Five Nights at Freddy’s: Korku Sinemasında Yeni Bir Fenomenin Doğuşu

İnternetin karanlık ve gizemli köşelerinde, gizemli animatroniklerin ve canavarlıkların dolup taştığı Five Nights at Freddy’s (FNAF), sinemanın ışıklı sahnesinde de göz kamaştırmaya devam ediyor. Tam 27 Ekim’de hem sinema sahnelerinde hem de Peacock platformunda, üzerindeki tozları silkeleyerek kendi kendini vizyona taşıyan bu film, izleyicilerin kalplerini hızlı hızlı çarpmaya hazırlanıyor. Şimdi bu klasiklerden birine dönüşen film, neticede yalnızca 20 milyon dolarlık küçücük bir bütçeye sahipken, gişede tam olarak 160 milyon dolarlık bir sıçrama yapmış durumda. Para, pek tabii önemli ama burada daha önemli olan bir şey var; o da bu film, korkudan dişlerini sıkan hayranları ile arasındaki bağı anlatan bir sevda hikayesi!

Filmin yönetmeni Emma Tammi, her ne kadar “Korku yönetmenliği” konusunda Oscar’ı almayı hedeflemiyor olsa da, ortaya koyduğu bu eserle hayranları bükmekte ustalaşmış gibi görünüyor. FNAF, yapımcı Blumhouse’un en iyi açılışını gerçekleştiren film olma sıfatıyla da dikkat çekiyor. Hani derler ya, “Yüzde yüz yerli malı!” diye işte bu film de öyle bir yapım; %100 korku ve gerilim dolu! Bu filmin Amerika topraklarındaki en iyi açılış yapan ikinci oyun uyarlaması olduğunu öğrendiğimizde, düşünmeden edemiyoruz: “Acaba bir sonraki film, evdeki o korkunç yastık mı olacak?”

Filmin uluslararası başarımı da gözden kaçan bir mesele değil. FNAF, bu yıl vizyona giren korku türündeki yapımlar arasında en iyi çıkış yapan ikinci film olarak adını duyurdu. İlk sırada ne var biz de merak ettik, NUN 2 var. İkisi arasında kıyas yapacak olursak, hangisinin daha korkunç olduğu tartışmalı bir konu, ama kesin olan bir şey var ki, ikisi de izleyenlere “Bu neydi şimdi?” dedirtmeden duramaz.

Bir de düşünmeden edemediğim bir şey var: Bu korku filmlerinin PG-13 kuralına uyması ne kadar zor mu? Çünkü yani, bu yaş sınırlaması ikisinin kapıları arasında hapsolmuş gibiyiz. O kadar korkunç içerikler var ki, bazen izlerken gözlerimizi kapatma ihtiyacı hissediyoruz, ama yine de bir bakmaya da devam ediyoruz. Yani, ne kadar korkunç olursa olsun, izleyemeden duramıyoruz. FNAF’ın bu yaş kısıtlamasına sahip korku filmleri arasında bir numara olması, daha iyi bir gösterim imkanı sağlamış. Tamam, belki biz yetişkinler hala çocuk ruhlarımızla korkalım geliyordur ama, gençlerin de “korku” için petrol istasyonu beklercesine sırada beklemeleri gerektiği kesin. Şimdi, izlemek ister misin, yoksa bir yastık alıp filme izleme deneyimini bir üst seviyeye mi taşımak istersin?

Sözün kısası, Five Nights at Freddy’s, gerek bütçesiyle gerek gişe başarısıyla, gerekse hayranlar tarafından yoğun ilgi görmesiyle, sadece bir korku filmi değil, aynı zamanda bir fenomen haline gelmiş durumda. Muhtemelen daha çok ödül ve rekorlarla dolu ilerleyen zamanlarda onların yanında yer alacak!