçten sonra Stranger Things dizisinde başrol oynadığını ve MCU’daki Red Guardian karakterine hayat verdiğini biliyoruz. “Geri döndüm. Ben o geri dönüş yapan çocuğum. Oyunculuğun Tyson Fury’siyim!” ifadeleriyle de oyunculuk kariyerindeki dönüşüne vurguda bulunmuş.
Tabii ki, Winona Ryder‘ın bu konudaki ilk tepkisinin “World of Warcraft da ne?” olması, onun bu oyun dünyasından ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Bu anekdot, gerçekten komik bir detay. Aynı zamanda, Harbour’un yaşadığı video oyun deneyimlerinin onu zamanla nasıl şekillendirdiğini düşündüğümüzde, ilginç bir pencereden bakmış oluyoruz.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?