Elden Ring: Shadow of the Erdtree’nin Gizemli Yeni Yaratıkları
Elden Ring'in gölgeleri altında, yeni yaratıklar bizi güldürüyor! Belki de birer komedyen! Gelin, bu gizemli dünyada kahkahalarla dolaşalım!
19 saat önce
 
                      Umbranın altında yiyecek bir şeyler arayan terk edilmişler, yeni bir efendinin kendilerini kucaklaması için dua ederler. Ne kadar da dramatik bir durum, değil mi? Ama şöyle düşünüyorum: acaba bu terk edilmişler neyi bekliyor? Uzaklardan gelen kahkaha dolu bir ses mi? Yoksa görünüşte korkutucu ama aslında içten bir efendi mi? Bilmiyorum, ama büyük ihtimalle yeni bir efendi bulana kadar birbirlerini yemek zorunda kalacaklar. Yani sonuçta, birazcık mücadele etmeden yeni bir efendi bulmak pek mümkün gözükmüyor!Hadi şimdi biraz eğlenelim!

FromSoftware, Elden Ring’in genişleme paketi Shadow of the Erdtree ile bizi yine kocaman bir parıldayan kafayla tanıştırıyor. Görseldeki o yaratığa bakarken aklımda tek bir soru var: Bu yaratık kafasını neden bu kadar büyük yapmış? Bu kadar zayıf bir yapıya sahipken parlayan bir kafaya sahip olmak, egosu biraz fazla mı? Belki de sebze ağaçlarından ya da Palyaço Şebnem’den ilham almış bir kemik vaftiz babası! Ama gerçekten, üstünde yırtık pırtık bir pelerinle dolaşmak, sanki “bana birisi yeni bir moda sunmalı” demek gibi görünüyor.
Belki de bu parlayan şey, Erdtree‘den sızan özüt gibi bir şey. Bunu düşünerek kendimi çok derin bir mistik çözümleme yapıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Ama gerçekte, bu sadece Eldern Ring’in dünyasında ne kadar acayip bir yere gidebileceğimizi gösteriyor. Altın, pek çok şeyi temsil eder. Zenginliği, ihtişamı, ama aynı zamanda karanlığın ve ihtirasın da sembolü! Ya da belki de sadece yaratıcının kıyafet tasarımında altın rengi çok sevdiğidir. Kim bilir?
- Bloodborne oynayanlar Winter Lantern’ları hatırlayacaktır. O ne kadar da kısır döngülü bir yaratık! Adam akıllı bir şekilde onlardan kaçınmaya çalışırken, ortaya çıkıyorlar, görünüşleriyle gözlerinizi kamaştırıyorlar! “Merhaba, ben sadece bir arkadaşım, gözlerimle seni bayıltmakla mesulüm” diyor gibi. Gerçekten de cidden korkutucu yaratıklar.
- Nightmare Frontier’deki bu yaratıklar beni çileden çıkarıyordu. Neden? Çünkü onların her biri başlarının üstünde bir fren barına sahip! Bir anda yanına girebiliyorsun ve ‘Frenzy’ metreyi doldurup sayı saymaya başlıyorsun, tam da “Aa, şimdi ilk sayımda nerede olduğunu tahmin et!” der gibi. Çok eğlenceli, değil mi?
- Belki de Shadow of the Erdtree’nin yeni yaratığı da benzer bir etkiye sahip olur, ama bu sefer biraz daha abartılı bir versiyon olarak. Evet, günlük yaşamımızda bir araya gelip eğlenip dans ettiğimiz bir korku filminde oynamıyor muyuz zaten?
Aradığımız yeni efendi 21 Haziran’da bizlerle olacak. O güne kadar öylece bekleyeceğiz, oturup parlayan başları ve yırtık pelerinleri deneyimleyeceğiz. Belki de yeni efendi bizi mükemmel bir şekilde buluncaya kadar, pek de tatmin edici bir kahvaltı ayarlamak zorunda kalacağız. En azından o gün geldiğinde, “aylarca bekledik” derken, krema üstü parlayan kafalı bir çaydanlığın tadını çıkarıyor olacağız!
 
                
        
           
                     
                     
                     
                    
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?