Doom’un Efsanevi E1M1 Bölümü: Nostalji ve Yenilik Bir Arada
Doom'un E1M1 bölümü, nostaljinin ve yeniliğin birleştiği yer! Eski dostlarla yeni canavarlara merhaba demenin tam zamanı! Hadi çek bakalım!
4 saat önce
1993 yapımı orijinal Doom, video oyunları tarihinin en önemli yapımlarından biri olarak kabul ediliyor. Ne de olsa bu oyun, sadece bir oyun olmanın ötesinde, bir kültür fenomenine dönüşmüş durumda. İlk olarak At Doom’s Gate müziğiyle hayatımıza giren E1M1 bölümü, hepimizi cehennemin kıyısına iten muazzam bir yolculuğun kapılarını açıyor. Düşünün ki, o dönemde oyuncular, bu bölümün kapılarını çalarken “Beni bir tanrısan sürükle O cehennemin dibine” diyerek başlamayı tercih etmiyorlardı. Yoksa ben mi gerginim?
Bu bölümün iki başlıca özelliği, hem nostalji kokan atmosferi hem de speedrun dünyasında eşsiz bir yere sahip olması. Speedrun tutkunları, bu bölümü adeta bir maraton pisti gibi kullanarak, bitiş çizgisine ulaşmak için kıyasıya bir mücadele veriyor. Hani bu insanların içindeki rekabet ateşi yok mu, şimdi onu düşünün. Bir an için hız rekoru için koşan bu arkadaşlar “Yavaşla, biraz tadını çıkar!” der gibiler. Ama nereye? Cennete mi? Hayır, cehenneme daha çok!
Ifade ettiğim gibi, bu ikonik bölümün bugüne kadar yeni yapım olan Doom Eternal‘a taşınmamış olması, adeta bir travma etkisi yarattı. Düşünün ki bu muhteşem atmosfer nasıl bir serinin ilk adımıydı! Ama korkmayın, sevinç gözyaşları dökecek bir durum var; zira Bloodshot1 isimli mod geliştiricisi, Pistol Restoration modunu kullanarak E1M1 bölümünü Doom Eternal’a taşımayı başardı! Hani bir insanın içinde bulunduğu modun, ne kadar da “mod” olduğunu düşünmek gerek. Artık bu bölümün müziği ve diğer detaylarıyla birlikte, oyunda yer aldığını görmek çok keyifli bir deneyim.
Bir kısmımız heyecanla bu gelişmeyi beklerken, Bethesda’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı sürprizi de unutmamak gerek. Doom I ve II’nin remaster versiyonlarıyla birlikte, nostaljik hislerimize yeniden veda ediyoruz. Geçmişte hayatımıza dokunan bu oyunları modern système hiçe sayarak yeniden oynamak, “Nasıldı bu şartlar çerçevesinde?” diye sorgulamaya itiyor. Kimi zaman “Daha iyi olamazdı!” derken, kimi zamanda cehennem ortasında kayboldum diyerek tekrar tekrar mutlulukla hatırlıyoruz.
- Orijinal Doom’un ikonik temasıyla oynamak, evin içinde tekrar etme hissi yaratıyor.
- Speedrun arkadaşlarımız, her zaman daha hızlı olmanın yollarını arıyorlar!
- Geliştirici modlar, oyuncuların yaratıcılığını sergilemelerine olanak tanıyor.
Evet, Doom dünyası bizi hâlâ etkisi altına alıyor. 1993 yapımı bu köklü eser, günümüzde bile esin kaynağı olmaya devam ediyor. Ve bu konuda en keyifli yanlarından biri de, hala yeni oyuncuların bu cehenneme ilk adımlarını attığını görmek! Belki de hep birlikte, cehenneme giden yolda birkaç komik anı biriktirmekteyiz. Cehennemin büyük kapılarına yolculuğumuzda, üzerimizdeki ‘korku’ bulutunu dağıtmayı unutmamalıyız!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?