Fransız Devrimi Temalı Oyunlar: Tarihten İlham Alan Yapımlar

Oyun dünyası, her zaman tarihi olaylara meraklı olup onları farklı bakış açılarıyla ele alan temalar üretmiştir. Bu bağlamda, Fransız Devrimi gibi çalkantılı olaylar da oyun geliştiricilerin gözünden kaçmamış ve üzerine pek çok yapım çıkartılmıştır. Bu yazıda, o devrim döneminin temalarını kullanarak ortaya çıkan oyunları anlatmaya başlayacağız. Ancak önce, Fransız Devrimi hakkında birkaç komik bilgi paylaşmak isterim. Mesela, “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!” sözü, Marie Antoinette’e mal edilse de aslında tarihin tozlu raflarında pek temellendirilmiş değil. Bu sözün kesinlikle bir iftira olması, devrim dönemindeki saray entrikalarının ne denli acımasız olabileceğini gösteriyor.

Marie Antoinette’in hikayesi, yalnızca gösterişli bir kraliçenin hayatı değil, aynı zamanda “Marie Antoinette Sendromu” adı verilen ilginç bir durumu da doğurmuş. Herkesin saçlarının bir gecede beyazladığına dair hikayelerin ardında yoğun bir stresin yattığını bilmek, bu garip durumun kökenine yola çıkmamıza neden oluyor. Fransız Devrimi döneminde olup biten terör rejiminden de bahsetmeden geçemeyeceğiz. Jakobenlerin idam furyası adeta bir şenlik gibi gelmiş ve tarih sayfalarına kanla yazılmıştır. Krallık ve demokrasi savaşının iç içe geçtiği bu dönemde, başları giyotine gidenlerin hikayeleri, oyuncular için birer ilham kaynağı olmuştur.

Öyleyse şimdi sıradaki ilginç konumuza geçelim ve hangi oyunların Fransız Devrimi temasını kavrayan yapımlar olduğunu görelim. Bakalım bu oyunlar, tarih boyunca kaybolan bilgileri bizlere nasıl eğlenceli bir şekilde sunuyor?

Liberté

İşte karşınızda “Liberté”! Oyunun adı zaten Fransız Devrimi ile kıyaslanan bir cümleden gelmekte. Paris sokaklarında bir devrimci olan Rene’yi yönlendireceğiniz bu oyunda, alternatif bir hikaye ile karşılaşıyorsunuz. İç savaş ortasında kalan karakterimiz, Lady Bliss’in başlattığı kargaşayı sona erdirmek için yola çıkıyor. Her ne kadar işin içinde çeteleşme olsa da, bir yandan da Paris’in geleceği için mücadele ediyor. Bu devrimci, hem kendini hem de diğer önemli karakterlerin doğasını keşfedecek, hatta yerel dedikodulara karışacak!

Anlayacağınız üzere, bu oyun roguelite türünde ancak farklı bir destek toplama mekanizmasıyla da harmanlanmış. Kartlarla yeteneklerinizi geliştirip çatışmaları kazanmanız gerekiyor. Fakat dikkatli olun, çünkü bu oyunda tekrara düşmekten kaçınamazsanız sıkılabilirsiniz! Genel olarak, çok derin bir oyun olmasa da, farklı bir Fransız Devrimi hikayesini deneyimlemek isteyenler için göz atmaya değer bir yapım.

Steelrising

Şimdi de karşımıza “Steelrising” çıkıyor. Burada Paris sokaklarında, acılı ve dengesiz bir alternatif tarih ile karşılaşacaksınız. King Louis XVI bu sefer kazanan tarafta, Paris’in sokaklarında mekanik ordusu ile devrimi bastırmaya çalışıyor. Oyundaki mükemmel görselliğin keyfini çıkarırken, otomatonları alt etmeye çalışmak da oldukça heyecan verici!

