Uzun bir süre, Game Pass menüsünde gözümün ucuyla bile gözüme çarpan ama demosuna yetişemediğim için oynayamadığım Grounded, işlediği tema ve hayatta kalma tarzı oynanışıyla beni oldukça meraklandırmıştı. Çıkış tarihi yaklaşırken, 28 Temmuz’da oyunun erken erişime açılacağını duyduğumda içimde bir heyecan dalgası hissettim. Hemen oyunu indirdim ve kendimi bir anda minik bir böcek kadar küçülüp, evimizin arka bahçesinde hayatta kalmaya çalışan bir çocuk olarak buldum. Evet, doğru duydunuz; normalde basit olan bu bahçe, şimdi dev gibi yaratıklarla dolu ve ben, bu dev dünyada hayatta kalmaya çalışıyorum.
Grounded, aslında bir çocukluğun hayal gücünü oynamaya davet ediyor. Bir çocuğun arka bahçedeki maceralarını düşünün; dev örümcekler, dev böcekler ve çimenler… Hepsi birer canavara dönüşüyor. Her gün, bahçede bir şeyler toplarken, bu sevimli ama bir o kadar da korkutucu yaratıklarla başa çıkmaya çalışıyoruz. Düşünün, siz bir çocuksunuz ve bir örümcek karşınıza çıkıyor! O an “Beni yeme!” diye bağırmak istemiyor musunuz? Grounded’da bu atmosferi fazlasıyla hissediyorsunuz. Her an bir yaratığın sizi yutmasını bekliyorsunuz! Bu da oyunun heyecanını iki katına çıkarıyor.
Oyunun hayatta kalma mekanikleri, diğer benzer oyunlarla büyük oranda benzerlikler gösterse de, Grounded’ın işlediği tema, sıradanlıktan uzak bir deneyim sunuyor. Normalde ağaçlardan toplamak zorunda olduğunuz malzemeleri, çimenlerden buluyorsunuz. Hani derler ya, “Büyükler için küçük, küçükler için büyük!”, işte tam da bu durumda, hayatta kalmak için çimenlerden ev yaparken ya da dev örümceklerden kaçarken, çocuk ruhunuzu yeniden keşfediyorsunuz. Bahçede toplayacağınız malzemeleri kullanarak ev inşa etmeye çalışırken, kendinizi bir anda bir çocuk gibi hissetmeye başlıyorsunuz.
Oyun başladığında, ilk saatlerimizi bu yeni mekanikleri öğrenmeye ayırıyoruz. Hangi çimen daha sağlam, hangi böcek daha tehlikeli, hangi mantar yenir? Bunları öğrenmek, bir nevi survival kursu gibi. Ancak ilerledikçe, bahçenin farklı köşelerine dağılmış eşyaları incelerken kendinizi buluyorsunuz. O eşyalar, çalışır hale getirildiğinde, size çeşitli avantajlar sağlıyor. Yani, bir nevi bahçedeki maceranızı kolaylaştıran küçük yardımcılar! Ve tabii ki, bu eşyaları bulduğunuzda, arka planda yavaş yavaş işlenen hikaye ile heyecanınız arttıkça artıyor.
- Yaratıklar: Bahçede karşılaştığınız dev örümcekler ve diğer böcek türleri, kalp atışlarınızı hızlandıracak kadar korkutucu. Hatta bazıları için araknofobi modu bile mevcut; bu sayede örümcekler sevimli hale geliyor. Yani, bu mod sayesinde “Aaa, ne kadar tatlı bir örümcek!” diyebiliyorsunuz. Evet, bu biraz absürt ama oyun deneyimini daha eğlenceli hale getiriyor.
- Analiz Sistemi: Grounded, üretim sistemi konusunda diğer hayatta kalma oyunlarından biraz farklı. Topladığınız hammaddeleri analiz etmeden üretim yapamıyorsunuz. Yani, önce laboratuvara gitmek, bu malzemelerin gizemlerini çözmek zorundasınız. Bu, oyunun ilerleyişini daha eğlenceli ve düzenli hale getiriyor.
Günün başlangıcında kampınızdan ayrılarak keşif yapmaya başladığınızda, akşam olduğunda kampınıza dönmek için çabalarken karanlıkta kalıyorsunuz. İşte o an, bahçedeki karanlık yüzüyle karşılaşmak, gerçekten kalp atışlarınızı hızlandırıyor. Karanlıkta dolaşan böcekler ve av bekleyen örümcekler, arka bahçenizi tam bir korku labirentine dönüştürüyor. Bu durum, gece vakti bahçede dolaşmayı gerçekten çok tehlikeli hale getiriyor. Hani derler ya, “Gece yarısı bahçeye çıkma!” İşte bu oyunda bu sözün doğruluğunu bir kez daha anlıyorsunuz.
Grounded, tek kişilik modda harika bir deneyim sunarken, çevrimiçi modda bazı sorunlar yaşayabiliyorsunuz. Çevrimiçi oynamak istediğinizde, bazen çökmelerle karşılaşmak, can sıkıcı bir durum. “Oyun Bulucu” da henüz istenildiği gibi çalışmıyor. Ama unutmayın, bu oyun hâlâ erken erişimde ve sürekli olarak geliştiriliyor.
Sonuç olarak, Grounded, tek kişilik kısımda oldukça sorunsuz bir deneyim sunarken, arkadaşlarla oynamak da bambaşka bir eğlence sunuyor. Umarım oyunun tam sürümünde çevrimiçi sorunlar giderilmiş olur ve görsel kalite daha da artırılır. O zaman, bahçede arkadaşlarımla birlikte dev örümceklerden kaçarken, kahkahalarla dolu bir gün geçirmeyi dört gözle bekliyorum. Eğer Game Pass abonesiyseniz, Grounded’ı ücretsiz oynayabilirsiniz. Yoksa, fiyatı 179 lira! Oyun dünyasında böyle bir maceraya atılmak için bu fiyatı vermekten çekinmeyin. Sizi bekleyen her köşede bir sürpriz var!