George R.R. Martin ve Kış Rüzgarları: Beklentiler ve Yazım Süreci

George R.R. Martin ve Kışın Rüzgarları: Bir Yazarın Macerası

George R.R. Martin, A Song of Ice and Fire serisinin son iki kitabı olan The Winds of Winter (Kış Rüzgarları) ve A Dream of Spring (Bahar Rüyası) hakkında The Guardian’a verdiği röportajda oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Ama merak etmeyin, kitapların ne zaman çıkacağıyla ilgili kesin bir tarih vermedi. Zaten Martin, “Ne zaman çıkacak?” sorusuna yanıt vermektense, “Kış rüzgarlarıyla oynamak daha eğlenceli!” demeyi tercih ediyor gibi görünüyor.

Özellikle Game of Thrones dizisinin sona ermesinin ardından, Martin’in kendini bir tür özgür kuş gibi hissettiğini belirtmesi dikkat çekici. Dizi ile kitaplar arasındaki hız yarışı esnasında, yazarın adeta bir hamster tekerleğinde koşuyormuş gibi hissettiği anlaşılıyor. “Dizi kitapların önüne geçtiğinde, stresim tavan yaptı. Ama şimdi özgürüm! Artık istediğim gibi yazabilirim, yazarken kahvemi yudumlayıp, kedimle sohbet edebilirim,” diyor Martin. Kediyle sohbet etmek, kitap yazmaktan daha eğlenceli olabilir, değil mi?

Martin, dizinin bitiş şeklinin kitapların sonunu etkilemediğini de belirtiyor. Yani, “Dizide olan her şey, benim kafamda yarattığım dünya için sadece bir karikatür,” diyor. “Rick Nelson’ın Garden Party şarkısında dediği gibi, herkesi mutlu edemezsin, o yüzden kendini mutlu etmelisin!” Bu aslında, “Dizideki Tyrion Lannister’ı Peter Dinklage ile değil, kafamda canlandırdığım karakterle hatırlıyorum” diyerek biraz da alaycı bir dille anlatılıyor.

Kitapların Yayınlanma Tarihleri ve Hayranların Beklentileri

Peki, The Winds of Winter ne zaman çıkacak? 2020 yılına işaret eden tarih tahminleri var, ama bu tarih muhtemelen Martin’in takvimine göre “belki de” demekle eşdeğer. Hayranlar, “Kış rüzgarları çıkacak mı, yoksa bir gün yaz gelecek mi?” diye beklerken, Martin’in her yazdığı satırda bir gizem, her cümlede bir entrika bulduğuna inanıyor. Yazar, “Kitap yazmak, bir yılanla dans etmek gibidir; ne zaman ısıracağını asla bilemezsin!” diye espri yapıyor.

• Martin’in Yazma Stili: Yazar, yazma sürecinin bir maraton değil, bir tür zihin jimnastiği olduğunu vurguluyor. “Bir gün iyi yazıyorum, ertesi gün ise kalemim sanki dans etmeyi unutmuş gibi!”
• Hayranların Tepkileri: Hayranların sabrı, özellikle internet ortamında, bazen bir fırtınaya dönüşüyor. “Martin, bana bir kitap ver!” yazan yorumlar, neredeyse fanatik bir dua gibi yankılanıyor.
• Kitapların Sonu: Martin, hayranların beklediği sonun ne olacağı konusunda sessiz kalıyor. “Son, bir sürpriz gibi olmalı; ne zaman geleceğini asla bilemeyeceksiniz!”

Sonuç olarak, George R.R. Martin, kitap yazma sürecinde özgürlüğünü bulmuş olsa da, hayranları hala sabırsızlıkla Kış Rüzgarları’nı bekliyor. Umarız bir gün bu rüzgarlar, kitapların sayfalarına da uğrar ve merakla bekleyen okuyuculara ulaşır. Ve belki de o gün geldiğinde, Martin’in kediciklerinin de bu bekleyişte bir rolü olur: “Yazma sürecinde bana ilham veriyorlar!”