En baştan söyleyeyim: Geçen yıl, Destiny 2 için unutulmaz bir yıl oldu! Beyond Light ek paketi, birçok oyuncuda karışık duygular uyandırmış olsa da, özellikle finaliyle pek çok insanda keskin bir tat bıraktı. İçerik olarak büyük bir evrimi temsil etmese de, sonrasında gelen sezon ve etkinlikler bu durumu oldukça telafi etti. Son yıllarda en fazla keyif aldığım dönem, Beyond Light sürecine denk geldi. FOMO (bir şeyleri kaçırma korkusu) hakkında verilen sözlerin tutulduğunu görmek de oldukça sevindiriciydi. Başlangıçta ciddi eleştirilere maruz kalan Bungie, “Merak etme, bu iş için buradayım!” diyerek bu durumu başarıyla yönetti ve en ikonik raid’lerden biri olan Vault of Glass’ı yeniden canlandırarak oyuncuların kalbini yeniden kazandı.
Geçen yıl Destiny 2 için önemli bir dönüm noktasıydı. Ancak bunu sadece Beyond Light’a bağlı kılmamak gerek; esas olarak sezonlar ve ücretsiz güncellemeler bu başarıda etkili oldu. Çapraz oynama desteği ve transmog sistemi gibi yenilikler, oyuncularla buluştu. Ancak bunlar, Beyond Light içerik takviminden uzunca bir süre sonra geldi. Destiny 2’nin tüm yıl boyunca ne zaman, hangi yenilikleri sunacağını Bungie’in önceden planladığını düşünüyorum. Bu nedenle, ek paketlerin oyuncular üzerindeki etkisi pek değişmiyor. Sonuçta, ek paketin çıkışıyla birlikte aklımızda ne kadar kalıcı olduğuna dair endişeleriniz olabilir. Bungie’nin son dönemdeki yaklaşımı, bir öğrenci gibi “Son dakikada hallederiz” anlayışıyla hareket ettiğini gösteriyor. Bu yüzden, “muhteşem” sıfatını kazanmak için Mantığını sorgulamak zorunda kalmış olmalılar. Bu noktada, son hamleleri The Witch Queen oldu ve gerçekten beklediğimin çok üstünde bir başarı elde ettiler.
İki kişinin bildiği hakikat değildir konusuna gelecek olursak, Savathûn’dan öğrendiğim iki gerçek ve iki yalan ile sizi oyun oynamaya davet ediyorum. Bakalım hangilerini bulabileceksiniz?
- Ek paketin hikayesi ve anlatımı inanılmaz derecede güzel!
- Eyfel Kulesi, Sultanahmet Meydanı çevresindedir.
- Oyunun bölüm tasarımları oldukça başarılıdır.
Evet, ilk ve üçüncü bilgiye yanıt verenler oyunumuzu kazanmış durumda! Şimdi, “menemen” konusunu sorgulayanlar için daha fazla açıklama yapmak isterim. “Light-Darkness Saga” adlı hikaye, ilk oyundan başlayarak The Witch Queen’a kadar işlenmiş olup, Lightfall ve The Final Shape ile sonlanacak. “İyi ile Kötü” argümanı, Forsaken’dan itibaren bu hikayede kimlerin iyi, kimlerin kötü olduğu sorusunu sorgulatıyor. The Witch Queen, bu sorgulamaya katkı sağlayacak birçok unsuru içinde barındırmasına rağmen, sonunda bazı soruların cevaplarını da sağlıyor.
Hikayeyi spoileri olmadan anlattığımı düşünürsek; ilk oyunda karşılaştığımız Oryx’in, Savathûn ile bağlantısı ve nasıl bir süreçten geçtiği hakkında bilgiler veriyor. Eğer Destiny evrenine aşina değilseniz, bu hikaye özeti kulağa çok çekici gelmeyebilir. Ancak bana göre, bu hikayenin en büyük sorunlarından biri, yeni başlayan oyuncuların bu hikaye ile ilgili ne düşündüğünü kestirememem.
Savathûn aslında ilk Light’ı çalan düşman değil; fakat onunla olan “farklı” ilişkisi, diğer Hive’ların Guardian olmasına sebep olabilir. Bu, tıpkı bizim gibi güçleri olan düşmanların var olduğunu gösteriyor. Öyle ki, bir Hive Guardian’ı öldürdüğünüzde, Ghost tarafından yeniden hayata döndürülebiliyor. Bu durum, hikaye boyunca oynanış üzerinde direkt etkili oluyor. Hikayenin yanı sıra Bungie, anlatım konusunda da harika bir iş çıkardı.
