E3’ün Düşüşü: Oyun Dünyasının İkonik Etkinliği Nerede Yanlış Gitti?

Bir zamanlar oyun dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan E3, adeta bir zamanlar Disney’in en güzel prensesi iken şimdi bir köhne masal perisi gibi görünmeye başladı. E3’ün yıldızları, daha çok gökyüzünün derinliklerinde kaybolmuş gibi; sanki her biri birer uzay gemisiyle Mars’a gitti. Pandemi süreciyle birlikte eve kapanmaların ardında, E3 gibi etkinlikler de bir süre için eski cildini kaybetti. Yani, bu süreçte sanatçılar halkın karşısına çıkıp sahneden “Merhaba, ben bir oyun yapımcısıyım!” diye bağırma şansını yitirdiler. Bunun yerine, herkes evinde pyjama ve kahve eşliğinde çevrimiçi şov izlemeye koyuldu. Bu, bir yandan rahatlatıcı bir şeydi ama diğer yandan da o heyecan dolu atmosferi özlememek elde değildi.

E3’ün yeniden toplanmasıyla birlikte, herkes büyük beklentiler içindeydi. “Acaba bu yıl ne gibi sürprizler göreceğiz?” diye merakla bekleyen oyunseverler, hemen hemen herkesin bildiği gibi bu yıl E3’ün pek bir havası kalmadı. Birçok büyük firma, etkinlikte yer almama kararı aldı ve bu durum, adeta E3’ü bir stadyumda yalnız başına çığlık atan bir futbolcuya dönüştürdü. Ubisoft’un katılma kararından vazgeçmesi, organizasyonun adeta bir ‘madara’ olduğu hissini pekiştirdi. “Ama neden?” diye soranlar için, Ubisoft yönetimi basın toplantısında, “Artık kendi yolumuzu çizmek istiyoruz” diyerek dikkat çekti. Bir bakıma, anlaşılan o ki, E3 çok kalabalık ve çekingen bir grup olarak kalmaktan yoruldu.

Şu anda E3’te yer alacak büyük bir firma bulunmuyor. Nintendo ve Microsoft da boy gösterme kararı almayı reddetti. Sony zaten yıllardır kendi köşesinde oturup E3’ü izlemeyi tercih ediyordu. Olayı birazcık daha komik hale getirmek için düşünülen soru şu: “Acaba E3 bu durumu nasıl atlatacak, yoksa tarihinde bir ‘çöküş’ dönemi mi yaşanacak?” Bu noktada, E3 yöneticilerinin odalarında tekrar tekrar söylediklerini düşünebiliriz: “Bize bir şans daha verin!” Ama görünen o ki, E3 artık bir zamanların gözdesi olmaktan öteye geçemiyor. Yani, bu durum E3’ün geleceği açısından düşündürücü. Kendi kendilerine soracaklardır: “Biz neredeyiz? Nereden geldik? Ve nereye gidiyoruz?”

• Katılmayan firmalar: Birkaç yıl önce birlikte sahne alan firmalar, şimdi E3’ü yalnız bırakıyor.
• Yenilik yok: Eğer bir firmayı tanıtacaksan, sahneye çıkmanın tadına varmak lazım, değil mi?
• E3’ün eski gücü: Belki de zamanla kendine gelip, eski günlerini hatırlayabilir.

Sonuç olarak, E3’ün güncel durumu birçok soru işareti barındırıyor. Bu etkinliğin geleceği hakkında pek çok tahmin yürütülse de, kimse net bir şey söyleyemiyor. Dileğimiz odur ki, bir gün E3 tekrar eski ihtişamına döner ve biz de birbirimizi coşkuyla karşılamaya, yeni oyunları merakla beklemeye devam ederiz. Yoksa, her şeyin internet üzerinden yapılmasını beklemek zorunda kalacağız! Bunu istemiyoruz, değil mi? Şimdi bir başka tuhaf soru ile karşı karşıyayız: “Acaba E3, sanal bir realite oyunundan mı ibaret?”