Double Fine’ın Psychonauts 2 Üzerine Cesur İnovasyonu: Crunch Kultürüne ‘Hayır’ Dedi

Uzun bir süre gözlerimizi bu oyunun duyurusuna dikip bekledik. Psychonauts 2, nihayet Ağustos ayında bizlerle buluşacak. Gelişi, sanki uzaydan bir uzaylı gemisinin dünyaya iniş yapması gibi bir heyecan yarattı. Hemen heyecanları bastıralım, bu alışılmış geliştirici “crunch” kültürü ile savaştıkları için çok gururlarını okşayacak bir durum. Evet, hiç iş saatlerini düşünmeden çalışan birçok oyun geliştiricisinin aksine, Double Fine bu karmaşanın dışında kalmayı başarmış gibi görünüyor. Bunu duyduğumuzda, hepimiz içten içe bir nebze gururlandık, dimi? Bir baş yapımcının tweet’inde yer alan “özel bir durumun parçası olduğumuz için çok gurur duyuyoruz” sözü, gerçekten bir devrim niteliğinde! Şaka bir yana, bu tweet, bize sadece oyun dünyasında değil, tüm yaşamda pozitif düşüncenin ve iyi çalışma koşullarının ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.

Peki, Double Fine bu kadar uzun süre neden geliştirmede kaldı? Birçok insana göre, bu süre zarfında Mars’a gitmek, orada bir koloni kurmak ve geri dönmek kadar uzun sürdü. Ama her ne kadar bu kadar çılgınca bir analogi olsa da, gerçekte onların bu süreç boyunca mükemmellik peşinde koşmaları, bizi oldukça etkiliyor. Kevin Johnson, oyunun Ağustos’a yetişeceğini belirttiğinde, tam da “evet, sonunda bu bekleyiş sona eriyor!” dedirtti. Hassas bir dengeyle çalıştıkları için, iş yaşamları ile kişisel yaşamları arasında doğru bir denge kurabilmişler. Bu da demek oluyor ki, diğer yapımcılar “crunch” için çılgınca koştururken, bu grup adeta bir yoga semineri gibi huzurlu çalışıyor. Onlar için stres tamamen yasak!

Özellikle son yıllarda, birçok oyun stüdyosu, işe daha fazla saat koyarak “crunch” dönemlerine giriyor ve bu durum birçok tartışmaya neden oluyor. Çalışanların ruh hali, işin kalitesi ve şirket kültürü üzerinde derin etkiler yaratıyor. Ama Double Fine ekibi, işte tam bu noktada yüksek sesle bağırarak “Hayır!” dedi. Tıpkı bir ada gibi, diğer dalgalardan uzak kalmışlar ve bu cesur duruşları kesinlikle takdire şayan. Görünen o ki, bu ekip iş yerinde sadece pizza ve enerji içeceği ile değil, aynı zamanda sağlıklı bir çalışma hayatıyla da mutlu olmayı başarmış. Belki de bu yüzden kendilerine has bir oyun çıkaracaklar, kim bilir!

Sonuç olarak, Psychonauts 2’nin merakla beklenmesi için hem oyunun içeriği hem de yapım süreci çok önemli. Double Fine takımının yaptığı bu cesurca adımlar, sadece oyun dünyasına değil, aynı zamanda tüm sektörlere örnek olabilir. Belki bir gün hepimiz iş hayatında bu şekilde çalışırız. Olmaz mı? Kim bilir, bir gün belki yavaş yavaş çörek otunu da iş yerimize sokabiliriz. Şaka bir yana, çalışanların mutluluğu, kaliteli iş sonuçları ve dışarıdan gelen ‘o tiyatrocu çok çalıştı mı acaba?’ sorularını kendimize sorduğumuzda, “her şeyin başı sağlık ve neşe” diye yanıt vermemiz gerekiyor.