Hidetaka Miyazaki: Oyun Dünyasında Zamanın Ötesinde Bir Etki!

Time dergisi, kıyametin kıyısında milyarlarca insanı etkilediği belirtilen yıllık “En Etkili 100 Kişi” listesini yayınladı. Ve evet, burada bir oyun geliştiricisi de yer alıyor: O da diğer oyun karakterleri gibi sadece sanal dünyanın derinliklerinde dolaşan Hidetaka Miyazaki! Artık Miyazaki, Souls oyunları denince akla gelen ilk isimlerden biri olmanın yanı sıra Time 100 listesine seçilen ikinci oyun geliştiricisi olarak tarihe geçti. İlk tercih ise pek tabii ki Shigeru Miyamoto’du; yok yok, bu bir yanlış anlama değil, sadece bir “Game Over” durumu! Bilmeyenler için belirtelim, birçok kişi bu üstatların oyunlarından bir daha asla çıkamayacakları bir “Level”da kalıyorlar.

Bu yılın listesinde diğer dikkat çeken isimler arasında Joe Biden, Elon Musk, Lionel Messi ve Beyoncé gibi ciddi ve etkili bireyler bulunuyor. Haluk Levent’in ise Türkiye’deki etkisi kimse tarafından inkar edilemez! Resmen durmadan şarkı söyleyen bir motivasyon kaynağı! Her birinin etkisi, yalnızca sınırları değil, kalp atışlarını da heyecanlandıracak türden. Ula, elbette Haluk Levent’in etkisi başka bir yere gidiyor, ama neyse ki Miyazaki’nin yerleri de oldukça sağlam. Zaten insanlar bu ağaçkakan Haydar’ın oyunlarında kalp krizi geçiriyor gibi görünseler de, gerçekte yalnızca ruhlarını besliyorlar.

Listedeki isimlerin neden bu kadar etkili şahsiyetler olduğuna dair kısa paragraflar yer alıyor. Miyazaki’nin etkileyici yazısını Naughty Dog’un eş başkanı Neil Druckmann kaleme almış. Neyse, en azından Miyazaki’nin oyunlarından birinin bir “müze” gibi olmasını sağlamak için biraz daha derinlere gitmeye çalışırsak; “Hidetaka Miyazaki’nin oyunlarından birini ilk kez oynadığımda resmen perişan olmuştum.” demekle oldukça doğru bir noktaya parmak basmış. Kim bilir, ilk düşmandan hemen “Game Over” senaryosuna düştüğünüzde, belki de gerçekten hayatınızı sorgulamaya başlarsınız: “Neden buradayım? Gerçek hayatta da bu kadar zorlayıcı mısın?”

Fakat Druckmann, bir tavsiye vermeyi de ihmal etmemiş. “Ama yaklaşımımı yavaşlatıp ayrıntılara dikkat ettiğimde.” İşte burada dostlar, burada tokat gibi bir gerçek var! Oyun dünyasında bazen hız, bazen de yavaşlama kazanır. Koşarsanız düşmanları geçer ama kaybolursunuz; sonra döner dolaşır, aynı yere gelirsiniz. Kimse bir çıkış bulamaz! Neyse ki dünyada Miyazaki gibi bir adam var ki, o ruhu başkalarına da yansıtabilsin. Her aşamada, düşmanı yenmeyi başardığınızda “İlerlememi hak ettim” diye gururlanırken, içten içe insanları nasıl hissettirdiğini sorguluyorsunuz.

Bunun yanında, geçelim oraları, “Dünya beni gerilim, güzellik ve sürprizlerle ödüllendirdi.” kısmına. Fakat onu da belirteyim ki, Elden Ring gibi oyunlar sadece birer “oyun”dan öte; burada esas mesele derin bir deneyim yaşamak. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, burada da mücadele var, ama ulvi bir asaletle karşılaştırıldığında. Miyazaki’nin mekanikleri veya hikayeleri üzerinde fazla durmaması, aslında oyuncunun kendisini keşfe ve kendi “epik hikayesini” yazmaya itiyor. Oyun, başlı başına bir sanat eseri!

Sonuç olarak, Miyazaki’nin oyunları, yalnızca sıkı bir zeka testi değil, aynı zamanda “Eğer cesaretin varsa, gel!” diyen bir davet. Oynarken bu dünyaya dalıyorsunuz, asla tahmin edemediğiniz durumlarla karşılaşıyorsunuz ve tüm bunlar esasında zeka gerektiren bir puzzle gibi. İşte bu yüzden, Hidetaka Miyazaki gibi isimleri zaman zaman “günümüzün dâhisi” olarak nitelendirmekte pek de haksız değiliz. Her biri, birer “level” atlamak için işe yarar birer anahtar; sonuçta hayat da tıpkı bir video oyunu gibi, altından kalkmaya çalıştığımız bir meydan okuma.”