Yıllardır hayalini kurduğum bir hayal bu! Büyülerin içinde kaybolmak, Hogwarts’ın labirentlerinde kaybolmak ve en önemlisi kendi karakterimi yaratıp, bambaşka maceralara atılmak! “Neden yapmıyorlar, anlayamıyorum!” derken, Hogwarts Legacy’nin kapıda olduğunu duyduğumda içimdeki Potterhead bir anlık kıpırtıyla umutlandı. Ama şimdiye kadar gördüğüm tüm oynanış videolarını inceleyince, içimde bir gariplik var, sanki heyecanımı zapt edemiyorum. Evet, sonunda böyle bir oyuna sahip olabileceğiz, ama sanki bu kadar yüklü beklentilerin altında kalacakmışım gibi hissediyorum. Heyecanla Hogwarts’ın koridorlarında dolaşmak, her köşe başında yeni şeyler keşfetmek istediğimde, beklemekten yorulmuş ve uykusuz kalmış öğrenci NPC’lerin beni karşılaması hiç iç açıcı olmayacak gibi. “Gel benden yan görev al” diyen o NPC’ler de beni pek tatmin etmeyecek gibi görünüyor. Hogwarts’ta olması gereken o büyülü atmosfer yerine, sanki bir ön görücalı gibi duran NPC’lerle karşılaşmamız pek de mümkün değil. Açıkçası bu noktada biraz tedirginim. Kısa bir zaman kaldı ama bu noktaların değişeceğini hiç sanmıyorum.
Büyü kullanmanın heyecanı elbette büyük ama çatışmaların biraz sönük görünmesi de beni düşündürüyor. İzlediğim videolarda yüz animasyonları ve karakterlerin cansızlığı dikkatimi çekti; ama bu tür detaylara takılanlara çok fazla takılmayacağım. Çünkü asıl hedefim, bu oyunun içinde *canlı ve yaşayan bir dünya hissi* yaşayabilmek! *Hayal kırıklığı* yaşamaktan korktuğum için biraz temkinli başladım. Ama içimdeki heyecan ateşi de biraz kıvılcım çakmaya başladı. Yani sonuç olarak, Hogwarts muhteşem görünmüyor mu? Görsel olarak ateş ediyor, öyle değil mi? O kadar detaylı ki, o ortak salonlarına baktığımda gerçekten büyüleniyorum. Kalenin her noktasını keşfetme fikri bile beni fazla mutlu ediyor. Ama Hogsmeade’de bir yerde kök birası içemezsek, ruhumuzu oradan almaya hazır olun, o başka! Üzerine yapılan bu kadar detaylı ve göz alıcı işler karşısında, açık dünyayı gezip, Hogwarts dışındaki atmosferi görmek için sabırsızlanıyorum. Ve oh! *Süpürgelerimizle uçmak* için yanıp tutuşuyorum, bu yalan değil, kabul! Karanlık tarafa geçip affedilmez lanetleri kullanmak da işin ayrı bir cazibesi. Peki, bu karanlık seçimlerin hikâyede nasıl bir etki yaratacağını merakla bekliyorum.
Yine de, hikâye Harry Potter döneminden çok daha öncelerde geçiyor, bu da demektir ki *tanıdık karakterlerin dedelerini, ninelerini* falan görebilecek miyiz? Bu çok hoş bir sürpriz olurdu doğrusu! Tabii ki heyecan trenine *sorgusuz sualsiz* atlayamadım hâlâ; ama içimdeki Potterhead sabırsızlanmaktan da geri duramıyor. Her ne kadar bazı hayal kırıklıkları yaşayacak gibi olsam da, sonuçta yıllardır beklenen o Harry Potter evreni oyunu geliyor! Elimizde yıllanmış eski seri ve LEGO oyunu dışında başka ne var ki? *Yok! O zaman hadi Accio Hogwarts Legacy!!!*
Ne Zaman Geliyor?
Eğer bir erteleme olmazsa, *10 Şubat 2023* olarak belirlendi. Yani bu sefer gerçekten bir şeyler olacak gibi görünüyor.
Kimler Oynasın?
Elbette ki, *Potterhead’ler* bu oyunu iliğine kadar sömüreceklerdir, bu belli. Bunun dışında fantastik RYO türünü sevenler de oyundan keyif alabilir, umarım hayal kırıklığına uğratmaz.
Kimler Uzak Dursun?
Peki, Harry Potter sevmeyenler? (Öh, var mı öyle biri be :P) Ayrıca açık dünya oyunlardan bıkmış olanlar ve kesinlikle oynanış ile teknik anlamda AAA kalitesini bekleyenler bu oyundan uzak durmalılar, benden söylemesi!
LANETLİ SORU:
JK Rowling’in oyunla alakası var mı? Her ne kadar bu serinin yaratıcısı olsa da, son zamanlardaki Twitter dramaları ile herkesin gönlünde ayrı bir yer edindi. Biz de şu sorulara cevap arıyoruz: Acaba Hogwarts Legacy’de onun parmağı var mı? Ancak oyunun resmi sitesinde kesin bir dille ifade edildi ki, “JK Rowling’in yarattığı dünyaya sadık kalınmakta ama oyun ile *direkt bir bağlantısı yok!*”