Gizli Ajans Sam Fisher’ın Emekli Hayatı: Deathwatch ile Dönüşü!
Sam Fisher, emekli yaşamını gizemli buluşlarla süslerken, işler yine karışıyor! Deathwatch ile dönüşü, sıkı fıkı bir kahkaha vaadi!
11 saat önce
Sam Fisher’ı ve Splinter Cell serisini özlemek, tam olarak tadını çıkaramadığımız bir çikolatanın son parçasını yersken hissettiğiniz duygu gibi! Evet, özellikle o gizli ajanın gölgelerde süzüldüğü anları, parmaklarımız kıpır kıpır bir şekilde hatırlıyoruz. Düşünsenize, emektar Sam Fisher şimdiye kadar ne kadar çok gizli operasyon yapmış olabilir? Kendisi, emeklilik hayatında mart menekşesi gibi salonun köşesine çekilmiş oturuyordur. Ama heyecanla izlediğimiz animasyon dizisi Deathwatch, bu özlemimizi bir nebze uçup gitmiş bir uçurtma misali geri getirdi. Dizi, 14 Ekim’de Netflix’te yerini aldı ve şimdiden ikinci sezon onayı aldı. Neyse ki sanal dünyada tabutun kapakları çarparken, Netflix gökyüzünden yıldızları araştırmaya başladı.

Deathwatch, çarpıcı hikâyesi ve etkileyici karakterleriyle gözlerimizi pırıl pırıl etti. John Wick serisi gibi içimizi kıpır kıpır eden bir yapımın arkasındaki Derek Kolstad, izleyicilere gerçekten etkileyici bir şölen sunuyor. Rotten Tomatoes’daki yüzde 82’lik eleştirmen inceleme notu, izleyicilerin diziye duyduğu hayranlığı açık bir şekilde ortaya koyuyor. Ama IMDB’deki 6.7 puan; “Boşverin, evde takılmak daha eğlenceli” diyen bir avuç izleyiciye işaret ediyor gibi. Anladığım kadarıyla bazıları ne olur ne olmaz diyerek Johnny Depp’in dublörlüğündeki sahneleri arıyor!
Ubisoft iş birliğiyle yaratılan bu dizide yönetmenlik koltuğunda oturan Guillaume Dousse ve Félicien Colmet-Daage’nın kararlarının ardında yatan gizem ise şimdilik gün yüzüne çıkmak için sabırsızlanıyor. Ama heyecan verici olan, Sam Fisher’a ses veren Liev Schreiber’ın gerçekten de ikinci sezonda da yer alacak olması. Yani, bu gizli görevli emekli ajanın dönüşü, bizim için tam anlamıyla bir bayram. Şimdi, Fisher’ın emekli zorluğuna geri dönmesi ve dizi boyunca başka hangi maceralara atılacağı sorusu kafamızı kurcalıyor. Emekli hayatının nankörlüğüyle bunalımda mı, yoksa yeniden gençlik heyecanına mı geri döneceği merak konusu!
Dizinin ana kurgusu, bir operatör tarafından Fisher’ın görevine geri dönüşü üzerinden şekilleniyor. Peki, izleyici olarak biz bu yeniliklere ne kadar yol açabiliyoruz? Hadi itiraf edelim, hiçbirimiz “Benim emeklilik hayatımda keskin nişan almanıza gerek yok” diye düşünmüyoruz. Sam Fisher, dolabında nasıl bir kıyafetle görevine dönecek? Kahverengi bir takvim mi, yoksa modaya uygun bir ceket mi? Ha, tüm bunlar dizi ilerledikçe gün yüzüne çıkacak elbette. Evet, izledikçe daha fazla taraf tutma ihtiyacı duyduğumuzu fark ediyorum: “Ben daha çok Sam’ciyim” yahut “Ben daha çok müthiş teslimatçıyım” cümleleri havalarda uçuşuyor!
Dizideki karakterlerin derinliği ve aksiyon dolu sahneleri, kesinlikle hayran kalınacak bir deneyim sunuyor. Peki, Deathwatch‘u izleyip izlememek konusunda kararsız kalan arkadaşlarınıza ne yapmalısınız? Onlara “Hadi bir kahve yapıp Fisher’ın dünyasına dalalım!” demelisin. Kim bilir, belki de evde kendi gizli operasyonunuzu düzenlemek için ilham alırsınız. Siz Deathwatch’u izlediniz mi? Eğer henüz açmadıysanız, ekran başında gizli ajanın dolambaçlı yollarında kaybolmak üzere hazırlığınızı yapıyorsunuz demektir!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?