Bundan yaklaşık 5 yıl önce, yani 2018’de çıkmıştı GreedFall. O dönemde bazı incelemelerde oyunun puanları, sanki birbirleriyle kapışıyor gibi, yukarıda uçmak yerine yere düşmüştü. Ancak buna rağmen, GreedFall kendine öyle bir takipçi kitlesi edindi ki, sanki bir yıldız gibi parlayan bir fenomen haline geldi. Tıpkı sokakta birinin “Aman ne güzel oyun!” demesi gibi, herkesin dilinde dolaşmaya başlamıştı. Ben de işte o oyunu beğenenler tarafında yer alıyorum. Yani, bir oyun nasıl bu kadar ilginç olabilir ki? diye merak edenlerdenim. Ve şimdi de merakla 2. oyunu bekleyenler arasında yer alıyorum. Sanki fırsat buldukça “Beni oynamaya bırakın!” diye bağırır gibi… Öyle ya, 2. oyunu beklemek bir nevi sabrı denemek değil mi?
Bu meraklı bekleyişimizin sonunda yüzümüzü güldüren bir haber aldı, tam da o heyecanlı bekleyişimize son noktayı koyacak gibi! Artık fragman ile birlikte oyun hakkında bilgiler gelmeye başladı. Erken erişime sunulacağı tarih de nihayet belli oldu. 24 Eylül’de, GreedFall II: The Dying World ile buluşacakmışız, bir kahraman olarak adeta kollarımızı sıvamaya hazır olun! Bu sefer ilk oyundan tam olarak 3 yıl öncesine götürecek bizleri. Yani, zaman makinesine bindiğimizde önümüzde bir sürü su ve kara olmadan yolculuk yapmış olacağız.
Bu yeni oyunda, Teer Fradee adasından bahsediliyor. Kahramanımız, koloniciler tarafından alınıp Gacane kıtasına götürülüyor. Bu ne demek oluyor? Kahramanımız bir nevi özgürlüğünü kazanmak için savaş açacak. Yani, “Sırtımdan düş deniz kızı gibi olmadı, beni beni bırak” diyerek bir savaşa atılacak. Ama merak etmeyin, biz de bu maceralara tanıklık edeceğiz! Kahramanımızın efsanevi arkadaşlarıyla dolu bir macera sunması için sabırsızlanıyoruz.
Şimdi bir düşünelim, “GreedFall II: The Dying World” gerçekten de bizleri nasıl bir macera bekliyor? Belki de düşmanın arkasında pusu kurup, onları salata malzemesi gibi doğrayacağımız bir savaşla başlayacak! Veya zorluk derecesini yükselterek ‘Sebze Savaşı’ tarzında daha komik bir hale getirecek bizi? Kısacası, bakalım bu oyunun içinde neler çıkacak! Her şey bir yana, ben çoğu zaman kahramanlarımızın akıbetini merak ederken buluyorum kendimi. Umutla 24 Eylül’ü bekliyorum, bakalım bizi bu yeni macerada hangi çarpıcı olaylar ve komik durumlar bekliyor! Gerçi, bu bekleyiş de var ya, tıpkı bir çikolata kutusunu açmak gibi, “Ne çıkacak?” sorusunun cevabı olmadan hiç geçmişe benzemiyor!