Otomotiv dünyası, tıpkı bir dijital sanat eseri gibi, gün geçtikçe daha da karmaşık bir hal alıyor. Bazen aklımız almıyor; bu kadar çok teknoloji, bu kadar çok dijitalleşme, nereye kadar gidecek? İşte BMW ile başlayan ve şimdi Volkswagen ile devam eden bu burslu beygir gücü serüveninde, biz kullanıcılar olarak kendimizi birer deney faresi gibi hissetmeye başladık. Ama ne yapalım, bu konuda şaka yapmaya çalışmak bile çok zor. Otomobilin içindeki ısıtmalı koltuklar gibi, bu dijitalleşme de bizi ısıtmıyor pek. Hatta, durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor! Bakalım, neler olacak?
Geçtiğimiz günlerde Volkswagen, ID.3 adlı modelinde tam güç kullanmak isteyenler için bir abonelik sistemi başlattı. Normalde Pro ve Pro S modellerinin gücü 231 beygir, fakat İngiltere’nin sitesinde bu güç tam olarak 204 beygir olarak yer alıyor. Burası biraz tuhaf, değil mi? Hani adamlar bir arabanın içinde “Aa, şu kadar güç, bu kadar para!” dedikleriyle kalacaklar ve bir süre sonra “Daha fazla güç, daha fazla para!” diyecekler. Ama merak etmeyin; gönlünüzden geçiştirebildiğiniz şu ekstra 27 beygir gücünü, bir ay boyunca ücretsiz deneyebileceksiniz. Eğer bu deneyim pek hoşunuza giderse, aylık sadece 16.5 sterlin ödeyerek süper güçle tanışmaya devam edebilirsiniz. Yok, artık yeter demek isterseniz, yıllık 165 sterlin de ödeyebilirsiniz. Ya da daha akıllıca bir hareketle bir kerelik 649 sterlin ile “Ben bu ekstra güçten ebediyen faydalanacağım!” diyerek kendinizi tatmin edebilirsiniz. Hadi oradan!
Bir araba düşünün, direksiyonuna oturduğunuzda ilk başta neler hissediyorsunuz? Özgürlük, hız, serin rüzgar… Fakat şimdi bu özgürlüğün yanına bir de abonelik ekleniyor! Haha, otomobil kullanırken “Tam gaz!” demek yerine “Tam abonelik!” demek zorunda kalmak, kimine göre komik, kimine göre ise trajik bir komedi filmi sahnesine benziyor. Artık arabalarımızın beşikteki bebekler gibi “güç” isterken ağladığını düşünün. Her ay cebimizden bunlar için para çıkarken, biz de cebimizde 10 kuruş kalmadı diye ağlamaya başlıyoruz.
Bütün bunlar olurken, kullanıcıların da bu durum karşısındaki tepkileri epeyce ilginç. Resmen kendi tamircilerini devreye sokarak, bu güç güncellemelerini korsan bir şekilde aktifleştirmeye çalışıyorlar. Arkadaşım, bu işin neresi eğlenceli? Oraya buraya yazılımlar yükleyip arabayı hızlandırmaya çalışmak, araba tamirinden daha mı keyifli? Benim önerim, şimdi sıra Tesla’da da bu abonelik sistemini uygulamak. Hem, o zaman alır siz kömürlükte olan eski arabalarınızı birer birer modernleştirirsiniz! Arabanızın beygir gücünü artırmak için birine ödeme yapmakla uğraşmak yerine, onu kendi başınıza revize etmeye çalışırsınız. Belki de gelecekteki restorasyon projeleri böyle gelişir!
Dünyanın bu kadar çılgınlaşması, çok düşündürücü bir hal alıyor. Sonuçta, işin içinde para, güç ve belki de biraz eğlence olduğunda, kim bilir? Otomotiv sektörü, belki de tam oradan nereye gittiğini anlamadan, bizleri ve arabalarımızı büyülemenin peşindedir. Önümüzdeki günlerde Ferrariler ve Lamborghiniler de mıknatıs gibi çekilecektir bu sisteme? Yani hayal gücümüzü kıskandıracak yeni abonelikler belki de oldukça yakın bir gelecekte karşımıza çıkacak. O zamana kadar, biz ‘tüketici fareleri’ olarak bu durumu bir kenarda gülümseyerek izleyelim. Çünkü kendimizi mahvetmek için abartılı ödemelere hazır mıyız? Beygir gücümüzü artırmak fiyat listemizi belirliyor, ama bir şey var ki, gülmekten de geri durmamak lazım!