Bioware’in oyun dünyasında bıraktığı etki, çoğu oyuncu için tartışılmaz. Dragon Age: The Veilguard, bu mirası sürdüren ve aynı zamanda onun üzerine eğlenceli bir katman ekleyen yeni bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. John Epler, bu oyunun kreatif direktörü olarak, Eurogamer’a verdiği röportajda oyun içindeki ilişkiler sisteminin detaylarını açıkladı. Malum, Bioware oyunlarında romantizm asla ihmal edilmez; ancak bu sefer eğlenceli bir değişiklik var. Eğer grup üyelerinizle romantizm yaşamaya karar vermezseniz, o karakterler kendi aşklarını bulmak için yola çıkacaklar. Düşünün ki, siz savaşırken arka planda çiçekler açıyor!
Bunu düşünürken bir yandan da, “Eminim bu karakterlerin aşık olma halleri eğlenceli olacak” diye düşündüm. Evet, doğru duydunuz! Oyun, romantiği farklı türlerde sunmayı hedefliyor. Bazı karakterler daha şehvetli, bazıları ise saf masumiyetin temsilcisi olarak karşımıza çıkacak. Yani bir yandan savaşırken, diğer yandan kalp çarpıntılarınızla başa çıkmaya çalışmak zorundasınız. “Romantizm, Bioware oyunlarının ana öğelerinden biridir” diyerek Epler, oyuncuların bu yapımda karakterlerle olan ilişkilerini nasıl derinleştireceklerini vurguluyor. Ancak unutmayın, eğer kalp kapılarınızı kapalı tutarsanız, bu kapıyı karakterleriniz açabilir!
Bazı oyuncular, özellikle Mass Effect serisinin hayranları bu durumu hatırlayacaklardır. O oyunda da, eğer Garrus ve Tali ile bir ilişki kurmazsanız, en sonunda onları öpüşürken görüyordunuz. Ama burada Epler’in belirttiği gibi, “Bu bizim yönlendirdiğimiz bir şeydi.” Yani, Epler’in vizyonu biraz daha bağımsız ve serbest bir aşk hayatı sunmak üzerine kurulu. Aşk, yalnızca sizin seçiminiz değil; karakterlerin de serüveninde yer alacak.
Diğer yandan, The Veilguard, romantik ilişkilerin dışındaki bağların da derin olmasını istiyor. Oyun dünyasında, karakterlerinizle olan ilişkilerin sadece aşk üzerine kurulmadığını belirtmek gerçekten çok önemli. Kimi karakterlerle dostluk kurarak, onların içsel dünyalarına dair daha fazla bilgi edinebilir ve maceralarınıza renk katabilirsiniz. İlişkilere derinlik katmak için gereken şey sadece aşk değil; saygı, güven ve pek tabii ki samimiyet! John Epler’in hedefi, oyuncuların sadece romantik birlikteliklere değil, dostluklara da büyük önem vermesini sağlamak.
Ve son olarak, The Veilguard’ın yayınlanan oynanış videosu, tanıtım fragmanındaki olumsuz algıları neredeyse silmiş gibi görünüyor. Fakat burada da uyaralım; kesin konuşmak için henüz çok erken. Çiçekler açamadan, kalplerin atacağı anları beklerken, bu keyifli yolculuğun nasıl bir hale geleceğini görmek için sabırsızlandığımız kesin! Şimdi bu aşk dolu yolculukta kimlerin kalbini kazanırız, kimlerle dost oluruz? İşte tüm bu sorular, oyuncular olarak bizi bekleyen eğlenceli bir serüven sunuyor. Unutmayın, savaşmak güzel ama aşk yaşamak bambaşka bir macera!