Free Radical Design: Kapanmanın Eşiğinde Bir Türk Dizi Hikayesi

Kapanmayı bekleyen bir diziye hoş geldiniz! Ücretsiz radikal tasarım mı? Türkiye’de dizi sektöründe neler oluyor, gelin birlikte gülelim!

admin

Son zamanlarda Free Radical Design stüdyosunun akıbeti hakkında pek çok hikaye duyduk. Bir gün buradalar, ertesi gün kim bilir nerede? Yani, gerçek bir Türk dizisi senaryosu gibi! Hani dizilerde, “Aman bu karakter de ne olacak?” dediğiniz o anlar vardır ya, işte Free Radical Design da o kadar belirsiz. İki yıl önce, yer altında kalmış Timesplitters serisi için hayal kurarken, bu stüdyonun yeniden doğuşunu umarak bekledik. Ama şimdi, bir sabah uyandığımızda, “Hadi bir elveda daha” dedirtecek haberler geliyor. İçimizdeki umut tükendi!

Embracer Grubu’nun açıklamaların artık buram buram ‘kapanma’ kokmaya başladığını fark ettik. “Yeniden yapılanma süreci herkes için zorlayıcı olabilir” demek, aslında “Her an kapı önüne konulabilirsiniz” demek gibidir. Ah o e-mail! İngiltere merkezli stüdyonun kapısının ne zaman kapanacağına dair ilk işareti veren o mail, Free Radical Design’ın hangi aşamada olduğunu gösteriyordu. Embracer Group CEO’su Lars Wingefors’un imzasıyla gelen o ileti, “Bizim için onlar oldukça değerliydiler. Ama bayan sosyalizm kurallarına göre, kendi halkımızı korumalıyız!” diyordu sanki. Ne yazık ki bu durumda bütün emeklerimiz, bu kez meyvesiz kalacak gibi görünüyor.

  • Yıkımın Eşiği: Free Radical Design artık resmi incelemeye alındı. Yani, resmen “Hadi bakalım, bu durumda ne yapacağız?” denileceğinin işareti. Bunun anlamı; 11 Aralık’ta “hoşça kal” deme ihtimalimizin bir hayli yüksek olduğu. Duyduğuma göre, eğer kapatılma kararı verilirse, bunun habercisi olan metin bile “güzel” kelimesinin yanında durmuyor.

O mailin altındaki ifadeler, kararın çoktan verildiğini ve stüdyonun işten çıkarmalarla yüzleşeceğini hissettiriyor. “Minettarız, ama klasik böyle öve öve yıkalım misali” tadında bir açıklama. Bazen de gülmekten gözyaşlarına boğuluyorsunuz işte! Embracer, altı aydır kan ter döküyor ve bu yolda 900 kişinin işten çıkarıldığını dahi öğrenmiş bulunuyoruz. Yani, bu işte bir terslik olmalı. Koskoca grup, nasıl bu kadar çok personeli kapının dışına bırakabilir ki? Bu soruya yanıt verecek yürek aramalı.

Özellikle oyun camiasında, stüdyoların toparlanması ve yeniden var olması için yapılan çabaların altında; sıkı dostluklar, emekler ve beklentiler yatıyor. Ama şimdi, “Sırtımızdaki yüke gelin, hadi bu seriyi de kapatıp gidelim” mantığıyla ağır adımlar atan bir grubun içine düştük. Yani, bu süreçte yaşanan hayal kırıklıklarını tüm oyuncular olarak anlayabiliriz. Aramızda yıllardır bekleyen bu duyguyu taşımak oldukça zor, ama işte gerçekler karşısında gözlerimizi kapatmak pek de mümkün olmuyor.

Duyduğuma göre, Free Radical Design’a veda etmemiz durumunda, dünya üzerindeki oyunların azalması tehlikesi capcanlı bir durum haline gelecek. Bu durumu komedi için bir tür karnaval olarak düşünebiliriz; ama gerçek hayatta hiç komik değil. Sonuç olarak, her bitiş aynı zamanda yeni bir başlangıcın kapısını aralar; ama umarım bu sefer kapıyı değil, ışığı bulabiliriz. Zira, oyun dünyasında karanlık bir vagonda yalnız kalmak istemiyoruz!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version