Electro’nun Yükselişi: Sony’nin Marvel Evrenindeki Yeni Macerası

Sony, Marvel Evreni’ni öyle bir geliştirdi ki, tam anlamıyla bir süper kahraman karnavalı haline geldi. Spider-Man’in karşısındaki düşmanları beyaz perdede izleyiciyle buluşturma çabasındaki stüdyo, bu sefer dikkatlerini Electro‘ya çevirmiş gibi görünüyor. Jamie Foxx’un önceki rollerindeki o parmağını kıpırdatarak süper güç kazanma anlarına hepimiz aşinayız. Tam da böyle bir anda, No Way Home’un başarısı sayesinde, Sony bu süper kötü karakteri tek başına bir filmde değerlendirme kararı aldı. Ne de olsa, düşmanların da hikaye anlatımında bir yeri var değil mi? Düşünsene, belki de Electro’nun en sevdiği pizza çeşidini öğreneceğiz!

Foxx, No Way Home deneyiminin ardından yeni bir başlangıç yapmanın heyecanını yaşıyor. “Taze bir başlangıç yapabildiğimiz için gerçekten çok mutluyum. Yeni bir görünüşle bunu yaptık. İlk seferimizde bu maviydi. Bakın, ben bu renk işlerini çok kafaya takmıyorum. Ben sadece Spider-Man’in içerisinde olduğum için çok sevinçliyim. Ancak bu ‘yeni yeni’ ile işler biraz daha büyüdü; her taraftan övgü mesajları alıyorum. Maviyken de mutluydum ama bu versiyon, daha rahat hissettiriyor.” Şimdi, bu açıklamalarda sadece bir süper kahramanın yenilik arayışı değil, aynı zamanda söz konusu Hollywood olunca, yıldızların da beyin fırtınası yapması komik bir gerçek olarak daha da parlıyor.

• Spider-Man: No Way Home gişe rekorlarını altüst etti, izleyenlerden tam puan aldı!

Venom’un deliliklerine ilk adım olarak görüldüğü ve ardından Morbius’un sıradışı serüvenleri ile devam eden Spider-Man düşmanları için bu yeni film, bambaşka bir kapı aralayacak gibi duruyor. Sony’nin bu minik süper kötü karakterleri, Peter Parker ile kesişmezse, ortada gerçekten bir muamma olacağı kesin. Yani düşün, Spider-Man’in düşmanları diğer süper kahramanlarla kanka olursa, bunun sinemalar için ne denli saçma bir evren yaratacağını bir hayal et! İnsanlar “Neden sinemaya giderken bu yürekleri ağızlara getiren tipleri görmek zorundayız?” diye sorabilir. Çünkü sinematik evrenin birbirine bağlı olması, ya da olmaması, tüm hikayeyi etkiliyor.

Öte yandan, Madame Web filmi hâlâ ön hazırlık aşamasında. Bir yandan bu karakterin sinematik evreni nasıl şekillendireceği merak konusu olurken, diğer yandan izleyici olarak “Acaba bu filmde de olmasına gerek var mı?” diye sormaktan kendimizi alamıyorken, bambaşka bir soruyla karşılaşıyoruz. Yani, bu karakterlerin neden birleşmediği ve bu kadar karmaşık bir evrenin ortasında neden bu kadar çok karakterin tek başlarına hikaye anlatmayı beklediği kim bilir?

Sonuç olarak, Marvel Evreni’nin sağa sola kaymasıyla, heyecan dolu karakterlerin çoğalması, biz izleyiciler için büyük bir eğlence kaynağı haline geliyor; tabii ki arada bir mantık hatası yapıldığına şahit olsak da, “Süper kahraman dünyası komedi!” dedirtiyor. Kim bilir, belki de en son buluşabileceğimiz şey, Peter Parker’ın bir gün bu düşmanlarla mutlu mesut bir tatilde karşılaşması olur ve bu da filmden sonra dünyada yeni bir “süper komedi” akımını başlatır!