Soulslike türüne ilgi duymuyorsanız, zorluk ayarları ile kendinize uygun bir deneyim sunabilirsiniz. Ama dikkat! Gerçek souls oyuncuları bu tür kolaylıklardan pek hoşlanmayabilir. Oyun genel olarak hoş; fakat benzer düşmanların görünümü, oyuncuların sabrını zorlayabilir. Üstelik, bu mekanik orduları alt etmek için tarihsel olayları ne kadar iyi kullanıyorsunuz? Bu da ayrı bir düşündürücü!

We. The Revolution

Şimdi biraz stratejik düşündüğümüz bir başka eser olan “We. The Revolution” ile karşınızdayız. Bu oyun, sizi devrim döneminin karmaşasına hapsederken, bir hakim olarak görev almanızı sağlıyor. İlk başlarda iyi niyetli davalar çıkarırken, olaylar karmaşıklık kazandıkça işler çığırından çıkıyor. Suçluları yargılamak, halkın gözünde yerinizi korumak ve ailenizin sorunlarıyla boğuşmak, oyunun sizi bıraktığı zor durumlardan sadece birkaçı!

Aslında bu oyun, ilginizi çekebilir çünkü Fransız Devrimi’nin mahkeme süreçlerine ışık tutuyor. Her kararınızın sonuçları olacak ve bu sürecin ne denli derin olduğuna şahitlik edebileceksiniz. Kısacası, belki de o tarih sahnesinde rahatsız edici bir hâkim olmayı deneyimleyebilirsiniz!

Banner of the Maid

Bir de “Banner of the Maid” var! Aslında bu oyun, Çin’den gelen ve taktik strateji ile JRYO bileşimi bir yapı sunuyor. Napolyon’un kız kardeşi Pauline Bonaparte’ın karakterine hayat vererek, bir subay olarak karışık olayların içine dalıyorsunuz. Hatta burada gizemli güçlere sahip iken, siyasi arenada da dikkatlice yol almanız gerekecek!

Öte yandan, yerelleştirme konusunda yaşanan komik sorunlar, Fransız Devrimi’nin ortasında Çince konuşan karakterlerin varlığı gibi lanse edildiğinden, oyuncuların akıllarında bir soru işareti bırakmaktan uzak kalmıyor. Ancak oynanışı, Fire Emblem tarzına yakınsa bile, keyifli bir zaman geçirmek için hala tercih edilebilir bir seçenek! Ne demişler; tarih de eğlence ile birleştiğinde daha bir güzel yaşanır!

Assassin’s Creed Unity

Tabii ki tarih dendiğinde akla doğrudan gelen bir isim var: “Assassin’s Creed Unity”. Oyun, devrim dönemi Paris’inde geçiyor ve o karmaşanın ortasında gezinirken, oyunun sunduğu parkur mekanikleri ile kendinizi farklı bir boyutta buluyorsunuz. Göz alıcı bir şekilde parlayan tarihi mekanlar ve etkileyici müziklerle bezeli bu yapım, tarih severlerin beklentisini boşa çıkarmıyor!

Bir yandan savaşlarla dolu kutuplaşmaların arasındayken, diğer yandan ise her defasında aksiyonun içindeki bir katılımcı oluyorsunuz. Hem oyunun işleyişinin tarihsel olmasına katkı sağlaması, hem de Notre Dame Katedrali’nin geçmişte yaşamış olduğu yangın ile olan bağlantıları, bu yapımın kıymetini oldukça artırıyor. Neredeyse birebir modellenmiş olan, bu önemli tarihi yapıya saygı duruşunda bulunduran Ubisoft’a, bu yönüyle de teşekkür etmek gerekiyor!

Gördüğünüz gibi, Fransız Devrimi, hem tarihi hem de oyun dünyası açısından ilginç bir içerik sunmaktadır. Bu pek çok oyunun da kaynağıydı. Kısa bir zamanda geçmişe yolculuğa çıkmak ve o dönemi deneyimlemek için bu yapımları mutlaka incelemelisiniz. Oyun dünyası ile tarih, işte böylece birleşiyor ve bizlere oldukça eğlenceli içerikler sunuyor!