Glaive’i olan kaşınır diye bir cümle var; The Witch Queen burada sadece hikaye ile değil, ayrıca dolu bir içerik sunuyor. Nitelik olarak mükemmel iş çıkarırken, nicelikte de oldukça zengin. Uzun fakat sıkıcı olmayan görevler, 6 kişinin katılabildiği Wellspring gibi yeni aktiviteler, harika bir raid, yeni strike’lar, haritalar, Exotic’ler ve açık dünya içerikleri sunuyor. Tüm bunları yazmaya kalksam, sayfalarca sürer.
The Witch Queen, yalnızca yeni etkinliklerle değil, aynı zamanda oynanışınıza etki eden yeni unsurlar ekliyor. En dikkat çekeni, Weapon Crafting yani silah üretimi ve Glaive adlı yeni bir silah türü. Silah üretimi ilk tanıtıldığında mutluluk duydum ama bir tereddütle karşılaştım. İstediğim silahı kolayca elde edebileceğim düşüncesi, bunun sonucunda neden Destiny’nin etkinliklerinde vakit geçirmem gerektiğini sorgulamama neden oldu. Neyse ki kaygılarım yersiz çıktı; çünkü o kadar da “kolaylıkla” elde edilemiyor. Silahın tarifini açmak ve aynı zamanda ikincil olarak seviye artırmak gerekiyor.
Glaive ise hikaye açısından “piramit teknolojisi” teması sunduğu için yeni keşif alanları açarken, Weapon Crafting ile üretilen ilk silah olması açısından bir öğrenim aracı görevi de görüyor. Glaive, yakın ve uzak menzilde güçlü bir geçiş sağlayan harika bir silah türü. Kılıç olarak yakından savaşabileceği gibi aynı zamanda düşmanlara uzaktan da atak yapabiliyor. Özel bir yapıya sahip olan bu silahlar, dahil olduğu oyun tarzını da zenginleştiriyor.
Varlık ve Hiçlik 3.0 ile ek paketin sunmuş olduğu ücretsiz değişiklikler de mevcut. Bungie’nin Beyond Light sürecinde Statis alt sınıfında benzer bir sistem uygulayacaklarına dair verdiği sözü anımsarsak, Void 3.0 ile birlikte bu planın ilk adımını The Witch Queen’de attılar. Her sınıfa (şu anda) 3 aspect ve 14 fragment sunulması, farklı dizilimler elde etmenizi sağlamaktadır. Oyun tarzınıza uygun yöntemler ile oyunu keyifle sürdürebiliyorsunuz.
Void 3.0 ile oynamak, diğer Light alt sınıflarını göz ardı etme isteği uyandırıyor. Çünkü bu sistem, hem eğlenceli hem de aşırı güçlü bir deneyim sunuyor.
Bir diğer önemli ücretsiz değişiklik, Gambit’te yapılan iyileştirmeler. Forsaken ile oyuncuların karşısına çıkan bu “PvPvE” modu başlangıçta oldukça sevilmişti; fakat şu anda meta nesnelerinin, boss DPS’lerinin her şeyin bir ürünü haline gelmesi, oyunun monotonlaşmasına neden oldu. Geliştirici ekip bunun üstesinden gelmek için bazı değişiklikler yapmaya çalıştı. Ancak topluluk açısından nedense çok da etkili sonuçlar doğurmadı.
Ailemizin sevgilisi Bücür Cadı üzerine konuşacak olursak, Beyond Light’ı bitirdikten sonra “E tamam iyiymiş” deyip geçmiştim, fakat The Witch Queen’i bitirdikten sonra gelecek yıl çıkacak ek paketi sabırsızlıkla beklediğimi fark ettim. Geçmişte hiçbir Destiny ek paketinde böyle bir heyecan duymamıştım. Light-Darkness Saga’nın finale yaklaşması da bu heyecanı artırıyor. The Witch Queen, hikaye açısından bile çok başarılı bir ek paket.
Bir soruya gelecek olursak: The Witch Queen en iyi Destiny ek paketi mi? Evet, öyle. The Witch Queen, Destiny 2 tarihindeki en çok ön sipariş edilen ek paketi olarak 1 milyondan fazla ön sipariş aldı. Katılımcı sayısı, eski oyuncuların oyuna dönüşünü düşündürüyor. Evet, The Witch Queen kesinlikle en iyi ek paket.
Bu ek paketin kusuru yok mu? Var. Eğer optimizasyon sorunlarından bahsedecek olursak, şu an envanter açıldığında ciddi bir kare kaybı söz konusu. B birkaç hata bulunmakta, bazı perklerin aşırı güçlü çalıştığı durumlar, hatta bazı Legendary eşyaların Exotic özelliklerine sahip olması gibi sorunlar var. Ancak tüm bunlar, The Witch Queen’in yanında teferruat kalıyor. Bu kadar uzun bir süre boyunca bu keyfimiz sürecek gibi görünüyor. Arayı fazla açmadan Lightfall’da buluşmak dileğiyle. Gözlerin açık olsun, Guardian!