Dead Rising Deluxe Remaster’ın çıkış tarihi hızla yaklaşırken, heyecan doruk noktasına ulaşıyor. 2 gün kadar bir süremiz kaldı, yani neredeyse elimize kalem alıp “Gelecek, gelecek!” diye yazacak kadar yakınız. Capcom da bu büyük çıkış öncesinde, oyunun hikaye fragmanını paylaşarak geri sayımı daha da eğlenceli hale getirmek istemiş. Yoksa kasaba zombilerle dolup taştığında, biz sadece merakla beklemekle kalırız değil mi? Zombileri oynamak ızdırap fakat izlemek gerçekten de bir komedi. İşte o komediye bir göz atın:
Eh, şimdi hikayeye geçelim. Güzel Colorado kasabası, bir gün ne kadar huzurlu olabilir ki? Zombi armadası karantina altına aldığında, “Ah bu da geçer” demekten başka çaremiz kalmıyor. Serbest gazeteci kahramanımız Frank West, “Hava durumu güzel, neden daha fazla haber yapmayayım ki?” diye düşünerek, kendini kasabanın tek alışveriş merkezinin çatısına bırakıyor. Ama hemen arkasında beklenmedik bir sürpriz var: Zombiler! Evet, tam sıfırdan sıfıra, alışveriş yapmak için gittiği yerde, “İyi günler, iriyarı bir zombi alır mısınız?” dedirten güzellikte bir manzarayla karşılaşıyor. Hem haber peşinde koşacak, hem de bu zombilerle başa çıkacak. Kapıdaki güvenlik görevlisi de zombiye benziyorsa, işin rengi biraz değişiyor!
Bu alışveriş merkezinin karanlık köşelerinde hayatta kalmak için sadece 72 saati var. O süre zarfında, bir yandan zombilerle dövüşecek, bir yandan da bu salgının ardındaki *gerçekleri açığa çıkarmaya* çalışacak. Zombileri alt ederken bir yandan da kasaba halkına gerçekleri anlatacak; ilk başta “Bunu siz mi yarattınız?” diye sorulacak! “Yok canım, ben sadece haber yapmaya geldim!” diye yanıtlayacak. Herkes çok komik görünüyor. Zombiler, Frank’a “Bizi bırak da git!” derken, Frank’tan hala bir yanıt bekliyor olacaklar.
Dead Rising Deluxe Remaster, 19 Eylül’de oyun severlerle buluşacak. Peki Capcom’un bu yeniden yapımı, önceki oyunların performansını geçebilecek mi? Belki de zombilerle dolu bir alışveriş merkezi, oyun severleri güldürmek için en iyi yol. Sonuçta, zombi saldırısı sırasında kahkahalarla karşılaşmak hiç de fena değil. Gerçekten, komedi unsurlarıyla iç içe geçmiş bir macera bizleri bekliyor. O yüzden biz de hazırlığımızı yapalım; bir el bombası, bir dondurma ve elbette bir komedi kitabı almayı unutmayın! Hayatta kalma mücadelesinde bol bol gülmek şart!