Game of Thrones, HBO’nun devasa bütçeleriyle hayata geçirdiği ve dünya çapında milyonlarca hayran kazanan bir fenomen. Ancak her fenomen gibi, bu serinin de hayal kırıklığına uğratan yanları oldu. Özellikle son sezon, birçok izleyici tarafından “Bu mu yani?” tepkileriyle karşılandı. Şimdi, bu hayal kırıklığına bir de serinin yazarı George R.R. Martin’in bakış açısını ekleyelim. Martin, bir mikrofonun karşısına geçtiğinde, izleyicilerin merakla beklediği o “en sevmediği sahne”yi açıkladı. Ve bu sahne, tahmin edebileceğiniz gibi, son sezonun unutulmaz anlarından biri değil, aksine dizinin ilk bölümlerinden birine ait!
Martin, Kral Robert Baratheon’ın o meşhur av sahnesini hedef alarak, “Eğer bu sahneyi ben yazmış olsaydım, daha fazla köpek, daha fazla avcı ve daha fazla dram olurdu!” dedi. Evet, anlaşılan o ki, yazarımızın kafasında bir av sahnesi, sadece Kral Robert ve birkaç adamla değil, aynı zamanda büyük bir organizasyon ve şatafatla dolu. Bir tür Game of Thrones av partisi gibi düşünün; düşünsenize, Kral Robert avda, arka planda bir orkestra çalıyor ve herkes o büyük avın heyecanını yaşıyor!
Martin, dizinin ilk sezonunun bütçesinin düşük olduğunu ve bu nedenle sahnenin basit kaldığını belirtti. Yani, şatafatlı bir sahne için daha fazla köpeğe ve daha fazla avcıya ihtiyaç var. Düşünsenize, Kral Robert’ın yanında bir avcılar ordusu olsaydı, o kadar “kral” olmanın ne kadar güzel olacağını! Ama ne yazık ki, her bütçenin bir sınırı var. Yani eğer bu sahne bir film festivali için çekilmiş olsaydı, muhtemelen Oscar adayı olabilirdi!
Şimdi, bu sahne hakkında daha fazla düşünelim:
- Kral Robert Baratheon’ın av sahnesi – Bir av değil, aslında bir komedi gösterisi gibiydi. Dört kişi, bir de at, hepsi bu kadar!
- Düşük bütçe – Sanırsınız ki, köpekler ve avcılar için bir Kickstarter kampanyası açmaları gerekiyordu.
- Martin’in kaygıları – Yazar, bu sahneyi daha büyük ve etkileyici hayal ediyordu ama bütçeden ötürü bunlar gerçekleşemedi.
Peki, R.R. Martin son sezonu izlememiş olabilir mi? Kim bilir, belki de “Bu sahne benim kitabımda böyle olamaz!” diyerek televizyonun kumandasını fırlatıp, bir köşeye çekilmiştir. Kim bilir, belki de o sahneyi izlerken fark etti ki, köpekler ve avcılar yerine yalnızca biraz çalı çırpı ile yetinmek zorunda kalmışlar. Veya belki de bir gün, bir av sahnesi yazmaya karar verir ve bu sefer bütçeyi artırarak, izleyicileri gerçek bir av deneyimiyle şımartır. Sonuç olarak, Game of Thrones’un yaratıcısının düşünceleri, izleyicilerin kalplerindeki hayal kırıklığını bir nebze de olsa hafifletebilir.