Deepfake teknolojisi, modern zamanların en korkutucu ve bir o kadar da eğlenceli icatlarından biri. Şimdi düşünün, bir gün yüzünüzü bir filmin kahramanının kafasına yerleştirmiş olabilirsiniz; belki de hep hayalini kurduğunuz o süper kahraman olarak! Bir dakika bir dakika! Korkmayın, sizin yüzünüzü başka birinin kafasında görmek en eğlenceli tarafı. Ama tam tersine, kötü niyetli birisi bu teknolojiyi kullanırsa, ortalık bir anda karışabilir. Belki de siz farkında olmadan bir skanda yer alıyorsunuzdur. Kim bilir, belki de derin devletin bir projesinin parçasısınız!
Bu teknolojiyi ustaca kullananlardan biri olan Shamook, artık Lucasfilm için çalışmakta. İnternette bir yıldız oluverdi ve bu da ona çok fazla takipçi kazandırdı. Ama Shamook sadece bir YouTuber değil, aynı zamanda bir sanatçı! “Ben de yaptım, sen de yap!” diyerek, onun videolarından ilham alıp kendi yüzünü Spike Lee, John Wick veya belki de Truman Show‘dan Jim Carrey’in kafasına yerleştirme şansını değerlendirebilirsin. Oldu mu sana yeni bir kanal hayali! Ama dikkatli ol, “Benim yüzüm gidecek ama bu kokuyor!” demek istemezsin, değil mi?
The Mandalorian gibi dizilerde ve birçok filmde karşımıza çıkan bu teknoloji, diğer marifetleriyle birlikte, Shamook’un cazibesini artırıyor. İnsanın aklına, bu kadar keyifli bir iş yapmanın ardından “Fakat bu adam nerede?” sorusu geliyor. İşin içinde ünlüların parmağı olunca, olmadık işler gündeme gelmeye başlıyor. Ayıptır söylemesi, bazen izlediğim filmlerde insanları tanıyamıyor olabilirim; “Bu kim ya?” diye düşündüm. Meğ benim tanıyamadığım kişi deepfake teknolojisiyle yeniden canlandırılmış bir ünlüymüş!
Shamook’un en iyi işlerinden biri, Harrison Ford’un yer aldığı Solo: A Star Wars Story filmindeki muhteşem dönüşüm. Sinema dünyasında heyecan yaratırken, aynı zamanda izleyicilere bir parça nostalji sunuyor. Star Wars severler için bu, apayrı bir deneyim! Fakat dikkatli olun, Shamook’un kanalındaki bazı videolar gerçekten spoiler içerebiliyor. Doğru zamanda bakmalısınız, yoksa “filmde böyle bir şey yoktu!” diye isyan edebilirsiniz.
Sonuç olarak, deepfake teknolojisi sadece bir korku unsuru değil, aynı zamanda eğlenceli bir yaratıcılık ortamı oluşturuyor. Kim bilir, belki bir gün dönüp baktığımızda, bu teknolojinin bizim hassasiyetlerimizi tehlikeye atmadığı keyifli zamanlarla dolu olduğunu hissedeceğiz. Şimdilik dikkatli olmakta fayda var. Kendi yüzünüzü başkalarının kafalarında görmek istiyorsanız, oh ne güzel! Ama unutmayın, bunun arkasında bir bedel de olabilir. Şimdi, fırlat bir deepfake yüzü karşıma! Bilmiyorum, belki de sizden benden daha hiç kimseyle tanışmamış olanlar için zorlu bir görev olabilir!