Diablo Immortal’ın 4 Ağustos’a kadar sürecek olan ikinci sezonu başlıyor. Ama durun, bu sadece bir oyun değil, adeta bir cehennem dansı! Yeni sezon –> yepyeni bir Battle Pass demek! Ama merak etmeyin, sokaktaki üç kağıtçıya dönmeyecek kadar çok para harcamanıza gerek kalmayacak! Ücretsiz olan *Bloodsworn Battle Pass* ile tam 40 farklı seviye var. Bu seviyeleri geçtikçe, efsanevi cevherler, ekipmanlar ve daha pek çok ödül sizi bekliyor. Ama bekleyin; bu ödüller, paralı olan Battle Pass’in yanında pek bir şey sayılmaz. Yani, bu seferki pazarlama stratejisi belirli bir kısır döngü gibi, içerik sunmuyor ama cebinizi kolayca hedef alıyor.
Battle Pass’inizi büyülü bir şekilde 50 liraya Empowered Battle Pass, 150 liraya ise Collector’s Empowered Battle Pass’a yükseltebileceksiniz! Aferin, cebiniz için ne güzel bir strateji! Empowered Battle Pass, normal ödüllerin yanında, size 1. seviyede Bloodsworn Weapon kozmetiği ve 40. seviyede Bloodsworn Armor kozmetiğini kazandırıyor. Bu arada, Collector’s Empowered Battle Pass’e sahip olmayı başarabilirseniz, takvimden geçirdiğiniz zamanın karşılığı olarak, Bloodsworn Avatar Frame, Bloodsworn Portal kozmetiği ve on seviye boost gibi öyle sıradan ödüller değil, “galaksinin en çılgın ödüllerinden” bazıları sizin olacak. Bu ödüller, sizin için veri merkezlerinin VIP salonuna erişim sağlayacak gibi bir şey! Ama yok, “VIP” dedik ama cüzdanınızdaki paraları da yavaş yavaş almayı vaat eden bir sosyal medya fenomeni değiliz!
- New Raid Boss+: Bu sezon değil sadece gümüş, değil sadece altın değil, yeni bir Helliquary raid boss’u var: Vitaath the Shivering Death. Adını duyduğunuzda aklınıza bir film karakteri mi geliyor? Hem de bir korku filmi karakteri! O kadar korkunç ki, “merhaba” dediğinizde bile tüyleriniz ürperebilir.
- Hungering Moon Etkinliği: 15 – 18 Temmuz tarihleri arasında ise yeni bir etkinlik var; ona da *Hungering Moon* deniyor. Ahhh, o koca ayın altında ne sırlara tanıklık edeceğiz kim bilir! Kim bilir belki de dondurma ikramına dönüşür!
Kısacası, yeni sezonda yeni içerik arayan oyuncuları bekleyen pek bir şey yok gibi görünüyor. Geçmiş sezonun “minik” değişiklikleriyle karşı karşıyayız. O yüzden, bekleyeceğiniz büyük yenilikler yerine, eskiye dönüş gibi bir deneyim yaşayabiliriz. Ve bu kadar eleştirilen yırtıcı parasallaştırma stratejisinde de ne yazık ki bir değişiklik yok. Hala göze sokulan bolca mikro-ödeme ile karşılaşmaya devam edeceğiz. Sanırım bu Mikro-ödeme Devleti’nde yaşamak, oyuncunun kaderi!